YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/106
KARAR NO : 2006/3573
KARAR TARİHİ : 20.03.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 293 ada 12 parsel sayılı 1141.33 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 14.03.1953 tarih 1 sıra ve 04.01.1953 tarih 1 sırada kayıtlı tapu kayıtlarına dayanılarak … … adına tesbit edilmiş olup, halen tapuda davalı adına kayıtlıdır. Davacı …, çekişmeli taşınmazın eylemli durumda ve resmi belgelerde orman niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1966 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Davacı …, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve memleket haritasında da orman sayılan, zilyetlikle kazanılamayacak yer olduğu iddiası ile tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemektedir. Mahkemece, Hazine tarafından orman iddiası ile dava açıldığı; ancak, taşınmazın tamamının 1966 yılında kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı kabul edilerek, başka bir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme, alınan uzman bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece, bilgilerine başvurulan harita, orman ve ziraat mühendisi bilirkişiler memleket haritası, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilip … parsellerle birlikte uygulama yapmadan verdikleri raporlarında, taşınmazın (C) ile gösterilen kısmında 6 adet 60-70 yaşlı kızılçam ağacı ve 4 adet … dikilmiş 1 adet yaşlı … fidanının bulunduğunu, kızılçam ağaçlarının parselin doğusunda bulunana devlet ormanındaki ağaçlarla aynı yaş ve vasıfta, taşınmazın (B) ile gösterilen kısmının taşlık ve …, (A) ile gösterilen kısmında ise ağıl, ev, 4 … ve 1 badem ağacının bulunduğunu dava konusu parselin kesinleşen orman kadastro haritasının kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle, orman sayılmayan yer olduğunu bildirmişler ve mahkemece de bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Kural olarak bir yerde, 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden sonra yapılıp kesinleşen orman kadastrosu varsa o yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının tespiti kesinleşen orman kadastrosu harita ve tutanaklarının uygulanması sonucu belirlenecektir.
Ne var ki; davacı …, taşınmazın öncesinin orman olduğu ve bu niteliği nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açtığına göre, dava konusu taşınmazın yalnızca kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kaldığının belirlenmesi sorunun çözülmesi için yeterli olmayıp uygulanan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı,kapsamıyor ise zilyetlikle kazanılması koşullarının bulunup bulunmadığının ve ayrıca 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış orman olup olmadığının da araştırılması gerekir.
Alınan uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın öncesinin resmi belgelerde ne şekilde gösterildiği saptanmamıştır. Taşınmaz bir an için 1966 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı kabul edilse bile 05.11.2003 gün ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince öncesinin “…evvelce sınırlaması yapılmış olup da, herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış orman” olup olmadığının da araştırılması ve devletin hüküm ve tasarrufu altında orman sayılan yer olması halinde kesinleşen orman sınırı dışında kalan taşınmaza yönelik Hazinenin davasının kabul edilmesi gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planları ilgili yerlerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; orijinal-renkli memleket haritası ölçeği kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun yalnız büro incelemesi ile değil, uygulama ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili rapor alınmalı; kesinleşen orman sınırı dışında kalıp da … fotoğrafı ve memleket haritasındaki görünüm ve rumuzlara eylemli duruma göre devletin hüküm ve tasarrufu altında ve orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın tamamının veya bir kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yer olması halinde taşınmaza uygulanan tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek mahalli bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli, kesinleşen orman kadastrosu ile kadastro tespit tarihi ve ayrıca 6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi gereğince herhangi bir nedenle, orman sınırları dışında kalmış, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki zilyetlikle kazanılmayacak yer olduğunun belirlenmesi halinde Hazinenin davası kabul edilmeli; böylesine yapılacak uygulama ve araştırma sonunda, çekişmeli parselin kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında ve ayrıca devletin hüküm ve tasarrufu altında öncesi ve halen orman sayılmayan ve dayanak tapu kayıtları kapsamında kalan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 20.03.2006 günü oybirliği ile karar verildi.