Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/4895 E. 2019/2215 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4895
KARAR NO : 2019/2215
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, 17.07.2018 tarihli yazısı ile değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında verilen İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20.09.2017 tarihli, 2017/740 esas ve 2017/648 karar sayılı durma kararının, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli, 2017/225 esas ve 2017/648 sayılı görevsizlik kararının bozulması halinde infaz kabiliyeti olmayacağı değerlendirilerek, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli, 2017/225 esas ve 2017/648 sayılı görevsizlik kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23.07.2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında 01.06.2017 tarihli eylem nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.06.2017 tarihli, 2017/59091 soruşturma, 2017/24391 esas ve 2017/3727 iddianame sayılı iddianamesi ile TCK’nın 188/3, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli, 2017/225 esas ve 2017/648 sayılı kararı ile sanığın eylemine uyan TCK’nın 191/1, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması amacı ile dosyanın İzmir Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine dair tensiben görevsizlik kararı verildiği; sanığın yokluğunda verilen kararın 08.09.2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
3-Görevsizlik kararı üzerine İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin sanığın savunmasını almaksızın tensiben yaptığı inceleme sonucu; 20.09.2017 tarihli, 2017/740 esas ve 2017/648 karar sayılı kararı ile sanık hakkında daha önce TCK’nın 191/2 maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik uygulanmasına dair karar bulunmadığından bahisle “CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının durmasına, TCK’nın 191/2-3-4 maddeleri uyarınca kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına yönelik işlemlerin yapılması için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine” karar verildiği; sanığın yokluğunda verilen kararın 24.10.2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde “Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.”, 142. maddesinde “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.”, … sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3/1. maddesinde “Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.”, 4/1. maddesinde “Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re’sen karar verebilir. 6. madde hükmü saklıdır.”, 5/1. maddesinde “İddianamenin kabulünden sonra, işin davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, sanık hakkında uyuşturucu esrar maddesinin ticaretini yaptığından bahisle iddianame düzenlenmesini müteakip İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ise de; dosya kapsamına göre, sanığın çantasının içerisinden satışa hazır meşe halinde esrar maddenin çıktığı, şahsın teslim ettiği esrar maddesinin daralı ağırlığının 13,57 gr olduğu, aynı gün sanığa ait araç içerisinde yapılan arama neticesinde de 2,01 gr esrar maddesinin ele geçirildiği şeklinde gelişen olayda, ele geçirilen maddenin miktarı nazara alınarak sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılıp belirlenmesi görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu, sanığın işlediği iddia edilen suçun vasfının değişme ihtimali olsa bile yapılacak yargılama neticesinde bu konuda Ağır Ceza Mahkemesinin işin esasına girerek sanık hakkında bir karar verebileceği gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
» denilerek, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli, 2017/225 esas ve 2017/648 sayılı görevsizlik kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Dosyadaki belge ve bilgilere göre; olay günü sanığın sürücülüğünü yaptığı park halinde bulunan aracın arka kapısının açık olduğunun ve arka koltuk üzerinde bulunan ağzı açık haldeki çanta içinde dışarıdan bakıldığında gözle görülür vaziyette kağıda sarılı madde olduğunun tespit edilmesi üzerine, sanığın çantanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği ve arama sonucu çanta içinde 9 adet kağıda sarılı, 1 adet kilitli poşet içinde, 1 adet şeffaf sigara jelatini içinde olmak üzere toplam 11 paket uyuşturucu madde ele geçirildiği, yine araç içinde yapılan arama sonucu gazete kağıdına sarılı uyuşturucu madde ele geçirildiği, kriminal inceleme sonucu ele geçen maddelerin toplam 5,7 gram esrar içerdiğinin belirlendiği anlaşılmıştır. Suça konu maddenin ele geçirilme şekli ve miktarı dikkate alınarak sanığın eyleminin TCK’nın 191. maddesinde tanımlanan “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” veya aynı Kanun’un 188. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen “satmak veya başkasına vermek için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından hangisini oluşturduğunun tartışılarak belirlenmesi görevinin üst dereceli “Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğunun” gözetilmemesi, kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli, 2017/225 esas ve 2017/648 sayılı görevsizlik kararının, … sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.