YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/13037
KARAR NO : 2006/16604
KARAR TARİHİ : 30.11.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 09.03.2005 … ve 2005/11987-2509 sayılı bozma kararında özetle: “Resmi belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu raporuyla çekişmeli parselin eylemli sınırlarının orman olarak tarif edildiği gibi çepeçevre etrafının arazi kadastrosunda orman olarak tesbit edilip kadastro tesbiti itirazsız olarak kesinleşen dava dışı aynı ada 311 sayılı parsel ile çevrili orman içi açıklığı olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermediği, 6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2. maddesi gereğince, Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesinin yasak olduğu, Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamayacağı, buralara doğrudan doğruya Orman İdaresince el konulacağı, yanan yerlerde husule gelen enkazın hiçbir suretle eşhasa satılamayacağı, bunların resmi daire ve müesseseler ihtiyacına tahsis olunacağı, yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamayacağı, bu tür yerler özel mülk olamayacağı, yönetimin derhal el koyma hakkına sahip olduğu, orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak ormanın kullanılacağı, bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşmasının önlenemeyeceği ve orman bütünlüğünün bozulacağı, ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu bulunmadığı, zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazların, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayıldığı, 17. maddede tanımı yapılan olgunun, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların kazanılamayacağı ilkesini içermektedir ve amacı orman bütünlüğünü korumak olduğu, yasa koyucunun ayrı bir kavram oluşturduğu ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapadığı, bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesinin dahi bu olguyu değiştirmeyeceği, bu hususun Yargıtay 20. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsendiği ve yerleşik kararlar halini aldığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.12.1997 … ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 … ve 1997/20 – 808/1039,
22.10.2003 … ve 2003/20-665/614 sayılı kararlarının bu yönde olduğu, tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkralarının da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 … ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 … ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 … ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edildiği, kalan fıkralarının da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, ayrıca; bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak bulunmadığı, dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemeyeceği, değinilen yönler gözetilerek Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Çürüklü Köyü 101 ada 167 sayılı parselin tesbitinin iptaliyle, aynı nitelik ve yüzölçümüyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından, taşınmazın orman niteliğiyle tescili gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; bozma kararında değinildiği gibi, 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince taşınmazın orman içi açıklığı niteliğindeki orman sayılan yerlerden olduğu saptanan taşınmazın bu niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde “aynı vasıf, miktar ve ölçülerle Hazine adına TAPUYA TESCİLİNE” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının birinci bendinin ikinci satırında yer alan “aynı vasıf, miktar ve ölçülerle Hazine adına TAPUYA TESCİLİNE” cümlesi kaldırılarak; bunun yerine, “aynı yüzölçümü ve orman niteliğiyle Hazine adına TAPUYA TESCİLİNE” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 30/11/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.