YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/10954
KARAR NO : 2007/3646
KARAR TARİHİ : 22.03.2007
MAHKEMESİ : …Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan Orman Yönetimi ve … ile davacı ve katılan gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davacı gerçek kişinin duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında… Köyü 614, 625 ve 649 parsel sayılı sırasıyla 3324.22 m2 yüzölçümündeki sırasıyla 2733.27 m2, iki kargir ev ve dam ve tarla, 17356.48 m2 yüzölçümündeki tarla, 20812.05 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmazlar, atalarından intikalen 20 yıldan fazla süredir zilyet olduğundan söz edilerek … oğlu … adına tesbit edilmiştir. Davacı … …ve … (Onay) taşınmazların murislerine ait Şubat 1962 tarih ve 1, 2 ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, bir bölümü eski Gelibolu yeni adıyla … Köyü sınırları içinde 373 ila 633 parsel sayısıyla tesbit görmüşse de, … çiftliği olarak geçen bölümünün …köyü sınırları içinde kaldığı, tapudaki paydaşların ölümünden sonra davalı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı, kadastro tesbitinin iptali ve tapudaki payları oranında, tapu makileri adına tapuya tescilini istemişlerdir. … ve paydaşları aynı savla, … ve … ise tapu malikleri mirasçılarından …, …, …… ve bunların mirasçısı A. …nin payını 1991 ila 1994 yılları arasında düzenlenen dört adet noter satım vaadi sözleşmesiyle satın aldığı, sözü edilen kişilere düşecek payın ½ şer adlarına tapuya tescili, Orman Yönetimi taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili iddiasıyla davaya katılmışlardır. Mahkemece, katılanlar …ve …’ın tesbitten sonraki haklara dayandıklarından davalarının GÖREVSİZLİK nedeniyle REDDİNE, diğer davacı ve müdahil davacı gerçek kişiler ile Orman Yönetiminin davalarının esastan REDDİNE, çekişmeli … … köyü 614, 625 ve 649 sayılı parsellerin tesbit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve katılan gerçek kişiler vekili Avukat …, katılan Orman Yönetimi ve … tarafından temyiz edilmiş, temyiz giderlerini karşılaması için kendisine verilen kesin mehile uymadığından …nun temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiş, … tarafından hem asıl hüküm hem temyiz etmemiş sayılmasına ilişkin karar temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde Gelibolu serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 22 numaralı orman kadastro komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilan edilerek 24.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2. madde uygulaması ile 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
I : Hükmü temyiz eden …’na temyiz giderlerini yatırması hususunda kesin mehil verilmiş ve mahkemece, kesin mehil içinde giderler yatırılmadığından bahisle “temyiz etmemiş sayılmasına” karar verilmiş ise de giderlerin kesin süre içinde yatırılmasına dair muhtıranın usulüne uygun biçimde ilgiliye tebliğ edildiği hususunda dosya içinde bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenlerle …’nun anılan ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkemenin …’nun hükmü “temyiz etmemiş sayılmasına” dair EK KARARININ KALDIRILMASINA karar verildi.
II : KATILAN …’NUN ESASA İLİŞKİN TEMYİZ İTİRAZLARIYLA, DAVACI VE KATILAN DİĞER GERÇEK KİŞİLER İLE ORMAN YÖNETİMİNİN TEMYİZ İTİRAZLARINA GELİNCE:
Aynı gün Dairede temyiz incelemesi yapılan; Marmaris Kadastro Mahkemesinin 1991/154 – 293 – 114 – 190 – 168 – 172 – 274 – 222 – 239 – 261 – 151 – 262 – 208 – 298 – 378 – 119 (sırasıyla Dairenin 2004/6512 – 6513 – 6516 – 6517 – 6519 – 6520 – 6604 – 6605 – 10567 -10653, 2005/2035 – 2774, 2006/2303 – 10952 – 10953 – 10954) Esas sayılı dava dosyalarında, davacı ve katılan gerçek kişiler ile katılan Orman Yönetiminin ve davalı gerçek kişilerin iddia ve savunmaları aynıdır.
A ) İDDİA VE SAVUNMA;
1) Tapu kayıtlarına dayanarak dava açan yada davaya katılan gerçek kişiler; davaya konu edilen taşınmazların, Gelibolu Maa … Çiftliğine ait Mart 1290 (1874) tarih ve Defter 9 Varak 18 sayılı sicilden gelen ve kendilerine intikal eden 7000 dönüm miktarlı, zemini… …Vakfına ait olan bu tapu kayıtları kapsamında kaldığını, bu tapu kaydını kapsamının, Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı kararına ait dosyada yapılan keşif ve bilirkişi raporlarıyla belirlendiğini, tapu kayıtlarının yasal değerini koruyan geçerli tapu kayıtları olduğunu, bu tapu kaydına dayanarak, işgalci davacı köylüler tarafından açılan tapu iptal davasının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/333 E. 1994/51 sayılı kesin kararının ve işgalci köylülere karşı açtıkları el atmanın önlenmesi davalarının kabulüne ilişkin bir çok mahkeme kararının bulunduğunu, bu kararların “tescil davacısı ya da onun miras bırakanı ile önceki tapu kaydı malikleri arasında kira sözleşmeleri bulunduğu bu nedenle köylülerin asli zilyet olmayıp feri zilyet olduklarını, bu tür zilyetliğin tescil davacısı köylülere bir hak sağlamayacağı” gerekçesine dayandığını, bildirerek davalılar adına yapılan kadastro tesbitinin iptalini ve çekişmeli taşınmazların adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
2) Davalı gerçek kişiler, çekişmeli taşınmazların atalarından kendilerine irsen intikal ettiğini, yada önceki zilyetlerden satın aldıklarını, irsen intikal eden eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının yararlarına oluştuğunu, … tescil davasına itiraz eden kişilerin dayandığı, Mart 1290 (1874) tarihli tapu kaydının maliki …nin mirasçısı olmadığını, dolayısıyla davacı ve katılan gerçek kişilerin bu tapuya dayanamayacağını, kaldı ki, tapu kaydının, Habibe Hanım’a paylaşım yoluyla intikali için 1301 (1885) tarihinde tapuya başvurulduğu halde, 1326 (1910) yılına kadar intikal işlemi yapılmadığından 1274 (1858) tarihli Arazi Kanununun 20. maddesi gereğince, Medeni Yasanın
yürürlüğe girdiği 1926 yılından geriye doğru 10 yıldan fazla sürdürülen zilyetlik karşısında, bu tapu kayıtlarının değer verilemeyeceğini, esasen tapu kayıtlarının intikal ve tedavüllerinin de yasal olmaması nedeniyle değer taşımadığını iddia etmişlerdir.
3) Katılan Orman Yönetimi taraf olduğu dosyalarda çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu gibi devletleştirilen orman alanlarından olduğunu, bu nedenle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
B) MAHKEMECE VERİLEN KARAR VE TEMYİZ;
1) Mahkemece; kesinleşmiş orman kadastrosunun uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu, çekişmeli taşınmazların kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kaldığının belirlendiği, “Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 karar sayılı dosyasında, tapu kaydına dayanarak itiraz eden ve el atmanın önlenmesini isteyen tapu maliki gerçek kişilerin tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmişse de, davalı köylülerin
bildirdikleri tanıkların beyanı ve teknik bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli taşınmazın davalılar ve miras bırakanları tarafından çok eski tarihlerde imar ihya edilerek onlar tarafından çekişmesiz, aralıksız, malik sıfatıyla tarım alanı olarak, Medeni Yasasının yürürlüğe girdiği 1926 yılından önce geriye doğru 10 yıldan fazla süre ile, bu güne kadar kullandığını, 1274 tarihli Arazi Kanununun 20. maddesi gereğince tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği, davalıların gösterdiği tanıklar ile davacılar arasında mahkemece görülmekte olan aynı nitelikte başka tescil davaları varsa da, …Köyündeki taşınmazların tümünün dava konusu edildiğini, tapu kayıt maliki katılan ve davacılar ile bu köyde davası olmayan başka tanık bulunamayacağı, tapu sınırları ve çekişmeli taşınmazların öncesi hakkında en iyi bilgi sahibinin bu kişiler olduğu, itiraz davacılarının gösterdikleri tanığın çekişmeli taşınmazı bilmediğini, bu nedenle beyanına değer verilemeyeceği, davalı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu” gerekçesiyle dava konusu taşınmazların davalılar adına tapuya tesciline, tapuya tutunan davacıların ve Orman Yönetiminin davalarının reddine karar verilmiştir.
2 a) Tapuya dayanan katılan ve davacı gerçek kişiler; yargılama sırasında ve temyiz dilekçesinde 743 Sayılı Medeni Yasanın 04 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmesiyle 1274 (1858) tarihli Arazi Kanunnamesinin tümüyle yürürlükten kalktığının, bilim ve yargı çevrelerince kabul edildiğini, çekişmeli taşınmazın tutundukları tapu kaydı kapsamında kaldığını, bu tapu kayıtlarının zemininin sahih, İcareteynli mazbut vakıf olup, bu vakıftan gelen tapu kayıtlarının tesis ve tüm tedavüllerin hukuken geçerli olduğunu, bu nitelikteki yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceğini, Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı dosyasındaki belirlemeye göre çekişmeli taşınmazların dayandıkları tapu kaydı kapsamında kaldığını, davalının zilyetliğinin malik sıfatıyla olmayıp, kira karşılığında olması nedeniyle feri nitelikte bulunduğunu, tapu kaydı kapsamında kalan yerler zilyetlikle kazanılamayacağından, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceğini, yararlarına bu yönde kesin hükümler bulunduğunu, dayandıkları 7 Cemaziyelahir 1208 tarihli Mülkname, 1210 tarihli Vakıfname, 1280 tarihli Temessük senedi, 6. R.Ahir 1297 tarihli … Devlet kararı, 1261 tarihli Temettuat Defterleri, Muğla Şeriye Mahkemesi Sicillerinden Defter 149 numaralı dava tutanakları, çeşitli tarihlerde köylülerin, çiftlik ve tapu sahiplerine kira bedeli ödendiğine ilişkin tahsilat kayıtları, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 17.11.2000 tarihli raporu, kamulaştırma kararlarının (bu belgelerin fotokopileri temyiz dilekçesine eklenmiştir), Marmaris Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı kararının, yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılmasına ilişkin 2002/5 sayılı dava dosyası içinde bulunduğunu, bu dosyasının incelenmesini istedikleri halde, mahkemece getirtilmediğini ve incelenip tartışılmadığını, yine Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde…ve 78 arkadaşının … Çiftliği tapu kayıtlarının iptali için açtıkları ve retle sonuçlanan 1988/333 Esas ve 1994/51 Karar sayılı kesin hükmünün ve yine Asliye hukuk mahkemesinin 1989/103 sayılı dosyasında … ve arkadaşları tarafından aynı konuda açılan ve red edilen davanın değerlendirilmediğini bildirerek hükmü temyiz etmişlerdir.
b) Katılan Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazların kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devletleşen devlet ormanı olduğu, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili gerektiğini bildirerek hükmü temyiz etmiştir.
C) DELİLLER
1) Cemaziyelahir 1208( 9 Ocak 1794) Tarihli Mülknamede; “Devlet tarafından idam edilen ve mal varlığına el konulan … Sancağı eski mütesellimi …’in Çine, …, Muğla, Gökabad, Köyceğiz, … ve … Kazalarında bulunan bütün emlak ve çiftlikleri ile birlikte merhumun olduğunu, ancak Ula Eşrafından Salih isimli kişinin fuzuli işgalinde bulunan üç adet çiftliğin, bütün ilaveleriyle ve içlerindeki hayvanlar, hububat ve tohumluklarıyla birlikte Padişahın yazılı emri gereğince Darphane tarafından idare edilmek üzere Padişah Hazinesine dahil edildiği, daha önce bu çiftlikler isimleriyle tek tek kayıt edilip Darphaneye İlmühaber ile bildirildiği” anlatıldıktan sonra “bu çiftlikler diğer emlak ve ilaveleri
Padişah III. Selim tarafından annesi… …mülk arazi olarak ihsan edildiği” yazılıdır.
2) 21 Zilhicce 1209 (1795) Tarihli… …Vakfıyesi (636 numaralı defterin 1. sayfa 1. sırasında kayıtlıdır):
3) 12 …1263 (1847) tarihinde 477 sayılı Temessük defterinin 157. sayfasına, icar işlemlerine esas teşkil etmek üzere, 47 parça emlak ve çiftliğin yazılı olduğu bunlar arasında 39. sırada Kaza-i Mezburede; bir taraftan Derya ve bir taraftan Çorlu Bağı ve bir taraftan Kiraz Karyesi ve bir taraftan Çilek ile mahdut, … Çiftliği ile 43. sırada … Çiftliği, 44. sırada… Çiftliği, 45. sırada Gelibolu Çiftliğinin temessük defterinde kayıtlı olduğu, 29 …1264 (1848) tarihli Temessük senedi ile sülüs (1/3) payı Rıfat Paşaya verilmiş, bu temessük zayi olduğundan 15 …1265 (1849) tarihli senet ile yenilenmiş, 1263 (1847) tarihli temessük senedinde sayılan taşınmazlar 5 Muharrem 1280 (1864) tarihli senetle, sülüsan (2/3) payının nısfı (1/3 payı) Osman oğlu Hacı …efendiye nısfı (1/3 payı) da Ömer oğlu Kadı Süleyman efendiye verildiği yazılıdır.
4) 25 Sefer 1291 (1876) tarihli temessük: Mihrişah …Vakfına ait, senelik 25.000 kuruş icare-i müecceleli … Sancağı dahilinde bulunan 17 kıt’a çiftlikatın 1/3 payı müteveffa …’nın ve 1/3’er payı da basenet … ve Hacı …efendilerin uhdelerinde olduğu, Rıfat Paşanın ölümüyle payının büyük oğlu Rauf bey ile Ahmet ve Sait beylere ve büyük kızı Aişe ve…ve Hacer ve …hanımlara intikal ettiği, bunların paylarının Hacı Ali ve … ve Hacı …efendilere satıldığı, bunların da aralarında yaptıkları paylaşım ve diğer paydaşların satışı sonucu çiftliğin tamamının … Efendi adına 25 Sefer 1291 (1876) tarihinde kayıt edildiği yazılıdır.
5) a) Eylül 1321 TARİH 1 SIRA NUMARALI TAPU KAYDI:
Kemeraltı Mahallesi Ovacık mevkiinde, D: Mağaza, B: Yaylak oğlu Osman Sulbi, Kuzey ve Güneyi: …ile çevrili, geldisi olmayan 100 dönüm tarla kaydı olup, … oğlu İbrahim Ağa oğulları Şerif … ve Mehmet ve Şerife ferağlarından … Efendi Zevcesi …adına kayıtlıdır, Gittiği Eylül 1340 tarih 7 numaralı sicilde; diğer hususlar bir önceki kayıttaki ile aynı olmakla, … Ağa oğlu … karısı ve … efendi kızı … tasarrufunda olduğu, ölünceyedek bakma vaadi sözleşmesiyle meccanen ferağ edeceği karyesinin 12 Ağustos 1340 (1924) tarihli ilmühaberi ve Varidat idaresinin 26 minhü tarih ve 41/1 numaralı ruhsat tezkeresinden anlaşılmakla, … yazılı şartıyla ferağından … Ağa oğlu … çocukları Kamil Bey ve … ve … ve … efendiler adına tescil edilmiş,Kamil’in 1955, …’in 1966, …’un 1957 ve …’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiştir.
b) aa) TEMMUZ 1323 D.TARİH 4 SIRA NUMARALI TAPU KAYDI:
Gelibolu karyesi … mevkiinde D: Hacı Velioğlu Mehmet tarlası B: Tarik, K: Hacı Velioğlu Güllü tarlası, G: … ile çevrili, geldisi olmayan 15 dönümlük tarla kaydı olup, Salih Fevtinden Oğulları İbrahim ve Mehmet ve Şerife Hanım adına kayıtlıdır. Bu kayıt Ağustos 1323 tarih 2 numaralı kayda gitmiştir.
bb) TEMMUZ 1323 D.TARİH 5 SIRA NUMARALI TAPU KAYDI:
Gelibolu karyesi … mevkiinde, D: Hacı Veli oğlu Ali, B: tarik, K: Hacı Veli oğlu Ali, G: Sahibi senedin tarlası ile çevrili geldisi olmayan 11 dönümlük tarla kaydı olup İbrahim fevtinden Oğlu Veli Çavuş adına kayıtlıdır. Bu kayıt Ağustos 1323 tarih 2 numaralı sicile gitmiştir.
cc) TEMMUZ 1323 D.TARİH 6 SIRA NUMARALI TAPU KAYDI:
Gelibolu karyesi … mevkiinde D: Hacı Veli oğlu Halil tarlası, B: Tarik, K: Veli Çavuş tarlası, G: Hacı Veli oğlu Salih tarlası ile çevrili, geldisi olmayan, 18 dönümlük tarla kaydı olup, Hacı Velioğlu İbrahim kerimesi Güllü Fevtinden Zevci Salih ve Karındaşları Veli Çavuş ve Salih adına kayıtlıdır. Bu kayıt Ağustos 1323 tarih 2 numaralı sicile gitmiştir.
dd) AĞUSTOS 1323 TARİH 2 SIRA NUMARALI TAPU KAYDI:
Gelibolu köyü … mevkiinde Doğusu ve Batısı Muğlalı …, K: Hacı Veli Oğlu Halil oğlu Mehmet ve Ali tarlaları, G: Muğlalı … ile çevrili geldisi Temmuz 1323 tarih 4 ve 6 numaralı siciller olarak gösterilen 40 dönümlük tarla kaydı olup, Hacı Veli oğulları Veli ve İbrahim ve Mehmet ve Şerife hanım ile Hacı Veli oğlu kerimesi Güllü Fevtinden varisleri zevci Salih ve er Karındaşları Veli Çavuş ve Salih’e Ba’del-intikal ferağlarından, Muğlalı Mehmet … adına kayıtlı olup, Genel Müdürlükten getirtilen kayıtta gittisi görünmemektedir. Ancak Eylül 1340 tarih 6 numaralı sicilde, geldi kaydı olarak Ağustos 1323 tarih 2 numaralı kayıt gösterilmektedir.
ee) EYLÜL 1340 TARİH 6 SIRA NUMARALI TAPU KAYDI:
Gelibolu köyü … mevkiinde, Doğusu ve Batısı … tarlası, K: Hacı Veli Oğlu Halil oğlu Mehmet ve Ali tarlaları, G: Muğlalı … ile çevrili geldisi Temmuz 1323 tarih 4 ve 6 numaralı siciller olarak gösterilen 40 dönümlük tarla kaydı olup, kayıt olup, diğer hususlar bir önceki kayıttaki ile aynı olmakla, … Ağa oğlu … karısı ve … efendi kızı … tasarrufunda olduğu, ölünceyedek bakma vaadi sözleşmesiyle meccanen ferağ edeceği karyesinin 12 Ağustos 1340 (1924) tarihli ilmühaberi ve Varidat idaresinin 26 minhü tarih ve 41/1 numaralı ruhsat tezkeresinden anlaşılmakla, … yazılı şartıyla ferağından … Ağa oğlu … çocukları Kamil Bey ve … ve … ve … efendiler adına tescil edilmiş,Kamil’in 1955, …’in 1966, …’un 1957 ve …’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiştir.
b) aa) MART 1290 (1874-1875) TARİHLİ TAPU KAYITLARI:
aaa) … Çiftliği denmekle, Harameyn-i Muhteremeyn Hazinesinden Mazbut… …Tab-ı Seraha Hazretleri Evkafı şerifinden ve 4000 dönüm yüzölçümlü sınırları, Mezar Gediği ve Kır Vasil Çiftliği ve Dikilitaş ve … Çiftliği ile mahdut, çiftlik Mart 1290 tarih ve D.9, V.18 numarada,
bbb) Öküz Çiftliği denmekle zemini aynı vakfa ait 3000 dönüm yüzölçümlü sınırları, Mezar Gediği ve Gülenye Yanı ve … Çiftliğinin bükü başında Dikilitaş ile mahdut çiftlik Mart 1290 (1875) tarih ve D.9, V.19 numarada,
ccc) Gelibolu ve … Çiftliği denmekle aynı vakfa ait 7000 dönüm yüzölçümlü sınırları, Çilecik Gediği ve … İskelesi ve Koca Alan ve Günbel ve Mezar Gediği ve Belan Dağı ve Kara Dağ ve Taş Bükü ve … Çiftliği ile Mahdut Çiftlik Mart 1290 (1874) tarih ve D.9, V.20 numarada
… Efendi adına kayıt edilmiştir.
Bu kayıtlar Ağustos 1326 (1910) tarihli sicillere gitmiştir.
bb) AĞUSTOS 1326 (1910) TARİHLİ TAPU KAYITLARI :
aaa) Ağustos 1326 (1910) tarih ve 3 numaralı tapu kaydı, … Karyesi … Çiftliği, Mazbut Mihrisaş …Vakfı’ndan Eşçarımüsmire ve gayri müsmirei müstemil 4000 dönüm yüzölçümlü D: Mezar Gediği, B: Dikilitaş, K: …, G: …Beli sınırlı Çiftlik …in ölümüyle mirasçıları oğlu Şevket Ağa ve kızı … paylaşımı sonucu, bu çiftliğin …payına düştüğü, tarafların muvafakat ve takrirleri 8 Mayıs 1301 (1885) tarihinde İl İdare Meclisi huzurunda ahz ve istima kılındığı, il merkezinde tutulan evrak kaydından müsteban olduğu, il tapu sicil memurluğunun 21 Ağustos 1326 (1910) tarih ve 14 numaralı tahriratından anlaşılmakla intikalen ve taksimen … Efendi kızı Habibe Hanım adına Ağustos 1326 (1910) tarih 3 numarada tescil edilmiştir.
bbb) Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numaralı tapu kaydı yukarıda aynı tarih 3 numaralı tapunun iktisabı ile aynı olduğu yazılarak … Karyesi Örgöz Çitliği Mevkiinde D: Mezar Gediği, B: İnbükü ve Dikilitaş, K: …, G: Gülenye Beli sınırlarıyla çevrili 3000 dönüm yüzölçümlü çiftlik Ağustos 1326 (1910) tarih 2 numarada …adına tescil edilmiştir.
ccc) Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4 numaralı tapu kaydı yukarıda yazılı aynı iktisapla, Gelibolu Karyesi Gelibolu maa … Çiftliği cinsiyle, D: Kocalan ve Belen Dağı, B: Taşbük ve …, K: Çilecik Gediği, G: Gökbel ve Karadağ ve Mezar Gediği sınırlı 7000 dönüm
yüzölçümündeki taşınmaz yine Ağustos 1326 (1920) tarih 4 numarada …adına tescil edilmiştir.
Bu tapular Eylül 1340 (1924) tarihli sicillere gitmiştir.
cc) EYLÜL 1340 (1924) TARİHLİ TAPU KAYITLARI:
aaa) Ağustos 1340 (1924) tarih 4 Sıra Numaralı 4000 dönüm yüzölçümlü … Çiftlik tapu kaydı, … Ağa oğlu … karısı ve … efendi kızı … tasarrufunda olduğu, ölünceyedek bakma vaadi sözleşmesiyle meccanen ferağ edeceği karyesinin 12 Ağustos 1340 (1924) tarihli ilmühaberi ve Varidat idaresinin 26 minhü tarih ve 41/1 numaralı ruhsat tezkeresinden anlaşılmakla, … yazılı şartıyla ferağından … Ağa oğlu … çocukları Kamil Bey ve … ve … ve … efendiler adına tescil edilmiş,
Kamil’in 1955, …’in 1966, …’un 1957 ve …’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiştir.
bbb) Ağustos 1340 (1924) tarih ve 3 Sıra numaralı 3000 dönüm yüzölçümlü … Köyü, Örgöz Çiftliğine ait tapu kaydı yukarıda yazılı aynı tarih 4 nolu tapu iktisabında yazılı olduğu gibi aynı şekilde … Ağa oğlu … çocukları Kamil Bey ve … ve … ve … efendiler adına intikalen tescil edilmiştir.
Kamil’in 1955, …’in 1966, …’un 1957 ve …’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında ise bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiştir.
ccc) Ağustos 1340 (1924) tarih ve 5 Sıra numaralı 7000 dönüm yüzölçümündeki Gelibolu ma-a … Çiftliğine ait tapu kaydı, aynı şekilde … Ağa oğlu … çocukları Kamil Bey ve … ve … ve … efendiler adlarına tescil edilmiştir.
Kamil’in 1955, …’in 1966, …’un 1957 ve …’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında ise bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiştir.
dd) MEDENİ YASANIN 04 EKİM 1926 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN SONRAKİ İNTİKALLERİ;
aaa) … (…) ÇİTLİĞİ: aynı sınırlar ve cins ile Şubat 1962 tarih ve 4 Sıra numarada; 275 hektar 7907 m2 yüzölçümüyle, 12/16 payı, Kamil’in(Mehmet Kamil) 1955 yılında ölmesiyle çocukları Güzide Alper ve Firdevs Onay’a, …’in 1948 yılında ölmesiyle çocukları Mehmet Feyyaz…, Şerefli, … ve Habibe Rona ya, ……’nin 1957 yılında ölmesiyle karısı Hayriye… ve çocukları ……, … Menteşoğlu ve … Şerefliye kaldığı belirtilerek payları oranında bu kişiler adına tapuya tescil edilmiştir. Bu tapu kaydının gittisi yoktur.
bbb) … ÇİFTLİĞİ: Şubat 1962 tarih ve 5 sıra numarada 367 hektar 7210 m2 yüzölçümüyle yukarıda yazılı … (…) Çiftliği iktisabında olduğu gibi intikal ettirilmiş ve daha sonra Mayıs 1969 tarih 10 ve 11 sıra numaralı kayıtlara gitmiştir.
aaaa) Mayıs 1969 tarih ve 10 Sıra numaralı Tapu Kaydı: … Çiftliğinden müfrez eşçarı müsmire ve gayri müsmireyi müştemil 332 hektar 3210 m2 çiftlik sınırlar; D: Mezar Gediği, B: Dikili Taş, K: …, G: …Beli ve bu yerden müfrez çiftlik sınırlarıyla Habibe oğlu … (Mehmet …ettin)in 1966 yılında ölümü ile mirasını çocukları Bedia Gürkan, Rengigül Özbaş, Samahat Ülkümen ve Ahmet Şevki Onaya bıraktığı, Ahmet şevkinin 1967 yılında ölmesiyle mirasını oğlu Özcan ile kızları Nevcihan Ertuğrul ve Gülümser Erkan ve karısı Firdevs ile kendisinden önce ölen oğlu Fevzinin çocukları Edeviye ve Engin Onaya bıraktığından söz edilerek, intikalinden sonra iki parçaya bölündüğünden bu parça ifraz sınırları ile, Şubat 1962 tarih ve 5 numarada … (Mehmet …ettin) mirasçıları adına payları oranında tescil edilmiş, gittisi Temmuz 1969 tarih ve 63 numarada “yüzölçümü 332 Hektar 3210 ise de 13 hektar 7210 m2 olarak tahsis edildiği” yazılarak aynı kişiler adına tescil edilmiş, kadastro sırasında … Köyü 1 ila 169 sayılı parsellere revizyon görmüştür.
bbbb) Mayıs 1969 tarih ve 11 Sıra Numaralı Tapu kaydı: müfrez 35 Hektar 4000 m2 eşçarı müsmire ve gayri müsmireyi müştemil çiftlik olup, Doğusu, Batısı ve Kuzeyi bu yerden bölünen sahibi senetlerin müfrez çiftliği, Güneyi; …Belinden Dikilitaşa giden doğru hattın denizi ilk kestiği nokta ile Dikilitaştan …Beline giden doğru hattın denizi kestiği
noktayı birleştiren deniz sahil hattı sınırları ile tescil edilmiş, gittisi Temmuz 1969 tarih ve 64 sıra numaralı kayıtta, “taşınmaz 354000 m2 olarak tescil edilmişse de, talepnamenin arkasındaki miktarın 3.540.000 m2 olduğu anlaşılmakla Nizamnamenin 107. maddesi gereğince tashihan tescil edileceği” yazılarak tapu malikleri adına tescil edilmiş, … köyünde yapılan kadastroda 1 ila 169 sayılı parsellere revizyon gösterilmiştir.
ccc) GELİBOLU ÇİFTLİĞİ: Şubat 1962 tarih 1 Sıra Numaralı Tapu Kaydı: Gelibolu Maa … Köyü Mezaraltı mevkiinde eşçarı müsmire ve gayri eşçarı müsmireyi müştemil 639 hektar 5240 m2 çiftliğin 12/16 payı: D: Kocalan ve Balan Dağı, B: Daşbük ve …, K: Çilecik Gediği, G: Gökbel ve Karadağ Mezarlığı ile çevrili taşınmazın Habibe mirasçıları Kamil, … ve … mirasçıları adına tescil edilmiş ve bu tapu kaydı kadastro sırasında … köyü 373 ila 633 sayılı parsellere revizyon görmüştür.
6) KADASTRO MAHKEMESİNİN 05.04.2001 GÜN VE 1996/11 ESAS, 2001/16 KARAR SAYILI DOSYASI: … Köyü 74 numaralı kadastro parseli hakkında görülen dava olduğu, Kadastro sırasında 74 sayılı parselin Ali Çetin adına tesbit edildiği, … ve arkadaşları tarafından dava açıldığı ve davacıların, …mülk olarak 12 Recep 1208 tarihli irade i seniye ile verilen ve… Valide Sultanın 23 Zilkade 1210 (1794) tarihli vakfiye ile vakfettiği, … Sancağı, …Kasabasında yer alan …, … ve Gelibolu Çiftliğinden oluşan üç adet çiftlik tapusu içinde kaldığını iddia ettikleri Yargıtay bozma kararına uyularak üniversite öğretim üyelerinden seçilen bilirkişilerin verdiği rapora göre, “nokta sınırlı olan tapu kayıtlarına geometrik şekil oluşturacak şekilde kapsamı belirlendiği, tapu maliki …in Medeni Yasanın yürürlüğünden önce öldüğü ve ölümünden sonra 25 yıl boyunca intikal işleminin yaptırılmadığı, tapu kaydının sınırları itibariyle yüzölçümünden çok fazla alanı kapsadığı ve sınırları değişebilir nitelikte olduğundan, yüzölçümü ile geçerli olabileceği, kayıt kapsamının % 88’inin orman ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, diğer köylerde revizyon gördüğü parseller dikkate alındığında, tapu kayıtlarının yüzölçümüyle geçerli olarak dava dışı taşınmazlara revizyon gördüğü, davalının Medeni Yasanın yürürlüğünden önceye dayanan zilyetliği bulunduğu,” gerekçesiyle tapu kaydına dayanan davacıların davasının reddine karar verilmiş, davacı tarafın temyizi üzerine, 7. Hukuk Dairesinin 11.12.2001 gün ve 2001/8221-9432 sayılı karar ile “taşınmazın tapu kaydı kapsamında tarım alanı olduğunun belirlendiği, 1274 (1858) tarihli Arazi Kanunnamesinin 20. maddesine göre Medeni Yasanın yürürlüğünden önce zilyetleri tarafından 10 yıldan fazla zilyet edildiği ve tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği ve davalı gerçek kişinin zilyetliği de sabit görüldüğünden davanın reddinin doğru olduğu” gerekçesiyle mahkeme kararı onanmış, Davacı tarafın karar düzeltme talebi de 7. Hukuk Dairesinin 19.04.2002 gün ve 2002/2245-2943 sayılı kararı ile red edilerek kesinleşmiştir,
7) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 1972/137 ESAS SAYILI KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI DAVASI; (dosya aslı Mahkemenin 2001/1155 Dairenin 2005/563 sayılı dosyası içindir.): Davacılar … ve paydaşları tarafından; davalı Orman Genel Müdürlüğü aleyhine, Şubat 1962 tarih ve 1, 2, 3, 4, 5 sayılı tapu kaydı kapsamındaki ormanların Devletleştirilmesi nedeniyle Tadilat komisyonunun 22.09.1947 gün ve 98 ve 101 sayılı kararları gereğince …-… (…) Ormanları için 25.854.-TL, Gelibolu Maa … Ormanları içinde 20400.TL devletleştirme bedeli belirlenmişse de, bu karara karşı İtiraz Komisyonu, Temyiz Komisyonu ve Danıştay’da itirazlarda bulundukları, itirazları hakkında verilen en son kararın Danıştay tarafından bozulup tekrar Vergiler Temyiz Komisyonuna gönderildiği, uyuşmazlık hakkında Vergi Temyiz Komisyonunda karar verilmeden önce Anayasa Mahkemesinin 05.10.1964 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 23.06.1963 gün ve 1963/141-1964/50 sayılı kararı ile 4785 Sayılı Yasanın 3 ve 4. maddelerinin iptal edildiği, Vergiler Temyiz Komisyonunun bu nedenle 10.02.1965 gün ve 1964/641 sayı ile görevsizlik kararı verip, kendilerine tebliğ edilmesi üzerine, dayandıkları tapu kayıtları kapsamındaki ormanlara devletleştirilme karşılığı olarak takdir edilen 46250 liraya 4.953.250 TL ilavesi ile 5.000.000,TL çıkartılması istemiyle, 26.04.1965 tarihinde dava açtıkları, bu davanın açılmasından önce Devletleştirilen ormanlara değer takdiri ile ilgili olarak yapılan
işlemlerin İzmir Vergiler İtiraz Komisyonunun 08.07.1965 gün ve 1965/316 sayılı Kararında şu şekilde özetlendiği: Muğlalı … Varisleri ile Orman Yönetimi ve Hazine arasında görülen orman beledi değerlemesi ile ilgili davada, Marmaris İlçesi Bina ve Arazi Vergiler İtiraz Komisyonunda muhtelif aşamalar geçiren uyuşmazlık hakkında, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 18.08.1962 gün ve 24402-6-20/32214 sayılı yazıları ile 5655 Sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince, gerekli kararın verilmesi istenerek bu konuda komisyona verilen yetki ile uyuşmazlık hakkında karar verilmişse de tarafların temyizi üzerine Vergiler Temyiz Komisyonunca 4785 Sayılı Yasanın 3 ve 4. maddelerinin Anayasa Mahkemesinin 23.6.1963 gün ve 1963/141-1964/50 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, komisyonun inceleme yetkisi kalmadığı gerekçesiyle 17.06.1964 gün ve 1964/18 sayı ile verdiği kararın doğru olduğu belirtilerek ilgili evrakın Marmaris İlçesi Bina ve Arazi Vergileri komisyonuna gönderilmesine” karar verildiği ve bu kararın Danıştay 8. Dairesinin 12.07.1965 gün ve 1965/1620-2506 sayılı Kararı ile İzmir Vergiler İtiraz Komisyonun yukarıda sözü edilen kararının onandığı ve karar düzeltme isteminin de aynı Dairenin de 09.03.1966 gün ve 1965/2387-856 sayılı karar ile red edildiği,
a) Asliye Hukuk Mahkemesinde devletleştirme bedelinin yükseltilmesi için açılan davanın bu mahkemenin 24.01.1967 gün ve 1965/65-10 sayılı birinci kararı ile “davanın Hazineye karşı açılmasının icap ettiği, husumetin doğru yöneltilmediği, ayrıca idari mercilere yapılan başvurunun hak düşürücü süreyi durdurmayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin31.05.1967 gün ve 2164-2741 sayılı kararıyla” davada husumetin Orman Genel Müdürlüğüne teveccüh ettiği, 4785 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince devletleştirilen ormanların sahiplerinin bir yıl içinde ihticaca salih belgeleri ve devletleştirilen yer davalı ise davalı olduğuna ilişkin belge ile birlikte Orman Yönetimine başvurarak devletleştirme bedelini isteyeceğinin yazıl olduğu, bu bir yıllık sürede başvurmayanların bir daha bedel isteyemeyeceği, bu sürenin 5658 Sayılı Yasa ile uzatıldığı, 6830 Sayılı Yasanın 30. maddesinde de 4785 Sayılı Yasa hükümlerinin saklı tutulduğu, devletleştirmenin de bir nevi kamulaştırma olduğu, özel Yasa hükümleri saklı kalmak kaydıyla, daha özel yasa hükümlerinin uygulanacağı, 4785 Sayılı Yasanın 3 ve 4. maddelerinin iptal edilmesi karşısında, bu konularda 6830 Sayılı Yasanın uygulanması gerektiği, ancak 4785 sayılı yasının 5. maddesi hükmünü halen yürürlükte bulunduğu, bu nedenle süre yönünden 4785 Sayılı Yasanın 5. maddesinin uygulanmasının icap ettiği, 4785 Sayılı Yasanın 5. maddesinde öngörülen ve 5658 Sayılı Yasa ile uzatılan sürede başvurmadığının belirlenmesinin icap ettiği, davacıların Vergi İtiraz komisyonuna başvurmasının 4785 Sayılı Yasanın 3/3. maddesine göre yapıldığı, orman Yönetimine yada Hazineye 5. madde gereği başvurdukları, 6. madde gereği bedelin tahakkuk ettirildiği, davacılarında Yasanın 3. maddesinin son fıkrası gereği itiraz ettikleri, anlaşıldığı taktirde, davanın süresi içinde açılmış olacağı” konularına değinilerek mahkeme kararı bozulduğu ve karar düzeltme isteminin de 15.09.1967 günü 4110-3957 sayılı karar ile red edildiği, bozma kararına uygulanarak yapılan araştırmada;
aa) Marmaris Mal Müdürlüğü; 24.2.1968 tarihli yazısında “Davacıların 5658 Sayılı Yasanın Geçici Maddesi gereğince bir yıl içinde her hangi bir başvurularına dosyada rastlanmadığını,”
bb) Orman Yönetimi, “istenen belgelerin daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.4.1955 gün ve 1954/42 esas sayılı yazısına istinaden mahkemeye gönderildiğinden istenen cevabın verilemediğini,
cc) İşletme Müdürü İbrahim Öztürk imzasıyla gönderilen yazıda 19.03.1968 tarihinde 04.11.052/2-594 sayılı yazı ile Gelibolu Maa …-…-… ormanlarının sahipleri tarafından 4785 Sayılı Yasada tanınan süre içinde müracatta bulunulduğunu,”
dd) Orman İşletme Müdürlüğü 02.05.1968 tarihli yazısında “Şerif oğullarından … Şereflinin, Başbakanlığa gönderdiği 14.01.1946 tarihli bu dilekçesinin gerekli belgeleri ihtiva etmemesi nedeniyle işlem yapılamadığı, bu kez çiftlik sahiplerinden Kamil Özalp, …… … Onay ve … Şereflinin 29.04.1946 tarihinde İşletme Müdürlüğüne dilekçe verdiklerini ve bu dilekçenin fotokopisini gönderdiğini,” (bu dilekçede çiftliklerinin ellerinden çıktığı bir an önce bedellerinin verilmesi istenmektedir.),
ee) Orman Genel Müdürlüğü 08.02.1965 gün ve 5/5078-8-417 sayılı yazılarında; “…Çiftliğinin, Eylül 1340 tarih ve 3/71 numaralı 2757 dekar vüsatlı, … Çiftliğinin aynı tarih ve 4/72 sayılı 3676 dekar vüsatlı, Gelibolu maa … Çiftliğinin aynı tarih ve 5/72 numaralı 6433 dekar vüsatlı tapulara istinaden 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince devletleştirildiği, “müzekkerede söz edilen Şubat 1962 tarih ve 1, 2, 3, 4, 5 sayılı tapuların bu tapular ile alakasının olmadığını, 3/71 ve 4/72 sayılı tapular (… ve …çiftlik tapuları kast edilmektedir) birbiri içine girdiğinden müşterek mütüla edildiğini, tapu kayıtlarındaki sınırların nokta ifade ettiğinden bu sınırların düz çizgi ile birleştirilip memleket haritası üzerinde gösterildiğini, Bu esaslara göre her iki tapu hudutları içerisine giren ve orman sayılmayan sahaların 1 ila 22 numaraya kadar numaralandırılmak suretiyle vüsatları ile birlikte harita kenarında gösterildiğini, orman sayılmayan sahaların 22 parça ve yüzölçümünün 6003 dekar 450 m2, toplam tapu miktarının 6433 dekar olduğunu, orman sayılmayan alanlar çıktıktan sonra geriye 429 dekar 550 m2 kaldığını, bu alanın devletleştirildiğini, Gelibolu maa … Çiftliğinin 5/72 sayılı tapu hudutlarının aynı şekilde belirlendiği, 1 ila 41 numara verilmek suretiyle birlikte harita kenarında gösterildiğini, orman sayılmayan 41 parça yerin toplamının 5121 dekar 700 m2 olduğunu, tapu kayıtlarındaki miktarın 6433 dekar, orman sayılmayan yerlerin ise 5121 dekar 700 m2 olduğu, bu miktar düşüldükten sonra çiftlik tapusundan 1311 dekar 300 m2 ormanlık sahanın devletleştirildiğini, netice olarak her üç tapudan devletleştirilen miktarın 1740 dekar 850 m2 olduğunu,” (Ekinde bir kroki gönderildiği bildirilmişse de bu krokiye dosyada rastlanamamıştır.)
ff) Orman İşletme Müdürlüğü 12.5.1969 tarihli yazısında “kamulaştırılan Gelibolu-Maa … ve … Ormanlarını içine alan Gelibolu ve …ormanlarında tahdit ilanın 11.11.1966 ila 16.11.1966 tarihleri arasında yapıldığı, ve 16.11.1967 ila 16.11.1967 tarihlerinde kesinleştiğini,”
gg) 31.7.1963 tarihli keşif tutanağının aslının imzalı örneğinden, Orman Genel Müdürlüğünün 8.7.1963 gün ve Şb5 5078-8/4088 sayılı emirleri gereği devletleştirilen Gelibolu-Maa … ve … tapularının kapsamını belirlemek amacı ile Çalışma Başmüdür Muavini …, İbrahim Kutluer, bilirkişiler …, … Yıldırım, …, … ve …’dan oluşan heyet tarafından çalışma yapılıp belirlenen sınırların haritaya bağlandığı,”
hh) Orman Başmüdür muavini …, Tahdit Komisyonu Reisi …ve Orman Bölge Şefi Ömer Şişmanoğlu tarafından düzenlenen 15.08.1963 tarihli raporda “devletleştirilen orman alanları ile tapu miktarlarının gösterildiği, raporun eki haritaların dosya içinde bulunduğu, ancak bu haritaların Memleket haritası olmayıp amenajman planları olduğu, amenajman planında açık olarak görülen yerlerin tarım alanı, yeşil görülen yerlerin ise orman alanı olarak belirlendiği, (dosya içindeki bu haritanın 1966 yılında düzenlenen orman kadastro haritasına genel hatları itibariyle çok benzemektedir.)
bildirilmiştir.
b) Yukarıda yazılı belgeler ve deliller toplandıktan sonra Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.09.1970 gün ve 1967/147-226 sayılı kararı ile, “kamulaştırılan orman alanın değerinin toplam 25.462.309.20 TL olduğu belirlenmişse de istek aşılamayacağından, kamulaştırma bedelinin 5.000.000.TL ye çıkartılmasına” karar verildiği, davacı tapu sahiplerinin hükmü temyiz etmedikleri, verdikleri dilekçede kararın onanmasını istedikleri, Orman Yönetiminin hükmü temyiz ettiği ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.12.1971 gün ve 1971/9549-11245 sayılı kararıyla “davacılara ait tapuların dosya içinde bulunamadığı ve bu tapuların yerine uygulanmadığı ve nizalı yerleri kapsayıp kapsamadığının anlaşılamadığı, Orman Yönetiminin yaptırdığı tahkikat sonucu gönderdiği krokinin uygulanması sebeplerinin de bu nedenle izahsız kaldığı, tapu kayıtlarının geldi kayıtlarının getirtilip yöntemince uygulanması, kapsamının kesin olarak belirlenmesi, sınırları sabit değil ise miktarına itibar olunması, bilirkişi heyetinin kamulaştırılan taşınmazın cinsi gözetilerek, orman bilirkişiler listesinden seçilmesi” gereğine değinilerek bozulduğu, davacı gerçek kişilerin Karar düzeltme talebinin aynı dairenin 02.05.1972 gün ve 4313-4623 sayılı kararı ile red edildiği,
c) İkinci bozma kararından sonra davanın yeniden mahkemenin 1972/137 esas sayısında kayıt edildiği, son yargılamanın 26.04.2005 gününde yapıldığı ve 13.09.2005 tarihine ertelendiği ve Kadastro Mahkemesinin 1996/11 esas sayılı ve diğer dava dosyalarının sonuçlanmasının beklenmesine karar verildiği ve halen ormanların devletleştirme bedelinin artırılması davasının devam ettiği,
8) … … Köyü 769 ve 770 sayılı parsele ait mahkemenin 1991/208 (Dairenin 2006/2303) sayılı dava dosyası içinde bulunan ve Orman Yönetiminin görevlendirilmesi üzerine Marmaris İşletme Müdürlüğünde görevli Müdür Yardımcısı Aytekin Kanbak, Kadastro Mülkiyet Şefi …, Orman İşletme Şefi …tarafından düzenlenen 24.03.2005 günlü inceleme raporunda, “İşletme Müdürlüğünde bulunan ve 3116 Sayılı Yasa ile istimlak edilen ve 4785 Sayılı Yasa ile devletleşen ormanların kaydına mahsus defterin incelendiği, geldisi Eylül 1340 olan Şubat 1962 tarih ve 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 sayılı tapu kayıtlarına dayanan … ……, … Onay ve … adına Gelibolu-Maa … Çiftliği 131.13 hektar, …, … Çiftliği 42.955 hektar olmak üzere toplam 174.085 hektar ormanlık alanın, 4785 Sayılı Yasa ile devletleştirildiği, devletleştirilmiş olan taşınmazın sınır tarifinde; Gelibolu maa … Çiftliğinin, Şarken; Karacaalan-Balan, Garben; … ve …, Şimal; Çilecik Gediği-Arzı Oturağı, Cenuben; Gökbel ve Karadağ mezarlığı; …, … Çiftliğinin, Şarken; Mezar Gediği, Garben; Dikilitaş-… Burnu, Şimalen; …, Cenuben; …Beli ile çevrilidir. Devletleştirilen ormanlara ilişkin işletme kayıtlarında parsel numarasına rastlanmadığı harita kayıtlarına rastlanmadığı, davacılar adına kayıtlı özel orman olduğuna dair her hangi bir belgeye rastlanmadığı belirtilerek bu rapora 3316 Sayılı Yasayla istimlak edilen ve 4785 sayılı Yasayla devletleştirilen ormanların kaydına mahsus defter başlıklı belgenin fotokopisinin eklendiği, bu fotokopi belgede” Mihrişah …Vakfından intikalen Muğlalı … varisleri uhdesine intikalen, 1340 tarih 9172 cilt numaralı 3, 4, 5 numaralı tapular kapsamındaki yerler için 22.429.20 lira değer biçildiği, … Şerefli, ……, … Onay ve … adına kayıtlı Gelibolu-Maa … Çifliğinden 131 hektar 1300 m2 alanın, …-… Çiftliğinden 42 hektar 9550 m2 alanın sınırları da belirtilerek devletleştirildiği” yazıldıktan sonra, sahanın tavsifi bölümünde de Gelibolu-Maa … Çiftliğinin tamamının 1860 hektar koru ve baltalık, 2200 hektar yanık ve çıplak, …- … Çiftliğinin de 2170 hektar koru ve baltalık 3000 hektar çıplak ve yanık saha olduğu” şeklinde belirtme yapıldığı,
9)- ORMAN KADASTROSUNA İLİŞKİN BELGELER:
Yörede yapılacak orman kadastrosu ile ilgili olarak 23 Numaralı Orman Tahdit Komisyonu tarafından düzenlenen 13.6.1966 tarihli işe başlama tutanağının 1 ve 2. sayfasında, “Gelibolu Serisi Ormanlarının Tahditine orman hava fotoğrafları usulü ile başlanacağı” yazıldıktan sonra 1 numaralı tutanakta; “… terekesi mümessilinin çiftlik hudutlarını belirleyen krokinin dikkate alınması konusundaki isteği üzerine, Muğla Orman İşletme Müdürlüğünün 18.07.1966 gün ve 05.11.001-6/4097 sayılı yazısı ve bu yazıda 23 Numaralı Orman Kadastro Komisyonuna tevdii edildiği bildirilen ve tarafımızdan sözü edilen komisyondan alınan Marmaris Orman Bölge Şefliğinin, Devletleşen ormana ait dosyası ve bu orman sahası hakkında tanzim olunan 15.8.1963 tarihli rapor tetkik edildi, son tedavüllerine göre Şubat 1962 tarih, 4 numaralı tapu kayıtlarının tescil tarihindeki mevzuata göre muteber tapulardan olduğu, devletleşen ormanların tefriki ve tapuların geri kalan mezru arazilerin ihtiva eder şekilde tezyiden tapuya tescili için Orman Yönetimi aleyhine dava açıldığı, tapu sınırları düz çizgi ile birleştirilerek, orman bölge şefliği tarafından düzenlenen haritada ziraat alanlarının tapu kapsamında kalıp kalmadığı mahkemece belirleneceğinden, işgal edenleri yazılmak suretiyle orman sınırlarının belirleneceği” yazılıp, 1 numaralı noktadan sınırlandırmaya başlanılarak orman kadastrosu işlemlerine devam edildiği ve orman sınırlama tutanak ve haritalarının düzenlendiği, yapılan çalışmanın 1967 yılında ilan edildiği,
10) DİĞER DELİLLER:
a) 6 …1297 (1881) tarihli … Devlet Mazbatasında,: “… Bey, … ve …erin tahtı tasarrufunda bulunan çiftlikler ile ormanların, mutasarrıfları uhdesine terk ve ibka edildiğinin” yazılı olduğu,
b) Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 22.4.1999 tarihli yazısında “davacının dayandığı” tapulardaki vakıf şerhinin 27.11.1961 tarih ve 424474 sayılı makbuzla taviz bedelinin ödenmiş olması nedeniyle silindiğinin” bildirildiği,
c) 17 Rabiulevvel 1295 (1879) tarihli…sureti (suret 1952 ‘de Muğla Vakıflar Müdürlüğünce çıkartılmış) : “…… Sancağının Ula kazasında vaki, bir tarafı … ve bir tarafı …ve bir tarafı Karavasil Beli ve … müntehi olup, işbu hudut ile mahdut mahal derununda … Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik, …Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik ve Gelibolu Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik … şeklinde, üç çiftlik, sınırlarının belirtildiği bu çiftliklerin … Çiftliği olarak tarif edildiği,
d) Marmaris İlçesinin köylerinin eski ve yeni isimlerine ait listelerin ilgili yerlerden getirtildiği, buna göre, Çetibeli Köyünün isminin değişmediği, eski adı …olan Köyün yeni isminin … eski adı Gölenye olan köyün yeni isminin İçmeler eski adı Gelibolu olan köyün yeni isminin … Köyü olduğu, … Belediye Başkanlığı tarafından, Belediye sınırları içinde Mezar Gediği isimli mevkinin bulunduğunu, bu yerde “gedik” ve “mezarlık” olması nedeniyle bu isimle adlandırıldığının bildirdiği, yine dosyaya getirtilen … Köyüne ait 30 K.Sani 1341 tarihli hudutnamede bu köyün Güney hududu “… Beli” olarak, …Karyesi Hudutnamesinde, … olan köyünün batı hududunun “Mezar gediği, Bozca ve Sıraca” olarak yazılı olduğu,
e) Dosya içindeki Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/104 E. 1961/25 karar sayılı dosya örneğinden, Gelibolu Köyünden Mustafa Özer ve 50 arkadaşı tarafından 1952 yılında Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu maliklerine karşı açılan tapu iptal davasının feragat ve sulh yoluyla sonuçlandırıldığı,
f) Tapu kaydı malikleri adına …Köyü (… …) arazilere ilişkin 1.443.750 metrekare vergi kaydının bulunduğu,
g) Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/103 E. Sayılı dosyasında … Köyünden …, …, … …, … ve Fahrettin Yücel tarafından, “… Çiftlik tapularının intikallerin usulüne uygun yapılmadığından Temmuz 1969 tarih 63 ve 64 numaralı tapu kayıtlarının Ağustos 1326 (1910) tarih 3 numaradan sonra yapılan tedavül kayıtlarının iptali” konusunda açtıkları davanın reddine karar verildiği, yine aynı mahiyette…ve 78 arkadaşının açtığı tapu iptal davasının da mahkemenin 1988/333 E. 1994/51 K. Sayılı kararı ile ret edildiği bildirilmişse de bu dava dosyalarının asılları yada örnekleri veya onaylı karar örneklerinin dava dosyaları içinde bulunmadığı, (bu konular tapu malikleri tarafından temyiz nedeni yapılmaktadır)
h) … Köyü Muhtarlığınca … ve … süremeği (kullandığı yer) olarak tarif edilen 18 dekarlık alanın… zeytincilik amacı ile … Çiftlik tapusundan kamulaştırılmasına karar verildiği, yine… … Köyünde… Zeytinlik Tesisi için 30 dönüm yerin çiftlik sahiplerinden kamulaştırması konusunda 13.03.1953 tarihli kararının bulunduğu, Gelibolu Köyü muhtar ve azalarının İçişleri Bakanlığı’na hitaben yazdıkları 14.09.1948 tarihli dilekçede, Çiftliğe ait arazilerde kiracı olduklarını bildirdikleri ve …Köyü Muhtarlığı’nın 6 dönüm yerin köy okulu yapılması için Çiftlik arazisinden kamulaştırılmasına ilişkin 14.06.1944 tarihli, yazı ve bir çok köylünün “Çiftlik arazilerini kira ya da icar vermek suretiyle kullandıkları ve sürenin sonunda araziyi çiftlik sahiplerine iade edeceklerini bildirir, çiftlik temsilcilerine ve çiftlik kahyalarına 1942, 1943 yıllarında Marmaris Noterliği huzurunda verdikleri taahhütnameler ve çiftlik sahiplerinin çiftliğin işletilmesi, kiraya verilmesi, mahsüllerinin toplanıp satılması konularında çiftlik kahyalarına verdikleri vekaletnameler, buralardan elde edilen ürünün Devlete satılmasına ilişkin resmi yazışmalar ve bir kısım orman alanlarının işletilmesine ilişkin sözleşmeler, orman kesim, taşıma ve Orman Müdürlüğüne teslim ve görevli atama gibi resmi makbuz ve belgeler Çiftlik ve Tapu sahibi gerçek kişiler tarafından dava dosyalarına konulup bunlara delil olarak dayanıldığı,
ı) Muğla Şeriye Mahkemesinin sicillerinde Defter 149 numaralı dava tutanakları; sözkonusu dava tutanaklarında, “Muğla’da mukime … Efendi kerimesi …vekili … tarafından Marmaris Şer’i Mahkemesi’ne 5 temmuz 1305 (1889) tarihinde
verilen dilekçeyle … Çiftliği dahilindeki arazilere kura (köy) ahalisinin fuzuli müdahalesinin önlenmesi ve tapu koçanı almalarının engellenmesinin” istendiği ve bu davada, birçok köylünün beyanlarının alındığı ve bu kişiler beyanlarında, “genel olarak, kullandıkları arazileri birkaç yıl önce hali araziden açtıklarını, bu yerlerin … Çiftliğinin dışında bulunduğunu, Çiftlik sahibi … adamlarının kendilerinden zorla icar aldıklarını, bir kısım arazi için icar isteyenlere öşrünü vermediklerini, bir kısım köylünün Habibe Hanımın tarlasını ektiğini ancak tasarruf iddiasında bulunmadıklarını, her sene icarını vereceklerini” söyledikleri, …tarafından gösterilen iki tanık da (no:3/26) “arazinin vakfa ait olduğunu ve 17-25 yıldır icar karşılığı köylülerin kullanıldığını” söyledikleri, ancak diğer tutanak ve kararlar getirtilmediği için dava sonunda nasıl ve kim yararına karar verildiğinin, anlaşılamadığı,
j) Orman ve Maadin Nezaretinin Sadaret’e sunduğu 4 nisan 1311 (1895) tarihli tezkerede “… … Kerimesi … uhdei tasarrufunda bulunan Gelibolu, … ve …nam çiftliklerin” sınırlarının ormanlar aleyhine genişletildiğine dair şikayetler olduğunu, ormanlara tecavüz edildiği müfettiş Hamid Beyin tahkikatıyla da sabit olduğundan ormanların tedbiren nasıl işletileceğinin sorulduğu,
k) Aslı Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/31 E. Sayılı dosyasında olduğu not edilen ve 1965 yılında noterlikçe yapılan tercüme örneğinde Marmaris İdare Meclisi …, Başkatip …, …Müdürü… ve … Orman Ser Müfettişi tarafından hazırlanan ve Orman Müfettişinin muhalif olduğu bildirilen 9. Teşrinsani 1325 (1909) tarihli raporda; Gelibolu, … ve… çiftliklerinin sürüncemede bırakılan hususiyet ve emiriyet meselesinin halli için keşif ve tahkikatının Dahiliye Nezaretinin 1325 (1909) tarihli kararlarıyla istenmesi üzerine keşif ve tahkikat yapıldığı, sözkonusu çiftliklerin …, … Efendi ve …Efendilerin mahlutan uhdelerinde iken, sonradan taksim edildiği ve bu üç çiftliğin müstakilen … düştüğü, bu konuda Sefer 1291 tarihli temessük kaydının bulunduğu, …’nin vefatıyla kerimesi ve …’nin harimi …uhdesine intikal ettiği açıklandıktan sonra “yukarıda belirten üç çiftliği çevreleyen ve 1303 (1887) tarihli tahriratta gösterilen sınırlarla, çiftliklerin müstakil sınırları daha önce müfettiş Hamit Bey (yukarıda j bende yazılı) tarafından düzenlenen rapor üzerinden karşılaştırılmasının yapıldığının” izah edildiği,
l) … Köyünde 1970, Gelibolu ve İçmeler Köylerinde 1978, …, … Köyünde 1991, … köyünde 1969 yıllarında genel arazi kadastrosunun yapıldığı, ayrıca 1975 yılında … köyünde Afet kadastrosunun yapıldığı,
m) Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 24.06.2002 gün ve 3141 sayılı yazısıyla … köyünün 1877 yılında kurulduğunu bildirildiği,
n) Tapuya tutunan gerçek kişiler, Mihrişah …Vakfının niteliği, tapu kayıtlarının tesis ve tedavüllerinin nitelikleri ve mevzuat karşısındaki geçerlilikleri konularıda, üzerine değişik zamanlarda, üniversite öğretim üyelerinden özel olarak aldıkları raporlar (ı) dava dosyasına koydukları,
D) MAHKEMECE YAPILAN ARAŞTIRMA ve KARAR:
Taşınmazlar başında yapılan keşiflerde; bir biri ile ilgisi olan ve yukarıda sayılan dosyaların çoğunluğunda dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar davalı gerçek kişilerin zilyetliğini doğrulamışlar, davacı ve katılan eski tapu sahiplerinin bu yerde ve bu köyde hiçbir yere zilyetliklerini görmediklerini, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığını” bildirmişler, bir çok dosyada ifadesine başvurulan, yada noterde tesbit edilen ifadesi temyiz dilekçesine eklenen eski tapu malikleri davacı gerçek kişiler tanığı … Köyünden 1341 (1925) doğumlu…ve bir çok dosyada tanık olarak ifadesine başvurulan tanık … ise taşınmazları ve çevresini tapu sahiplerinin murislerinin (çiftlik sahiplerinin) malı olarak bildiklerini, köydeki diğer tarım alanlarının da tapu malikleri vasıtasıyla idare edilip, kullanan köylülerinden çiftlik sahiplerinin icar ve kira aldığını, bu ürünlerin mağazada (çiftlik sahiplerine ait depoda) toplandığını, bundan sonra develere yüklenerek Marmaris’e taşındığını, tarlaların bu şekilde işlendiğini” söylemişler, bir çok dosyada keşif giderlerini ödemeleri için kendilerine
çıkarılan ihtara uyulmadığından, keşif mahallinde hazır edilen davacı katılan gerçek kişilerin tanıkları dinlenilmemiş, fen bilirkişi çekişmeli taşınmazın yüzölçümünü belirlediğini ve Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı kesinleşmiş kararının dayanağı dosya içindeki haritayı uyguladığını, çekişmeli taşınmazın bu haritadaki sınırlar içinde kaldığını, belirterek, taşınmazın konumunu 20.02.2001 tarihli krokide (X) şeklinde işaretleyerek göstermiş, Orman Mühendisi Bilirkişiler; çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1967 yılında orman kadastrosunun, daha sonra 1744 ve 3302 Sayılı Yasalar döneminde aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları yapıldığını, taşınmazların orman sınırları dışında olduğunu, memleket haritası ve amenajman haritasında ziraat ve iskan alanı olarak işaretlendiğini, milli park yada muhafaza ormanı olmadığını bildirmişler, denetime olanak tanımayacak biçimde, raporlarına ekledikleri siyah beyaz fotokopi memleket haritasında taşınmazları nokta olarak işaretlemişler, orman kadastro haritasında ise taşınmazın konumunu ölçeksiz olarak ve tarayarak boyamak suretiyle göstermişler, Ziraat Uzmanı Bilirkişiler de çekişmeli taşınmazların özel mülkiyete konu olabilecek kadimden beri kullanılan tarım alanı olduğunu bildirmişler; mahkemece, çekişmeli taşınmazların kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kaldığının belirlendiği, 1926 yılından önce 10 yıl sürdürülen zilyetlik karşısında tapuya değer verilemeyeceği, davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, tapuya dayanan gerçek kişilerin ve Orman Yönetiminin davalarının reddine parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiştir.
E) –TEMYİZ
1) Tapu kaydına dayanan davacılar … ve paydaşları ile katılan … ve paydaşları, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kaldığını, tutundukları tapu kayıtlarının kapsamının Marmaris Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı kararıyla belirlendiğini, yasal değerini koruyan tapu kayıtları karşısında zilyetliğe değer verilemeyeceğini,
2) Orman Yönetimi taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içindeki devlet ormanı olduğu yada devletleştirilen orman alanı olduğu, orman içi açıklıkların zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
F) DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1) Davacı ve katılan gerçek kişilerin dayandığı tapu kaydı kapsamı Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile belirlenmişse de, bu karar, o davanın tarafı olan tapu malikleri … ve paydaşları yönünden Kadastro Yasasının 34. maddesi gereğince kesin hüküm oluşturup, o davanın tarafı olmayan davalı gerçek kişi ve Katılan Orman Yönetimi yönünden kesin hüküm oluşturmaz.
2) Tapu kaydına dayanan davacıların tapuları hakkında verilen Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.11.1978 gün ve 1977/11819-13674 sayılı ve 16. Hukuk Dairesinin 24.04.2001 gün ve 2001/418-2033 sayılı kararlarında açıklandığı gibi, Medeni Yasa’nın 04 Nisan 1926 tarihinde yayınlanıp 04 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra 29 Mayıs 1926 tarih ve 864 sayılı Tatbikat (Uygulama) Yasası’nın 43. maddesinin “Kanunu Medeniye, Borçlar Kanunu ve bu Tatbikat Kanununa aykırı olan hükümler ile “MECELLE MÜLGADIR” hükmüyle ile Mecelle ve Medeni Yasaya aykırı olan diğer eski mevzuat açıkça yürürlükten kaldırıldığı halde, 1274 (1858) tarihli Arazi Kanunu, kaldırılan bu yasalar arasında sayılmıştır.
Medeni Yasanın yayınladığı tarihten sonra ve fakat yürürlük tarihinden önce, kabul edilen 02.05.1926 tarih 837 sayılı Yasayla, Arazi Kanunu’nun 68, 69, 70, 71, 74, 76, 84 ve 85.maddeleri yürürlükten kaldırıldığına göre, arazi Kanunu’nun diğer maddelerinin (özellikle arazi Kanunu’nun mera, yaylak ve kışlaklarla Medeni Yasaya aykırı olmayan diğer hükümlerinin) yürürlükte olduğunun kabul edilmesi gerektiği, nitekim 28 Şubat 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4342 sayılı Mer’a Yasası’nın 36. maddesi ile Arazi Kanunu’nun 97, 98, 99, 100, 101, 102 ve 105. maddelerinin yürürlükten kaldırılmış olması ve 27.01.1943 gün 5/7 sayılı ve yine 09.02.1944 gün ve 4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarında, 1274 (1858) tarihli Arazi Kanununun 45. maddesinin, Medeni Yasanın 658 ve 659. maddeleriyle zımnen yürürlükten kaldırıldığı ancak, diğer maddelerinin halen yürürlükte olduğunun kabul edilmesi,
yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 27.04.1949 gün ve 1948/7-1949/7 sayılı kararıyla da Arazi Kanunun 78. maddesi hükmüne değer verilmesi nedenleriyle, Arazi Kanunu’nun Medeni Kanun’a aykırı düşmeyen hükümlerinin, bu arada konuyla ilgili 20 ve 78. maddelerinin yürürlükte olduğunun kabulü ile somut olayda anılan yasa hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının araştırılıp tartışılmasının zorunlu olduğuna” işaret edildiğinden, tapu maliki davacıların bu konuya ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3) Ancak, dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyup uymadığı, başka bir anlatımla dava konusu taşınmazların davacı ve katılan gerçek kişilere ait tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı konusunda yapılan uygulama yetersiz olduğu gibi, zilyetliğe dayanan davacı ve önceki zilyetlerin Medeni Yasasının yürürlüğe girdiği 1926 yılından önce çekişmeli araziye kaç yıl zilyet olduğu ve zilyetliğin çekişmesiz, aralıksız, malik gibi devam edip etmediği konularındaki araştırma ve bu konuda toplanan delillerinde hüküm kurmaya yeterli değildir. Kadastro Mahkemesinin 1996/11 sayılı dosyasında verilen karar taraflar arasında kesin hüküm oluşturmadığı halde, bu kararın dayanağı keşif ve bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulamayacağı gibi, 1926 tarihinden önceki zilyetliği bilecek yaşta olmayan hata bu tarihte yada daha sonra doğan ve aynı zamanda tapu maliki davacılar ile aralarında aynı nitelikte davalar bulunan yerel bilirkişiler ile zilyet tanıklarının beyanına değer verilemez. Kaldı ki; bunların zilyetlik konusundaki beyanları da birbiriyle aynı ve soyut içeriklidir. Yukarıda deliller bölümünde, özellikle C/10 numaralı bendde diğer deliller olarak sayılan mahkeme kararları, vergi kayıtları, kamulaştırma kararları, Orman Yönetiminin yaptığı incelemeler ve raporlar ile şer iye defteri örnekleri, bir kısım köylülerin çiftlik arazilerini kira ve icar vererek kullandıklarına dair 1940 yılından sonra noterde verdikleri taahhütnameler karşısında, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine ne şekilde değer verildiği, çekişmeli taşınmaza önce yada şimdi zilyet olan gerçek kişiler ile bu deliller arasında bağlantı bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.
4) ORMAN YÖNETİMİNİN TEMYİZ İTİRAZLARI YÖNÜNDEN; Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı kesinleşen kararının Orman Yönetimini bağlamayacağı düşünülmemiş, taşınmazların devletleştirilme yoluyla devlete geçen orman olup olmadığı, yada devletleştirilen ormanların içinde, orman içi açıklığı olup olmadığı, 1970 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında Devlet Ormanı olması nedeniyle tapulama dışı bırakılıp bırakılmadığı, bilirkişilere orman sınır hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeden ve dava konusu taşınmazların devletleşen orman alanlarıyla bağlantısı ve konumu gösterilmeden, bilimsel ve teknik inceleme yapılmadan, yaşları gereği taşınmazın 1926 yılından öncesini bilme olanağı bulunmayan ve tapu malikleri davacılar ile aralarında aynı nitelikte davalar bulunan yerel bilirkişi ve tanıkların sözlerini tekrar eder niteliğindeki orman ve ziraat mühendislerinin raporlarına dayanılarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
G) MAHKEMECE YAPILMASI GEREKER İŞLEMLER
1) Dava dosyasının keşfe hazırlanması.bakımından;
a) Tapu kayıtlarında geçen …, Gelibolu(…-…, …), … (…), …, … (İçmeler) köylerinin bulunabilecek en eski tarihli idari sınırlarına ait harita ve diğer belgeler, gerektiğinde eski kayıt ve defterler üzerinde inceleme ve araştırma yapabilecek nitelikte konunun uzmanı bilirkişiler tayin edilerek, …Çiftliğine ait tapu kaydı, tapu kaydının geldilerinde sözü edilen 17 parça çiftlik içindeki tapu kayıtları ile …, … ve İçmeler köyleriyle, (…, …-…, … köylerini dıştan çevreleyen) diğer komşu köylere ilişkin çiftlik ve diğer tapu kayıtları,
b) Yukarıda III. Parağrafta deliller ve diğer deliller bölümünde sözü edilen ancak dosyada bulunmayan belge ve mahkeme kararları ile bunların eki olan bilirkişi rapor ve krokileri, dayanılan tapu kayıtlarının uygulandığı parsellerin dosyada bulunmayan kadastro tesbit tutanakları ile bu taşınmazları çevreleyen parsellerin kadastro tesbitine esas alınan tapu kayıtları ve kadastro paftaları,
c) Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait, en eski tarihlisinden en yenisine kadar tüm memleket haritalarının orijinalinden renkli ve onaylı fotokopi örnekleri ile hava fotoğrafları ve Amenajman planları,
d) Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer ve mevki ismi varsa yakın kadastro parsel numaraları yazılarak bu yere ait 2863 Sayılı Yasa hükümlerine göre doğal yada kültürel sit alanı ile ilgili karar ve harita örnekleri,
bulundukları yerlerden getirtilmeli,
e) Sözü edilen tapu kaydına dayanılarak halen Marmaris Asliye, Sulh ve Kadastro Mahkemelerinde devam eden davaların konusu ve kimler arasında görüldüğü, sonuçlanan davalar varsa bunların konusu ve neticesi hakkında tarafların hazırlayacağı dava listesinin kendilerinden alınmalı,
2) Aynı tapu kayıtlarına dayanılarak açılan bir çok davanın bulunduğu, bunlardan bir kısmının sonuçlandırılıp bir kısmının halen devam ettiği anlaşıldığından, halen görülmekte olan dava dosyalarının birleştirilmesi, yargılamayı geciktirip, para ve emek sarfına yol açacağı ve yıllardan beri devam eden davaları daha da karmaşık ve içinden çıkılamaz hale getireceği göz önünde bulundurularak; dava dosyaları birleştirilmeden, yukarıda sözü edilen delillerin eksiksiz olarak toplandığı aynı nitelikteki dava dosyalarından birisi kılavuz dosya seçilerek, tapu kayıtlarındaki sınırları ve memleket haritasındaki mevkileri bilecek ve bu davalar ile ilgisi olmayan olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler tesbit edilmeli, gerektiğinde tapu kayıtlarının bilinmeyen sınırlarında yardımcı olacak ve zilyetlik konusunda bilgi verecek tanık isimleri taraflardan istenmeli, önceki keşiflere katılmamış üç Orman Yüksek mühendisi , üç Harita Mühendisi, üç ziraat uzmanı bilirkişinin ismi yöntemince belirlenmeli, bu bilirkişilere tarafların itirazları olursa değerlendirilerek, gerektiğinde onların yerine başkaları seçilmeli,
3) a) Bundan sonra belirlenecek bir kılavuz dosyada yapılacak keşifte; Mihrişah …Vakfından gelen ilk tesisi Mart 1290 tarih D.9, V.!8 , aynı tarih Varak 19, aynı tarih Varak 20 sayılı tapu kayıtları ile bu kayıtlardan önce oluşturulmuş Vakıfnamedeki sınırları, 17 Rabiulevvel 1295 tarihli…sureti: …… sancağında, Ula kazasında vaki bir tarafı … ve bir tarafı …ve bir tarafı Karavasil Beli ve … müntehi olup işbu hudut ile mahdut mahal derununda … Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik, … Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik ve Gelibolu çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik sınırları ile bu kayıtların Ağustos 1326 tarihli tedavüllerinde yönlendirilmiş sınırları, Eylül 1340 tarihli tedavülleri ile Mayıs 1969 tarihinde yapılan ifrazlara göre oluşan sınırları yerel bilirkişiler yardımıyla yerine uygulanmalı, bu çiftlik sınırları için ayrıca oluşturulan çiftliğe ait tarla ve bina nitelikli tapu kayıtları varsa, onlar dahi uygulanmalı, uygulama sırasında, tutunulan Gelibolu maa … Çiftliği, … Çiftliği ve … Çiftliği tapularında Mezar Gediği, Dikilitaş, … sınırlarının ortak sınır, … (…), …(içmeler) sınırlarının köy yada çiftlik sınırları olduğu, tapu kayıtlarının eşçar-ı müsmire ve gayr-ı eşçarı müsmireyi müştemil çiftlik kayıtları olup, bu sınırlar içinde devlet ormanları, dereler, taşlık ve kayalık niteliğindeki devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin bulunduğu, sınırlarının mevkii yada nokta sınırlar olduğu, bu sınırların çoğunluğunun devlet ormanı içinde kalması nedeniyle sabit kabul edilemeyeceğinden, 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince kayıt kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, … Çiftliğine ait tapu kaydının aynı köy 1 ila 169 sayılı parselle uygulandığı, ancak bu parseller hakkında tapuya dayanmayan ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişiler tarafından itiraz edilip birçok dava açıldığı, Gelibolu maa … Çiftliği tapusunun … köyü 373 ila 633 sayılı parsellere uygulandığı, tapu kapsamı ile ilgili devletleştirme bedelinin artırılması istemiyle açılan davanın halen devam ettiği gözönünde bulundurularak tapu kayıtları yerine uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar konusunda tarafların gösterecekleri tanıklar dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel kayıtları ve eski tarihli memleket haritaları, köy isimleri ve sınırlarına ilişkin tüm kayıtlarla denetlenmeli, tapu kayıtları sınırında yazılı …’ün tapu tesisinde …Çiftliği olarak gösterilmesi nedeniyle “…ün nakta halinde mevki ismi olmayıp, …, … ve Gelibolu … çiftliklerinin batı sınırını oluşturan geniş bir çiftlik arazisi olabileceği düşünülerek uygulama buna göre yapılmalı, çelişkiler yöntemince giderilmeli, … (…) ve … (İçmeler) köyleri (yada çitlikleri) ile memleket haritasında … köyü olarak işaretlenmiş bulunan sınırlar gözetilerek sabit sınırların nereler olabileceği değerlendirilip,
sabit sınırlarla bağlantısı kesilmemek suretiyle, bu sınırlardan başlanarak tapu kayıtları uygulanıp, kayıtların yüzölçümüyle kapsadığı alan belirlenmeli, tapu kayıtlarındaki sınırları itibariyle değil, ancak yüzölçümüyle geçerli kapsamının 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre devletleştirmeye konu edilebileceği, tapu kayıtlarının yüzölçümüyle geçerli kapsamı dışındaki, orman alanlarının 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre devlet ormanı sayıldığından, bu bölümlerin eskiden beri Devlet Ormanı olması nedeniyle tapu kaydı kapsamında kaldığı düşüncesiyle devletleştirmeye konu edilemeyeceği, tapu kayıtlarının yüzölçümüyle kapsadığı alanlardan, devletleştirilen orman alanlarının yüzölçümü düşüldükten sonra, tapu kaydının yüzölçümü ile kapsadığı alandan kalan miktar varsa, tapu kaydının tarım alanları ve yerleşim alanları için hüküm ifade edeceği, başka deyişle bir birlerine sınır olduğu ve toplam 14000 dönüm yüzölçümünde olduğu anlaşılan bu üç tapu kaydının yüzölçümüyle kapsadıkları alan içinde kalan ormanların devletleştirme kapsamında olduğu göz önünde bulundurularak, devletleştirilen orman alanının yüzölçümü, tapu kaydı miktarından düşüldükten sonra, kalan bölümlerin Çiftliğin diğer arazileri olabileceği düşünülerek harita mühendisi bilirkişilere tapu uygulamasını, tapu kayıtlarının sınırları ve yüzölçümüyle kapsadığı alanları memleket haritası ve arazi kadastro paftaları üzerinde gösterecek şekilde ayrıntılı ve keşfi izleme olanağı sağlayan birleşik krokili rapor alınmalı,
Orman Bilirkişiler ve harita mühendisi bilirkişiler ile fen bilirkişiler vasıtasıyla, yöreye ilişkin en eskisinden en yenisine kadar, tüm memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planları, yörede yapılan tüm orman kadastro işlemlerine ilişkin tutanak ve haritalar, yörede yapılan genel kadastro ve afet kadastrolarına ilişkin arazi kadastro paftaları ile Orman Yönetiminin yukarıda deliller kısmında söz edilen raporları uygulanarak, dava konusu edilen taşınmazların, bu belgelerde ne şekilde nitelendirildikleri, 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak orman kadastro haritası ile irtibatlı, uyuşmazlık konusu taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, aynı yörede dava konusu edilen taşınmazların konumunu çevre taşınmazlarla birlikte haritalar üzerinde bir arada gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte ayrı renkli kalemlerle işaretli kroki düzenlettirilmeli, tapu kaydı sınırları içinde kalmayan ve eski tarihli haritalarda ve orman kadastrosunda orman sayılmayan alan olarak nitelenen ancak orman içi açıklığı olan bölümler varsa bu yerler kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kalsa bile 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülerek bu bölümler düzenlenecek haritada gösterilmeli, bilirkişilere müşterek imzalı tapu uygulamasını, orman kadastro haritasını, memleket haritası ve amenajman planlarının uygulamasını gösteren, krokilerin ölçekleri denkleştirilmek suretiyle birbiri üzerine aplike edilerek tüm uygulamayı bir arada gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli, bilimsel verileri bulunan ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, bu rapor ve krokilerin onanmış örnekleri aynı yerde, aynı sav ve savunmaya dayalı olarak görülmekte olan dava dosyaları içine konulmalı, keşif giderleri, raporların içine konulduğu dosyalara pay edilmelidir.
b) Daha sonra, bir orman mühendisi, bir harita mühendisi, bir fen elemanı bilirkişi, üç ziraat uzmanı bilirkişi, bir arkeolog ve bir jeolog bilirkişi vasıtasıyla her dosyada davaya konu olan taşınmaz başında ayrı ayrı yeniden keşif yapılarak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme iddiasında bulunan taraf ile tapu kaydına tutunan tarafların ve Hazine
ile Orman Yönetiminin tanıkları ve yerel bilirkişiler taşınmaz başında dinlenip, zilyetliğin nasıl ve ne zaman başladığı; kaç yıl süre ile ne şekilde devam ettiği, zilyetliğin kiracı yada malik sıfatıyla olup olmadığı, tapu kayıtları kapsamında kalan bölümlerinde, Medeni Yasanın yürürlüğünden en az 10 yıl öncesine dayanan zilyetlik varsa, zilyetliğin başlangıcının ne şekilde hatırlandığı veya kendilerine bu bilgilerin ne şekilde aktarıldığı sorulup, somut olaylara dayalı yeterli ve kesin yanıtlar alınarak, bir birinin tekrarı niteliğindeki soyut sözlerle yetinilmemeli, yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritası ile daha sonraki yıllarda düzenlenen tüm hava fotoğrafı ve haritalar özel straskop aletleriyle incelenip dava konusu taşınmazın bu belgelerle ne olarak göründüğü, özellikle kullanılan tarım razisi olarak görünüp görünmediği belirlenerek bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu denetlenmeli, hava fotoğraflarının düzenlendiği tarihlerde tarım arazisi olarak kullanılmayan yerlerle ilgili bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceği nazara alınmalı, yukarıda sayılan deliller ve diğer deliller ile özellikle Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/333 E., 1994/51 K., ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/104 E. 1961/25 K. Sayılı kararları ile 1189/103 Esas sayılı dava dosyası krokileri yerine uygulanmalı, Çiftlik ve tapu sahipleri tarafından sunulan kiralamaya ilişkin 1940 yılından sonra noterde düzenlenen taahüt senetleri kendilerine okunarak, bu belgelerde söz edilen kişi ve taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazın ve taşınmaza zilyet olanın ilgisinin olup olmadığı hususundaki bilgileri sorulmalı, bu deliller karşısında bazı dosyalarda davacı, bazılarında davalı durumunda olan köylülerin zilyetliğinin asli zilyetlik olup olmadığı değerlendirilmeli, Türkiye genelinde 1936-1937 yıllarında arazi ve bina vergi yazımı yapıldığından …Köyünde bu yıllarda vergiye kayıt edilen arazi yada bina olup olmadığı Özel İdare Müdürlüğünden sorularak varsa getirtilip yerine uygulanmalı, bu köyde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan gerçek kişiler, bunların bayi yada murislerinin, o yıllara ait hiç vergi kaydı yoksa bunun nedeni araştırılmalı, 1926 yılından önce asli zilyet olan kişilerin 1936-1938 yıllarında sahip oldukları yerleri vergiye kayıt ettirmemiş olmalarının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı, köylülerin vergi kayıtları olmayıp, çiftlik sahiplerinin vergi kayıtları olması halinde bu durumun köylülerin …Köyü arazilerine o yıllarda aslî zilyet olmadıklarının karinesi sayılıp sayılmayacağı tartışılıp değerlendirilmeli,
Taşınmaz 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapulama dışı bırakılmışsa, tapulama paftası ile komşu parsellerin tümünün tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, ne sebeple tapulama dışı kaldığı araştırılıp, zilyetlik yolu ile kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmeli,
Toprak bilgisine sahip tarım uzman bilirkişiler ile jeolog bilirkişi görevlendirilip, taşınmazdan muhtelif toprak numuneleri alınarak, ilgili kurumda incelettirilip, tarım toprağı olup olmadığı ve tarım toprağı ise, kaç yıldır, ne şekilde kullanıldığı saptanıp; bu konuda bilirkişilere bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmeli,
c) Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının yöntemince uygulanması ile saptanacağı, ancak, somut olayda yörede ilk orman kadastrosunun Gelibolu Ormanları ile … ve… Ormanlarında seri usulde yapıldığı, bu seriler dışında, bu köylerin idari sınırları içinde kalan diğer ormanların kadastrosunun yapılmadığı, bu ne denle 1967 yılında yapılan orman kadastrosunun uygulanması suretiyle taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığının saptanamayacağı, sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği ve 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet Ormanları belirlendiği, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanların devletleştirildiği, devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan ormanlara ait tapu kayıtlarının hukuki değerlerini yitireceği, Orman Yönetiminin katılımı olmaksızın oluşan tapu kayıtlarının Yönetimi bağlamayacağı, 6831 Sayılı Yasanın 3373 Sayılı Yasa ile değişik 1/F maddesinin, öncesi orman olmayan taşınmazlar bakımından söz konusu olacağı, Tapu kayıtları bu kayıtlara dayananların yararına olduğu kadar, aleyhine de delil oluşturacağı, 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi
gereğince değişebilir nitelikteki tapu kayıtlarının kapsamının yüzölçümüne değerverilerek saptanacağı, kaydın yüzölçümü ile geçerli asıl kapsamı orman değil ise kayıt fazlasının ormandan açılmış olduğunun kabul edileceği, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bile olsa, orman içi açıklıkların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği, yine doğal ve kültürel sit alanları ile bunların koruma alanlarının zilyetlik yoluyla edinilemeyeceği, düşünülerek taşınmazın niteliği belirlenmeli,
Kesinleşmiş mahkeme kararlarının tarafı olmayan Orman Yönetimini bağlamayacağı, devlet ormanlarının mülkiyeti Hazineye, kullanma hakkının Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğu nazara alınarak, devlet ormanlarına ilişkin sav ve savunmaların Hazine ve Orman Yönetimi tarafından ayrı ayrı yapabileceği gibi birlikte de yapılabileceği gözetilerek toplanan deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve katılan gerçek kişiler vekili ile katılan Orman Yönetimi ve …nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 22/03/2007 günü oybirliği ile karar verildi.