Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/4423 E. 2019/4124 K. 08.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4423
KARAR NO : 2019/4124
KARAR TARİHİ : 08.07.2019

Mahkeme : GAZİANTEP Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1)Mahkûmiyet: Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.09.2017 tarih, 2017/21 esas ve 2017/261 karar sayılı kararı
2)İstinaf başvurusunun esastan reddi: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 15.03.2018 tarih,017/2133 esas ve 2018/506 karar sayılı kararı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar müdafiileri ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği 06.04.2018 tarihli dilekçesindeki cezanın onanmasına dair talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Her ne kadar tebliğnamede “sanık” kısmında “…” yerine temyiz dışı sanık “… ” yazılmış ise de; “uygulama” kısmında sanık isminin “…” olarak yazıldığı ve sanık … hakkındaki uygulama bilgilerine yer verildiği anlaşıldığından bu husus maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerindeki sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına dair temyiz sebebinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebebe bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında, incelemeye konu 11.12.2016 tarihli eylemi nedeniyle 04.01.2017 tarihli iddianameyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dava açıldığı, 01.11.2016 tarihli başka bir eylemi nedeniyle de 22.05.2017 tarihli iddianame ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan başka bir dava açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.01.2018 tarih, 2017/292 esas, 2018/24 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği, kararın Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 12.03.2019 tarih, 2018/4528 esas ve 2019/1493 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, iki suç arasında hukuki kesintinin bulunmadığı anlaşılmakla; anılan iki dosyanın birlikte incelip tüm deliller değerlendirilerek her iki suçun “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi; zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi halinde, ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 3.Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 08.07.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.