Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/5217 E. 2019/2426 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5217
KARAR NO : 2019/2426
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan hükümlü …’un, … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 43/1, 62/1,52/2,58 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 100,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2013 tarihli ve 2013/143 esas, 2013/98 sayılı kararının … sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 310. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istemi üzerine, 28/09/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Turgutlu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/08/2012 tarih ve 2012/498 Değişik iş sayılı kararı ile … sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 139. maddesi uyarınca … kod numaralı kamu görevlilerinin “gizli soruşturmacı” olarak görevlendirilmelerine karar verildiği, gizli soruşturmacıların 21/09/2012 tarihinde sanıktan esrar maddesi satın aldıkları, aynı gizli soruşturmacıların bu kez 24/09/2012 tarihinde yine sanıkla buluşarak esrar maddesi satın aldıkları, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2013 tarihli 2013/143 esas ve 2013/98 sayılı kararı ile sanığın … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3,43/1,62/1,52/2,58 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 100,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan hükümlü …’un … sayılı TCK’nın 188/3, 43/1, 62/1, 52/2, 58, 53/1. maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejiminde çektirilmesine ve hak yoksunluğuna ilişkin Manisa 1. Ağır Mahkemesinin 11.04.2013 tarih ve 2013/143 esas, 2013/98 sayılı kararı istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesinde:
Gizli soruşturmacının ilk uyuşturucu madde alım satımının gerçekleştirilmesi ve kayda alınması ile görevi sona ermiştir. Devletin güvenlik kuvvetlerinin görevi suçu işlendiğinin tespiti halinde sanığın yakalanması ve gerekli soruşturmanın başlatılmasıdır. Suçun işlenmesinin devam etmesi ve sanığın cezasının artırımına yönelik bir görev gizli soruşturmacıya verilmemiştir. Bu nedenle sanık hakkında … sayılı TCK’nın 43/1. maddesi şartları oluşmadığı halde bu madde gereğince artırım yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı olduğundan, Manisa 1. Ağır Mahkemesinin 11.04.2013 tarih ve 2013/143 esas, 2013/98 sayılı kararının, … Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASI, aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince de bir karar verilmesi” istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Yapılan incelemede;
Manisa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen istihbari bilgiler doğrultusunda gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararı alınmıştır. Gizli soruşturmacılar 21/09/2012 tarihinde, sanıktan net ağırlığı 1,2 gram olan esrar maddesini satın almıştır. Böylece sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma ” suçu belirlenmiş ve delil elde edilmiştir. Buna karşın aynı gizli soruşturmacılar 24/09/2012 tarihinde sanıktan tekrar net ağırlığı 1,5 gram olan esrar maddesini satın almıştır.
… sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 139. maddesine göre, kolluk görevlisi Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda ve “suçu ve failini belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusundaki genel görevi kapsamında, kimliğini gizleyerek, alıcı rolüne girip, kışkırtma yoluna gitmeden şüpheliden uyuşturucu madde alabilir. Bu şekilde elde edilen delil hukuka uygundur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 28/04/2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında; kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyecek suç delilini elde etme olduğu, sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınmasının ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir “alım – satım” söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda; Adli kolluk görevlisinin 21/09/2012 tarihinde sanıktan uyuşturucu madde satın alması üzerine sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen adli kolluk görevlisinin açık kimlik bilgilerini bildiği sanıktan tekrar uyuşturucu madde alması gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl amacı “uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak” değil, “suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir.” Bu nedenlerle gizli soruşturmacı tarafından sanıktan ikinci kez esrar alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir “alım -satım” söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar: Açıklanan nedenlerle;
Sanık hakkındaki Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2013 tarihli 2013/143 esas ve 2013/98 karar sayılı hükmünün … sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,
… sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
a)Hüküm fıkrasından TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin 2. paragrafın çıkarılmasına,
b)Hüküm fıkrasının;
Sanık …’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan eylemine uyan … sayılı TCK’nın 188/3. maddesi gereğince ,suçun işlenmesindeki özellikler ve ele geçen uyuşturucu madde miktarı dikkate alınarak takdiren 5 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın duruşmadaki iyi hali lehine takdiri indirim nedeni olarak kabul edilerek TCK’nın 62/1 maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 4 yıl 2 ay hapis ve 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen adli gün para cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak TCK’nın 52/2 maddesi gereğince günlüğü takdiren 20,00TL’den hesaplanmak suretiyle 80,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın sonuç olarak 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına,
TCK’nın 63. maddesi gereğince gözaltı ve tutuklulukta geçen sürelerin sanığın cezasından mahsubuna,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/126 Esas ve 2006/759 sayılı kararı ile verilen 3.000,00TL adli para cezasının tekerrüre esas olduğu anlaşıldığından TCK’nın 58/6. maddesi gereğince hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,
Turgutlu Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1058 esas 2009/199 karar ve Diyarbakır 2 Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/996 esas, 2010/435 karar sayılı ilamları ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından gereğinin takdiri için ilgili mahkemelere bildirimde bulunulmasına,
Yargılama için yapılan 10,00TL posta giderinin, … sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle … sayılı CMK’nın 324. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Devlet Hazinesi’ne yüklenmesine”,
Şeklinde DEĞİŞTİRİLMESİNE,
Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına,
Dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.