Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/12408 E. 2006/11257 K. 18.09.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/12408
KARAR NO : 2006/11257
KARAR TARİHİ : 18.09.2006

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ile müdahil davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.06.2002 gün ve 3968-6018 sayılı bozma kararında özetle: “Davacı Hazine, Taşkesik Köyü 106 ada 29 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 5000 m2’lik bir bölümünün kesinleşen orman kadastrosu içerisinde kalan eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yörede ilk tahdit 1942 yılında yapıldığına göre 1979 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamasında 4785 Sayılı Yasa hükümleri gözetilerek tahdit yapılmışsa kural olarak çekişmeli yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözümlenir. Ancak, bu sınırlamada 4785 Sayılı Yasa hükümlerin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaşılır. Zira, 3116 Sayılı Yasa sadece devlet ormanlarını belirlemiş olup, bu yasaya göre 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihiden önce yapılan sınırlamalar sonucu kesinleşen tahdit haritaları ve bu işlemin aplikasyondan ibaret işlemler ile oluşturulan haritalar orman sınırları dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukuki durumunu saptamakta yetersiz kalır. Bu şekildeki taşınmazların orman olup olmadığı 4785 ve 5658 Sayılı Yasalara göre çözümlenmesi gerekir. O halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve … fotoğrafları ile 3116 ve 1744 Sayılı Yasalara göre yapılan orman kadastrosuna ilişkin tahdit haritaları ve tutanakları çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi, dayanak vergi kaydının uygulanması kaydın yüzölçümüyle geçerli olacağının düşünülmesi orman sayılan yer olmadığının belirlenmesi halinde zilyetlikle iktisap koşulları araştırılmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ile müdahil davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 24.10.1942 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 Sayılı Yasaya göre 19.03.1980 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/09/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.