Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/1130 E. 2006/4548 K. 04.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1130
KARAR NO : 2006/4548
KARAR TARİHİ : 04.04.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 266 parsel sayılı 25155.02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tesbit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) ile işaretli 1334.56 m2’sinin orman niteliği ile Hazine, (B) ile işaretli 23820.46 m2’sinin tesbit gibi davalı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1965 yılında yapılıp 08.12.1965 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1991 yılında yapılıp 18.12.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Çekişmeli parselin bulunduğu yerde 1965 yılında orman kadastrosu ve 1991 yılında aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılıp kesinleştiği, arazi kadastrosunun ise, 2002-2004 yılları arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. 1965 orman kadastro tutanakları getirtilmişse de aplikasyon ve 2/B uygulamasına ilişkin 1991 yılı tutanakları getirtilmemiştir.
Aplikasyon işlemi … bir kadastro işlemi olmayıp, kesinleşen orman kadastrosundaki sınırların yenilenmesi, bir başka anlatımla güncelleştirilmesinden ibarettir. 1965 yılı orman kadastrosunda çekişmeli parselin bulunduğu yerde orman sınır noktası tesis edilmediği, “fiili durumun tespiti ile iktifa olunmasına” denilerek ve tarım ve orman alanlarının birleştiği yerlere numara verilmek suretiyle Devlet Ormanlarının tespit edildiği, orman kadastro haritalarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Aplikasyon tutanakları bulunmadığından bu tahdidin aplikasyonunun ne şekilde yapıldığı anlaşılamamaktadır.
Orman kadastrosu ve aplikasyon işleminin kesinleşmesinden yıllar sonra bu yerde arazi kadastrosunun yapıldığı ve orman kadastro tutanaklarında ismi yazılı kişi tarlalarının o kişi ya da mirasçısı veya o kişiden satın … kişiler adına tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Orman bilirkişisince orman kadastrosu ve aplikasyon tutanakları gerektiği gibi uygulanıp, denetlenmeden haritalar uygulanmak suretiyle çekişmeli parselin konumu gösterilmişse de, yapılan uygulama 1965 orman kadastro haritasına dahi uygun değildir. Orman kadastro haritasında çoğunlukla yuvarlak hatlarla gösterilen yerler bilirkişilerce düz ve … hatlarla gösterilmiş ya da tam tersi yapılmıştır.

Orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon harita ve tutanaklarının birbiri ile çelişmesi halinde orman kadastro haritası ve aplikasyon haritalarına değil, ilk orman kadastrosuna ait tutanaklarda tarif edilen orman sınır noktaları ve tutanaklarda yazılı sınırlara değer verilerek orman sınırlarının belirlenmesi gerekir.
Birbirine yakın olan ve aynı orman tahdit sınır hattını ilgilendiren bir çok parselin aynı iddia ile dava konusu edildiği, bu konuda mahkemede pek çok dava dosyası bulunduğu anlaşıldığından, birbirine komşu ya da yakın komşu olan parsellere ait dava dosyaları gruplandırılarak bu dava dosyalarının birinde 1965 orman kadastrosunun yapımında esas alınan orman tahdit sınır nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu, … fotoğrafları ve memleket haritalarının renkli örnekleri ile 1991 yılı aplikasyon harita ve tutanakları Orman Yönetiminden getirtildikten sonra, … orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak 1965 yılı orman kadastro tutanaklarında, keza daha sonra yapılan aplikasyon tutanaklarında sözü edilen tepelerdeki nirengi noktaları, … ve yolların kesişme noktaları, mevki isimleri, bu tutanalarda tarif edilen kişilere ait tarlaların o tarihteki sınırları ve bu tarlaların birleştiği köşe noktaları yerel bilirkişi aracılığıyla saptanmalı ve tutanakta isimleri yazılı kişilere ait tarlaların arazi kadastrosunda kim ya da kimler adına, kaç numaralı parsel olarak tespit edildiği de belirlenerek, o parsellere ait tutanak örnekleri getirtilip bilirkişi sözleri denetlenmeli; 1965 yılına ait orman kadastrosu, 1991 yılına ait aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin harita ve tutanaklar ile arazi kadastro paftaları 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılacak orman kadastrosu ve aynı yasanın 2/B madde uygulaması hakkındaki yönetmelik ve bu yönetmeliğin 54. maddesine göre çıkarılan teknik izahnamede tarif edilen yöntemle değişik açı ve uzaklıktaki en az 15-20 adet orman sınır noktasını gösterir şekilde çekişmeli parsele ve bu parselin geniş çevresine uygulanmalı; zeminde bulunmayan orman sınır noktaları bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi ismi ile açı ve mesafelere göre birer birer bulunup yerleri arazi kadastro paftası üzerinde işaretlenmeli; uygulamalarda 1965 yılında orman kadastrosunun tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ile memleket haritalarından da yararlanılmalı; böylece çekişmeli parselin konumu 1965 orman kadastro harita ve tutanakları ile 1991 aplikasyon ve 2/B madde uygulaması harita ve tutanaklarına göre belirlenmeli; bu haritalar aynı ölçekde birleştirilerek her bir uygulama (orman kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulamaları) farklı renkde kalemlerle gösterilmeli, aynı ya da yakın hatlarda bulunan dava konusu parseller aynı harita üzerine işlenerek müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalıdır. İlk orman kadastro harita ve tutanaklarının, aplikasyon, 2/B madde harita ve tutanakları ile çelişkili olduğunun belirlenmesi halinde, tutanakların düzenlenmesinde esas alınan … fotoğrafları ve memleket haritası ile desteklenen ilk orman kadastro tutanaklarındaki sınırlara değer verilmesi gerektiği düşünülmeli; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 04/04/2006 günü oybirliği ile karar verildi.