Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/5826 E. 2019/4226 K. 10.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5826
KARAR NO : 2019/4226
KARAR TARİHİ : 10.07.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2016 tarihli ve 2016/48 esas, 2016/591 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında 10/06/2014 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 13/08/2014 tarihli ve 2014/68380 soruşturma, 2014/383 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun’un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 28/08/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce denetimli serbestlik tedbirinin infaz edilerek dosyanın 03/12/2015 tarihinde savcılığa iade edildiği,
3-Şüphelinin erteleme süresi içerisinde 25/09/2015 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 08/01/2016 tarihli, 2014/68380 soruşturma 2016/833 esas ve 2016/707 sayılı iddianame ile şüpheli hakkında kamu davası açıldığı,
4-Kanun yararına bozma istemine konu İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2016 tarihli, 2016/48 esas ve 2016/591 sayılı kararı ile; sanığın “6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,cezanın TCK’nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine,2 yıl denetim süresi belirlenmesine” karar verildiği, kararın 06/09/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın 21/04/2017 tarihinde işlediği kumar oynanması için yer ve imkan sağlama ve 1072 sayılı Kanuna aykırılık suçundan İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/12/2017 tarihli kararı ile cezalandırılması ve bu kararın kesinleşmesi üzerine İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin15/01/2018 tarihli, 2016/48 esas ve 2016/591 sayılı ek kararı ile; 1 yıl 8 ay hapis cezasının tamamının çektirilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/08/2014 tarihli ve 2014/68380 soruşturma, 2014/383 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08/01/2016 tarihli ve 2014/68380 soruşturma, 2016/833 esas, 2016/707 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2016 tarihli ve 2016/48 esas, 2016/591 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, suçun işlendiği 10/06/2014 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanması gerektiği cihetle, mahkemece ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve ceza miktarı itibari ile sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi gereğince belirlenmesi, teşdiden üst sınırdan ceza takdir edildi ise gerekçesinin gösterilmesi gerekirken, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi gereğince ceza takdir edilerek hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2016 tarihli ve 2016/48 esas, 2016/591 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında, 10/06/2014 tarihli eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 13/08/2014 tarihli karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince “beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun’un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği,sanığın erteleme süresi içerisinde 25/09/2015 tarihinde tekrar uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi üzerine hakkında kamu davası açıldığı, TCK’nın 191/5.maddesi düzenlemesine göre; sanığın 25/09/2015 tarihli eyleminin,dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılacağı ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı,dolayısıyla suç tarihinin 10/06/2014 tarihi olduğu anlaşıldığından;
Suç tarihi olan 10/06/2014 tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 191/1. maddesinde yapılan değişiklikle “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu için öngörülen ceza miktarının “iki yıldan beş yıla kadar hapis” cezasına çıkarıldığı, suç tarihinin 10/06/2014 olması nedeniyle aleyhe kanun değişikliğinin sanık hakkında uygulanamayacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve lehe olan sonucun esas alınması gerektiği gözetilmeden lehe kanun değerlendirilmesi yapılmadan, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi gereğince hüküm kurulması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2016 tarihli ve 2016/48 esas, 2016/591 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
10/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.