Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/12736 E. 2006/12177 K. 26.09.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/12736
KARAR NO : 2006/12177
KARAR TARİHİ : 26.09.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı …, … Köyü … mevkiindeki sınırlarını dava dilekçesinde bildirdiği taşınmazın kendisi adına tapuda kayıtlı ve zilyetliğinde olduğunu, yörede 1999 yılında ilk kez yapılan ve 04.12.2003 tarihinde ilan edilen oran kadastrosu sırasında, öncesi tamamen … alanı olan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sayılarak orman alanı içinde bırakıldığını, işlemin iptali ile taşınmazın tamamının orman alanı dışına alınmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, (A) ile işaretli 57372,24 m2’lik taşınmazın ve (B) ile işaretli 11444.63 m2’lik taşınmazın orman tahdidinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı … ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yörede davanın devamı sırasında genel arazi kadastrosuna başlanmış, çekişmeli taşınmaz davaya konu olduğundan herhangi bir işleme tabi tutulmamış, hakkında tutanak düzenlenerek ada ve parsel nosu verilmemiştir.
Buna karşılık davaya konu olmayan … taşınmazlarda tutanak düzenlenmiş ve paftası oluşturulmuştur.
Mahkemece; taşınmaza komşu parsellere ait tutanaklar ve varsa dayanakları getirtilerek dayanak belgelerin bu yönü ne olarak okuduğu üzerinde durulmadığı gibi, davacının dayadığı tapu kaydı da ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilerek usulünce uygulanmamış; sınırları birer birer sorulup zeminde yerleri bulunmamış, … elemanı bilirkişiden uygulamayı gösterir kroki alınmamıştır. Bu kaydın, kadastro sıraında bir başka parsele uygulanıp uygulanmadığı da belli değildir.
Mahkemenin 2004/107-74-106-47-103 ve 80 esas sayılı dava dosyalarında aynı nedenle davaya konu oldukları anlaşılan tüm çekişmeli yerler orijinal pafta fotokopisi üzerinde birarada gösterilmemiş; bu yerlerin herbirinin ayrı ayrı ya da birarada 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi anlamında orman içi açıklığı olup olmadıkları üzerinde durulmamıştır. Dayanılan tapu kaydının bu yere ait olmaması ve dört yönden ormanla çevrili olması halinde taşınmazın orman sayılan yer olduğu düşünülmelidir.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü … ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde OrmanYönetimine iadesine 26.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.