Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/4897 E. 2019/1914 K. 27.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4897
KARAR NO : 2019/1914
KARAR TARİHİ : 27.03.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli ve 2016/1591 esas, 2017/2057 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 13/07/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında 15/09/2015 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığnca yürütülen soruşturma sonucunda, 21/01/2016 tarihli ve 2016/7280 soruşturma, 2016/259 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun’un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 01/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, gereğinin ifası için 02/05/2016 tarihinde Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 12/05/2016 tarihli çağrı yazısının 26/05/2016 tarihinde, 07/06/2016 tarihli çağrı yazısının 29/06/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine evrakın kapatılarak 24/10/2016 tarihinde savcılığa gönderildiği,
3-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 11/11/2016 tarihli, 2016/7280 soruşturma, 2016/40982 esas ve 2016/34920 sayılı iddianame ile şüpheli hakkında TCK’nın 191/1-4-a ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4-Kanun yararına bozma istemine konu; Ankara 31.Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli 2016/1591 esas ve 2016/2057 sayılı kararı ile davanın düşürülmesine karar verildiği, kararın 17/11/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/01/2016 tarihli ve 2016/7280 soruşturma, 2016/259 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2016 tarihli ve 2016/7280 soruşturma, 2016/40982 esas, 2016/34920 sayılı iddianamesiyle kamu davasının açılmasını müteakip, ısrar şartının ve kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli ve 2016/1591 esas ve 2017/2057 sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklinde düzenlemeler karşısında, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davası açılmasının ertelenmesi koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirilme yapılmak üzere dosyanın ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, düşme kararı verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılmasında isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli ve 2016/1591 esas ve 2017/2057 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/1. maddesinde “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” biçiminde düzenlemenin yer aldığı, yine aynı maddenin 8. fıkrasında “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” biçiminde düzenlemenin yer aldığı, somut olayda mahkemece, kamu davasında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davası açılmasının ertelenmesi koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirilme yapılmak üzere dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, düşme kararı verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasında durma kararı verilerek, kamu davası açılmasının ertelenmesi koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirilme yapılmak üzere dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “davanın düşürülmesine” karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Ankara 31.Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli, 2016/1591 esas ve 2017/2057 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
27/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.