Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/4693 E. 2019/1712 K. 19.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4693
KARAR NO : 2019/1712
KARAR TARİHİ : 19.03.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarihli ve 2005/839 esas, 2006/686 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/06/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık … hakkında Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/07/2006 tarihli ve 2005/839 esas, 2006/686 karar sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ayrıca TCK’nın 191/2. md. uyarınca 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 16/10/2006 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
2-Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı ve infazın 31/01/2008 tarihinde tamamlandığının bildirildiği,
3-Sanığın tedavi ve denetim tedbirinin gereklerine uygun davrandığının bildirilmesi üzerine, 28/04/2008 tarihinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yerine getirme fişi düzenlendiği,
4-Sivas İl Emniyet Müdürlüğü’nün 02/01/2017 tarihli yazısı ile silahlı özel güvenlik görevlisi olmak isteyen sanık … hakkındaki Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/839 esas ve 2006/686 karar sayılı hükmün ortadan kaldırılıp kaldırılmadığının sorulması üzerine Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2017 tarihli ve 2005/839 esas, 2006/686 karar sayılı ek kararı ile, kamu davasının TCK’nın 191/5. maddesi gereğince düşürülmesine dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildiği, ancak düşme kararının hükümlüye tebliğ edilmediği,
4-Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 22/06/2017 tarih ve 34616 sayılı yazısı ile sanığa denetimli serbestlik tedbirine uyması nedeniyle yerine getirme fişi düzenlemesi gerekirken kanuna aykırı olarak kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, bu itibarla kanun hükümlerine muhalefet edildiği bildirilerek gereğinin takdir ve ifasının istendiği,
Anlaşılmıştır.
B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“1- Sanık hakkında verilen 13/02/2017 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukukî durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim
edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarihli ve 2005/839 esas, 2006/686 sayılı ek kararının bozulması istenilmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
Yapılan incelemede;
1-Mahkûmiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası hükümlü lehine hükümler içermekte olup, mahkemece 07/03/2017 tarihli karar ile yapılan değerlendirme esnasında öncelikle hükümlü lehine uyarlama yapılması gerektiğinden, hükümlünün kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
b) Hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
Karar verilmesinin gerekmesi,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince hapis cezasıyla birlikte aynı kanunun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen sanık hakkında 191/7. maddesi uyarınca, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde mahkum olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D-Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarihli ve 2005/839 esas, 2006/686 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.