Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2005/15352 E. 2006/409 K. 30.01.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/15352
KARAR NO : 2006/409
KARAR TARİHİ : 30.01.2006

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu … Köyü 1431 ada 535 parsel sayılı 9728.10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı …, taşınmazın kısmen kesinleşen tahdit sınırları içinde kaldığını, tapusunun iptali ile orman olarak Hazine adına tescilini ve bu kısma davalıların elatmasının önlenmesi iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ve dava konusu parselin … bilirkişi krokisinde kırmızı … 223.10 m2 bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, geriye kalan 9505 m2 bölümünün ise, tarla niteliği ile davalılar adlarına tapuya tesciline, 223.10 m2’lik kısma davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan … … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmış ve kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı …, yörede 3402 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, hükme dayanak alınan uzman orman bilirkişiler kurulu 07.04.2005 tarihli raporlarında çekişmeli taşınmazın 223.10 m2’lik bölümünün 138-139 nolu orman sınır noktasının kuzeyinde orman sınırları içerisinde kaldığını, yine 9505 m2’lik bölümünün ise, aynı hattın güneyinde orman sınırları dışında kaldığını belirttikleri halde, tahdit haritasındaki konumunu irtibatlı krokide göstermemişlerdir. Ayrıca; tahdit haritasının ölçeksiz olduğundan söz ederek taşınmazın konumunu memleket haritasında gösterdikleri halde, kadastro paftası ve memleket haritası ölçekleri denkleştirilmek suretiyle memleket haritasındaki yeri de doğru işaretlenmemiştir. Bu hususta atıf yapılan … raporu yeterli değildir. Denetleme olanağı bulunmayan raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit
hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre de; dava tapu iptali ve tescil olup, taşınmazın 9505 m2’lik bölümüyle ilgili davanın reddine ve davalılar üzerinde bıralmasına karar verilmesi gerekirken, mükerrer tapu oluşturacak şekilde davalılar adına tapuya tesciline karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan … …’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi.