Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2019/306 E. 2019/3294 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/306
KARAR NO : 2019/3294
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : İZMİR Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi

Sanık müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile … sayılı Kanun’un 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca; takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ve müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kararda hükmü veren mahkeme başkanı, üyelerin ve zabıt katibinin ad ve soyadlarının yer alması nedeniyle tebliğnamenin bu hususa yönelik bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nin 20.10.2017 tarihli uzmanlık raporunda, sanığın çantasında ve çadırında ele geçen maddelerin esrar, 05.09.1982 tarihli resmi gazete ile … sayılı yasa kapsamına alınan LSD-25 (LSD- d-Lysergic acld diethylamide) ve 05.09.1982 tarihli resmi gazete ile … sayılı yasa kapsamına alınan psilocine içerdiği ve söz konusu maddelerin … sayılı yasa kapsamında yer alan madde olduğunun tespit edilmesi karşısında; tebliğnamenin sanığın, çantasında ve çadırında ele geçen, 114 adet LSD 25 içeren ve 10 adet psilocine içeren maddelerin uyuşturucu madde olup olmadığına, uyuşturucu madde sayılmanın yasal dayanağına, maddelerin nitelik ve saf ağırlıklarına dair, Adli Tıp Kurumu raporu temin edilmesine yönelik bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
… sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alınarak, CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile temyiz dilekçesinde;
Sanık müdafilerinin dilekçesinde, kararda hüküm veren mahkeme başkanının, üyelerinin, zabıt katibinin adı ve soyadlarına yer verilmeyerek CMK 232/2-b maddesine aykırı davranıldığı, ele geçirilen maddelerin niteliğinin tam olarak belirlenmediği, TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasının yasal ve makul bir gerekçeye dayandırılmadığı, ele geçirilen uyuşturucunun eser miktarda esrar olduğunu, suçun vasfına, suçun teşebbüs aşamasında kaldığına, TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiği, kollukta sanık savunmasının müdafisiz olarak alınarak CMK’nın 217/2. maddesine aykırı davranıldığı, suçun sübutuna ve suç vasfına ilişkin uygun gerekçe olmadığına ilişkin ve sanık da dilekçesinde, kamp yerini kendisinin gösterip bizzat teslim ettiğini, uyuşturucu madde etkisi altında ve ne olduğunu bile anlamamış olması nedeni ile jandarmalar ne dediyse onu yaptığını, satışa elverişli olmayan esrar olduğunu, Lsd ve sihirli mantarın etken maddesi bulunmadığını, eğer bulunsaydı onların da pozitif çıkacağına ve suç vasfına yönelik temyiz istemlerinin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
1) Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca 24 eşit taksitte tahsiline karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
2) 24.11.2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek … sayılı TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
3) Adli emanetin 2018/131 sırasında kayıtlı muhtelif sayıda alüminyum folyo’nun dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
4) Plastik hortum ve cam şişeden oluşan aparat’ın TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesi yerine TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi’nin 06/11/2018 tarihli, 2018/1563 esas ve 2018/273 karar sayılı hükmünün … sayılı CMK’nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1)Hüküm fıkrasının, sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafına “taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının bir seferde tahsil edileceği” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ” ibaresinin eklenmesi,
2)Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin hüküm fıkralarının çıkarılarak, yerlerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibarelerinin yazılması,
3) Hüküm fıkrasındaki müsadereye ilişkin bölümdeki “ muhtelif sayıda alüminyum folyo’nun müsaderesine ilişkin kısmın çıkartılmasına ve yerine TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin ibareden sonra gelmek üzere “ aynı emanette kayıtlı muhtelif sayıda alüminyum folyo’nun dosyada delil olarak saklanılmasına” ibaresinin yazılması,
4) Hüküm fıkrasındaki müsadereye ilişkin bölümdeki “ hortum ve cam şişeden oluşan aparat’ın TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin kısmın çıkartılmasına ve yerine müsadereye ilişkin bölüm sonuna “ aynı emanette kayıtlı hortum ve cam şişeden oluşan aparat’ın TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresinin yazılması, Suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik … sayılı CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne; kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine 27.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.