YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5287
KARAR NO : 2018/5067
KARAR TARİHİ : 08.11.2018
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER :
Mahkeme :…. 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 21/03/2017- 2017/6 esas ve 2017/54 karar
2-…
3-…
4-…
5- …
6-…
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 23/08/2014, 25/08/2014, 01/09/2014, 02/09/2014,
13/09/2014, 20/09/2014, 19/10/2014
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz Edenler : 1-Sanıklar ….,….
2-Sanıklar müdafileri
3-Resen (sanıklar İs….,…..
2-Onama (Sanıklar ….,…. önünden)
2-Düzeltilerek onama (Diğer sanıklar yönünden)
Temyiz incelemesi, duruşmalı inceleme talebinde bulunan sanık … müdafiinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi nedeniyle adı geçen sanık ve duruşma isteminde bulunmayan diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
21/03/2017 tarihinde sanık ve müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün, sanık müdafii tarafından yasal süresi geçtikten sonra 30/03/2017 tarihinde UYAP üzerinden e-imzalı olarak temyiz edildiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanık müdafiinin temyiz isteğinin REDDİNE,
B-Sanıklar İmre ve Ferit hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu,yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
./..
C-Sanıklar….,….,….. hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu,yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Dosya kapsamından, 25/08/2014 tarihli (2.) olayda, hakkında verilen mahkûmiyet kararının süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz ilamının “A” bendi gereği temyiz isteminin reddine karar verilen ve suç tarihinde 13 yaşında olan sanık …’da ele geçirilen eroini, sanıklar İsmail Abdullah ve Taha Mert’in temin ettiğine dair, sanıkların inkara yönelik savunmalarının aksine, sanık …’ın kovuşturma aşamasında değiştirdiği soyut beyanı dışında kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, dolayısı ile söz konusu olayda, sanıklar İsmail Abdullah ve Taha Mert’in eylemlerinin sabit olmadığı ve iddianamedeki fiil anlatımında tanımlanan “on sekiz yaşından küçüğe uyuşturucu madde teminine” ilişkin tek olayın, 25/08/2014 tarihli (2.) olay olduğunun anlaşılması karşısında, sanıklar İsmail Abdullah ve Taha Mert hakkında koşulları bulunmadığı halde, TCK’nın 188/3-2.cümlesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2)Dosya içeriğinden; sanıklar Taha Mert ve Ayhan’ın 19/10/2014 tarihli (8.) olaya konu “uyuşturucu madde nakletme” eylemini, sanık … ile birlikte işledikleri sabit olup; bu olay dışında sanık …’in 23/08/2014 tarihli (1.) olay, 25/08/2014 tarihli (2.) olay ile 01/09/2014 tarihli (3.) olaya konu eylemleri; sanık …’ın ise 02/09/2014 tarihli (4.) olaya konu eylemi işlediğine ilişkin, sanıkların inkara yönelik savunmalarının aksine, kendilerinde uyuşturucu madde ele geçirilen sanık Yenal Urtkin (1. olay), sanık … (2. Olay), tanık … (3. olay) ve tanık …’in(4. Olay), sonradan değiştirdikleri soyut beyanları dışında kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, dolayısı ile sanıklar Taha Mert ve Ayhan yönünden söz konusu eylemlerin sabit olmadığının anlaşılması karşısında; sanıklar Taha Mert ve Ayhan hakkında koşulları bulunmadığı halde, zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK’nın 43. maddesi uyarınca arttırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3)Sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan …. . Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/07/2010 tarih, 2010/475 esas ve 2010/726 karar sayılı ilamı ile, TCK’nın 191/1, 62, 51. maddeleri uyarınca “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen ve tekerrüre esas alınan, erteli 10 ay hapis cezasına ilişkin ilam yönünden, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7/2. maddesindeki düzenlemeler gereği, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca uyarlama talep edildiği takdirde, koşullarının bulunması halinde sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” veya “kamu davasının düşmesi” kararı verilebileceğinden, söz konusu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek başkaca ilamın da bulunmadığı gözetilmeden, sanık … hakkında koşulları bulunmadığı halde tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
4)Kabule göre de; gerekçeli kararın “TCK 188/5 maddesi bakımından değerlendirme” başlıklı bölümünde; “sanıklar ….,….. in, suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olan …’a uyuşturucu madde sattıkları olayda iki kişi oldukları ve bu olayda TCK’nın 188/5 maddesinin uygulanma şartının oluşmadığı, bu nedenle sanıklar hakkında TCK’nın 188/3-ikinci cümlesi ve 188/4. maddelerinin uygulanması ile belirlenen 22 yıl 6 ay hapis ve 7 gün karşılığı adli para cezasının, TCK’nın 188/5 maddesi uyarınca yarı oranında artırımı halinde sanıklar hakkında
../…
fazla ceza tayini söz konusu olacağından, TCK 188/5 maddesi uyarınca artırım yapılır iken, TCK’nın 188/3 ve 4. maddeleri uyarınca hesaplanan 15 yıl hapis ve 7 gün karşılığı adli para cezasının, TCK’nın 188/5. maddesi uyarınca 1/2 si esas alınarak tespit edilen 7 yıl 6 ay hapis ve 3 gün karşılığı adli para cezasının, TCK’nın 188/3-2. cümle ile 188/4 maddesinin tatbiki ile belirlenen 22 yıl 6 ay hapis ve 7 gün karşılığı adli para cezasına eklenmiş olduğu(29 yıl 12 ay hapis cezası ve 10 gün adli para cezası olarak)”; yine gerekçeli kararın “zincirleme suç hükümleri yönünden yapılan değerlendirme” başlıklı bölümünde ise; “sanıkla….,….. in, sadece bir eylemlerini üç kişi ile birlikte gerçekleştirdikleri ve sadece bir eylemlerinde on sekiz yaşından küçüğe uyuşturucu madde sattıklarından, TCK’nın 43/1 maddesi uygulanırken, fazla ceza tayinine yol açmamak için, TCK’nın 188/3 ve 4. maddeleri uyarınca hesaplanan 15 yıl hapis ve 7 gün karşılığı adli para cezasının, TCK’nın 43. maddesi uyarınca, sanık … yönünden 1/3’ü(5 yıl hapis cezası ve 2 gün adli para cezası); sanık … yönünden ¼ ’ü(3yıl 9 ay hapis cezası ve 1 gün adli para cezası)alınarak tespit edilen hapis ve adli para cezalarının, adı geçen sanıklar yönünden TCK 188/3-ikinci cümle, 188/4 -5 maddelerinin tatbiki ile belirlenen 29 yıl 12 ay hapis cezası ve 10 gün adli para cezasına eklenmiş olduğu(sanık … yönünden 34 yıl 12 ay hapis cezası ve 12 gün adli para cezası; sanık … yönünden 32 yıl 21 ay hapis cezası ve 11 gün adli para cezası olarak); aynı şekilde sanık …’nın sadece bir eylemini üç kişi ile birlikte gerçekleştirdiğinden, TCK’nın 43/1 maddesi uygulanırken, fazla ceza tayinine yol açmamak için, TCK’nın 188/3-4. maddeleri uyarınca hesaplanan 15 yıl hapis ve 7 gün karşılığı adli para cezasının; TCK’nın 43. maddesi uyarınca ¼ ‘ü olan 3 yıl 9 ay hapis cezası ve 1 gün adli para cezasının, TCK’nın 188/3-4 ve 5. maddesinin tatbiki ile belirlenen 22 yıl 6 ay hapis cezası ve 10 gün adli para cezasına eklenmiş olduğu(25 yıl 15 ay hapis cezası ve 11 gün adli para cezası olarak)” belirtilerek, hükmün gerekçesinde adı geçen sanıklar hakkında bu şekilde uygulama yapıldığı kabul edildiği halde; kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise, üç sanık yönünden de ayrı ayrı kümülatif uygulama yapılarak; “sanıklar….,….,…. yönünden TCK’nın 188/3-2. cümle, 188/4-5, 43/1, 62, 61/7, 52/2. maddelerinin uygulanması ile(sanık … yönünden 30 yıl hapis cezası ve 200 TL adli para cezası; sanık … yönünden 30 yıl hapis cezası ve 180 TL adli para cezası olarak); sanık … yönünden TCK’nın 188/3-4-5 , 43/1, 62, 61/7, 52/2. maddelerinin uygulanması ile (23 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası ve 200 TL adli para cezası olarak) belirlenen hapis ve adli para cezalarının, bozma öncesi verilen ceza miktarlarından fazla olması nedeniyle, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarları itibari ile kazanılmış haklarının korunması suretiyle, sanık … yönünden 28 yıl 14 ay hapis cezası ve 200 TL adli para cezasına; sanık … yönünden 26 yıl 25 ay 15 gün hapis cezası ve 180 TL adli para cezasına; sanık … yönünden ise 20 yıl 22 ay 15 gün hapis cezası ve 180 TL adli para cezasına,” karar verilmesi suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişkiye yol açılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar İsmail Abdullah ve Taha Mert ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, 08/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.