Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/4686 E. 2019/1913 K. 27.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4686
KARAR NO : 2019/1913
KARAR TARİHİ : 27.03.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki İzmir 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/30 Değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06/06/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında 01/08/2014 tarihli eylemi nedeniyle “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 21/09/2014 tarihli ve 2014/72274 soruşturma, 2014/298825 esas, 2014/1559 sayılı iddianamesi ile İzmir 7.Ağır Ceza Mahkemesine TCK’nın 188/3.maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yine 07/08/2014 tarihli eylemi nedeniyle “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 18/08/2014 tarihli ve 2014/69267 soruşturma, 2014/27513 esas, 2014/1407 sayılı iddianamesi ile İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesine TCK’nın 188/3.maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, İzmir 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 01/10/2014 tarihli, 2014/254 esas ve 2014/425 sayılı kararı ile her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği,
2-İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli 2014/206 esas ve 2014/82 sayılı kararı ile, sanığın eylemi “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” olarak kabul edilerek TCK’nın 191/1,43/1 ve 62.maddeleri uyarınca sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 191/8-a maddesi hükmü nazara alınarak CMK’nın 231/5.md.uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, bir yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 31/10/2014 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
3- Sanığın 08/11/2016 tarihinde işlediği “hırsızlık ve mala zarar verme” suçları nedeniyle İzmir 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2016 tarihli 2016/829 esas ve 2016/871 sayılı kararı ile TCK’nın 142/2-h,143,35/2 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ve TCK’nın 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 14/02/2017 tarihinde istinaf kararı ile kesinleştiği,
4-İhbar üzerine İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2017 tarihli 2014/206 esas ve 2014/82 sayılı ek kararı ile; duruşma açılmaksızın dosya üzerinden, deneme süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmadığından “hükmün açıklanmasına yer olmadığına” karar verildiği,
5-Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine, itirazı inceleyen mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli 2017/30 Değişik .iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2017 tarihli ek kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği,
6-İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince 03/04/2017 tarihinde İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli 2017/30 Değişik iş sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi talep edildiği ancak Adalet Bakanlığı’nca kanun yararına bozma yoluna gidilmediği,
7-Bu kez sanığın 11/07/2015 tarihinde işlediği “eşe karşı yaralama” suçu nedeniyle İzmir 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli 2015/753 esas ve 2017/158 sayılı kararı ile TCK’nın 86/2 ve 86/3-a .maddeleri gereğince 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 23/03/2017 tarihinde istinaf kararı ile kesinleştiği,
8-İhbar üzerine İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2017 tarihli, 2014/206 esas ve 2014/82 sayılı ek kararı ile; duruşma açılmaksızın dosya üzerinden, deneme süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmadığından “hükmün açıklanmasına yer olmadığına” karar verildiği,
9- Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine, itirazı inceleyen mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli 2017/52 Değişik .iş sayılı kararı ile itirazın reddine, kesin olarak karar verildiği,
10-Mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli 2017/30 Değişik iş sayılı itirazın kabulü üzerine İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince davanın 2017/325 esasa kaydedilerek duruşma açıldığı, çelişik kararlar çıkmaması yönünden ara kararı ile kanun yararına bozma yoluna gidilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/8-a maddesi hükmü nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2014/206 esas, 2014/82 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresinde işlediği hırsızlık ve mala zarar verme suçları nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiğinden bahisle hükmün açıklanması yönünde ihbarda bulunulması üzerine, sanık hakkında, uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçlarına özgü verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının deneme süresi içerisinde yine aynı suçun işlenmesi halinde ihlal nedeni sayılacağından bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2017 tarihli ve 2014/206 esas, 2014/82 sayılı ek kararına Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın kabulü ile anılan ek kararın kaldırılmasına dair mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli ve 2017/30 değişik iş sayılı kararını takiben, sanığın deneme süresi işlediği eşe karşı kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiğinden bahisle hükmün açıklanması yönünde ihbarda bulunulması üzerine, uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçlarına özgü verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının deneme süresi içerisinde yine aynı suçun işlenmesi halinde ihlâl nedeni sayılacağından bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2017 tarihli ve 2014/206 esas, 2014/82 sayılı ek kararına Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın, itiraz konusu kararın usûl ve kanuna uygun bulunduğundan bahisle bu kez reddine dair mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/30 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1- 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi sebebiyle açıklanması yönünde ihbarda bulunulması üzerine mahkemece, 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince öncelikle esas üzerinden duruşma açılması, sanığa duruşmaya gelmemesi halinde yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilerek, duruşmadan haberdar olması sağlanarak kendisini savunma imkânı tanınması gerektiği gözetilmeksizin,
2- İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçlarına özgü verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları ile ilgili olarak deneme süresi içerisinde yine aynı suçun işlenmesi halinde ihlal nedeni sayılarak hükmün açıklanacağından bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin 13/03/2017 tarihli ve 2014/206 esas, 2014/82 sayılı ek kararına Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itiraz üzerine, mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli ve 2017/30 değişik iş sayılı itirazın kabulüne ve anılan ek kararın kaldırılmasına dair kararının kesin ve bağlayıcı nitelikte olması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 271/4. maddesi gereğince İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden,
3- Her ne kadar Yargıtay 20. Ceza Dairesinin kararlarında (örnek olarak 04/10/2017 tarihli ve 2017/6459, 2017/4883 sayılı kararı), kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191/1 maddesi gereğince verilen mahkûmiyet hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra deneme süresinde işlenen suçun ancak yine kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçu olması halinde hükmün açıklanacağı görüşü benimsenmekte ise de, bu yönde kanunda bir hüküm bulunmaması, buna karşılık, 5271 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 191/9. maddesinde, bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde 5271 sayılı Kanun’un hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesinin uygulanacağının belirtilmesi ve anılan maddenin 11. fıkrasında da denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağının düzenlenmiş olması karşısında,
İtirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/30 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozma isteminin İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/52 değişik iş sayılı kararına ilişkin olduğu, ihbarnamede maddi hata sonucu 2017/30 değişik iş sayılı karar olarak yazıldığı kabul edilerek 29/05/2017 tarihli 2017/52 değişik iş sayılı karara ilişkin yapılan incelemede:
Sanık hakkında, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli 2014/206 esas ve 2014/82 sayılı kararı ile, sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma”suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/8.maddesindeki düzenleme uyarınca,5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231.maddesindeki koşullar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu durum karşısında sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231.maddesine tabi olmadığı, “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün, TCK’nın 191/8 maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra deneme süresinde işlenen suçun ancak yine “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olması halinde hükmün açıklanabileceği , 5237 sayılı Kanun’un 191/4. maddesinde yer alan;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması…” hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği , itirazın reddi kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiş ve istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20/03/2017 tarihli 2017/30 değişik iş ve 29/05/2017 tarihli 2017/52 değişik iş sayılı kararlarının birbiriyle çelişkili olması ve Dairemizce kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi karşısında 20/03/2017 tarihli ve 2017/30 değişik iş sayılı karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği değerlendirilmiştir.
D)Karar: Açıklanan nedenlere göre;
İzmir 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/05/2017 tarihli ve 2017/52 değişik iş sayılı “itirazın reddine” ilişkin kararına yönelik, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK’nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,
Dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
27/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.