Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/4764 E. 2019/1661 K. 18.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4764
KARAR NO : 2019/1661
KARAR TARİHİ : 18.03.2019

Yüksek Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü …’ın, hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması nedeniyle 10 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin Karşıyaka (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04.12.2014 tarihli ve 20013/260 esas, 2013/620 karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 26.12.2014 tarih ve 2014/2708 D.İş numaralı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05.07.2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davasında, Karşıyaka (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarih, 2013/260 esas, 2013/620 karar sayılı kararı ile 10 ay hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği,
2-Tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı aşamasında, Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 16.09.2013 tarihli çağrı yazısının 25.09.2013 tarihinde hükümlüye tebliğ edilmesi üzerine hükümlünün müracaat ettiği ve 30.09.2013 tarihinde, 5 gün içerisinde başvurmak üzere hastaneye sevk edildiği ancak hastaneye müracaat etmediği, bu nedenle 13.11.2013 tarihli komisyon kararı ile hükümlünün uyarılmasına karar verildiği, bu hususta 15.11.2013 tarihli uyarı yazısının dosya içerisinde bulunduğu ancak bu yazının hükümlüye tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin bulunmadığı,
3-Hükümlünün 14.10.2013 tarihinde İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na girmesi nedeniyle dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, hükümlü 04.02.2014 tarihinde tahliye olduktan sonra dosyanın ikamet adresi nedeniyle dosyanın yeniden Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
4-Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 17.04.2014 tarihli, mazeretsiz olarak müracaat edilmemesi durumunda dosyanın kapatılarak mahkemeye gönderileceği ihtarını içeren çağrı yazısının Tebligat Kanun’unun 21/2. maddesine göre 25.04.2014 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, müracaat etmemesi üzerine dosyanın kapatılarak mahkemeye gönderildiği,
5- Karşıyaka (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04.12.2014 tarih, 2013/260 esas, 2013/620 karar sayılı ek karar ile 6545 sayılı Kanunun hükümlü lehine bir düzenleme getirmediği belirtilerek 10 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
6)Hükümlünün aynen infaza ilişkin karara yaptığı itiraz üzerine Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 26.12.2014 tarih ve 2014/2708 D.İş numaralı karar ile itirazın reddine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B)Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun’un 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair Karşıyaka 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 11/07/2013 tarihli ve 2013/260 esas, 2013/620 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının aynen infazına dair Karşıyaka 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04/12/2014 tarihli ve 2013/260 esas, 2013/620 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26/12/2014 tarihli ve 2014/2708 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1- Suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi gereğince hukukî durumunun yeniden değerlendirilip uyarlama yargılaması yapılması gerekirken, hükmün aynen infazına karar verildiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar” ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa “önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı” uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar edeceği nazara alındığında, somut olayda Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce ilk çağrı kağıdının 25/09/2013 tarihinde sanığın adresine tebliğ edilmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmaması üzerine tekrar 2. çağrı kağıdının da sanığın adresine 25/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 17/04/2014 tarihli “uyarılı davetname” konulu yazıda anılan Yargıtay ilâmında belirtilen şekilde “önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı” uyarısının bulunmadığı, bu nedenle denetime uymamakta ısrar şartının gerçekleşmediği hususu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 27/06/2018 gün ve 94660652-105-35-4777-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.’’ denilerek, Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26.12.2014 tarih ve 2014/2708 Değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C)Konunun Değerlendirilmesi:
1-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi ile hüküm tarihinde 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip
karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun tespit edilerek hükümlünün hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verileceğinin gözetilmemesi ve yine 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır ” hükmü gereğince hükümlüye Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 16.09.2013 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulması üzerine hükümlünün müracaat ettiği, tedbirin infazı aşamasında sevk edildiği hastaneye müracaat etmemesi üzerine uyarılmasına karar verilmiş ise de; hükümlüye uyarı yazısının tebliğ edildiğine ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, hükümlü cezaevinden tahliye olduktan sonra Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 17.04.2014 tarihli çağrı yazısının 25.04.2014 tarihinde hükümlüye tebliğ edilmesine karşın hükümlünün müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar” ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta “ısrar etmiş sayılacağı” uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden aynen infaz kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D)Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 26.12.2014 tarih ve 2014/2708 D.İş sayılı kararı ile verilen itirazın reddi kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 18.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.