Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/12047 E. 2006/13344 K. 13.10.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/12047
KARAR NO : 2006/13344
KARAR TARİHİ : 13.10.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman ve arazi kadastro tespitine itiraz ile elatmanın önlenmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı yazılı hükmün; Dairemizin 12/06/2006 gün ve 2006/5594-8158 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı … ve arkaşaları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davaya konu tapulu taşınmazlarında Orman Yönetiminin haksız olarak ağaçlandırma yaptığını iddia ederek, elatmanın önlenmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, yargılama sırasında orman kadastro çalışmaları, 21/03/1989 tarihinde ilan edilmekle, dava orman kadastrosuna itiraza dönüştüğünden, görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece, dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğini taşıdığından bu taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer parseller yönünden ise dava konusu olmadığından kadastro tutanaklarının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairemizce 52 parsel yönünden hükmün onanmasına, diğer parseller yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken tutanakların kadastro müdürlüğüne devredilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu … Köyü 119 ada 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50 ve 51 sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle dairece onanmıştır. Bu kez davacı gerçek kişiler vekili kararın düzeltilmesini istemektedir.
İncelenen dosya kapsamından, davacıların dayandığı tapu kaydının hudutları itibarıyla her yere uyabilecek nitelikte olduğundan, çekişmeli taşınmazların tapulu olarak değerlendirilemeyeceği, çekişmeli taşınmazların, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada eski tarihli resmi belgelerde açık alanda olduğu tespit edilmiş ise de ,bu taşınmazların memleket haritasında blok ormanların ortasında … bölümler halinde açık alanlar olduğu, kadastro paftasında ise tüm yönlerinin 52 parsel sayılı orman nitelikli taşınmaz ile çevrili olduğu, bu hali ile orman içi açıklık durumunda, orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek gerçek kişilerin davasının reddi yolunda hüküm kurulması ve dairece hükmün onanması usul ve yasaya uygun olduğundan, karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 140.00.- YTL. para cezası ile Harçlar Yasası uyarınca 25.10.- YTL. red harcının düzeltme isteyenlerden alınmasına 13/10/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.