Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/3860 E. 2019/4181 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3860
KARAR NO : 2019/4181
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

Mahkeme : İZMİR Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1.Mahkûmiyet; Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/12/2016 tarih, 2016/176 esas ve 2016/357 sayılı kararı
2.Sanık … hakkında: İstinaf başvurusunun esastan reddi; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 21/04/2017 tarih, 2017/622 esas ve 2017/655 sayılı kararı
3.Sanık … hakkında: Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesi’nin 21/04/2017 tarih, 2017/622 esas ve 2017/655 sayılı kararı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık … müdafii ile sanıklar tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A.Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği; mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına, TCK’nın 188/4-b ve 43. maddelerinin uygulanmaması gerektiğine, sanığın temyiz dilekçesinde belirttiği; TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması gerektiğine dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. Sanığın, 20/01/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’e uyuşturucu madde satılması eylemi sabit ise de; 28/01/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’a ve 03/02/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’ya uyuşturucu madde sattığına ilişkin mahkumiyetine yetecek kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; 10/04/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’a uyuşturucu madde satımına ilişkin olay yönünden ise olayın meydana geliş şekli ve maddenin kim tarafından kime nasıl verildiğine dair olay tutanaklarında imzaları olan tutanak tanıklarının çağrılarak olayla ilgili ayrıntılı beyanlarının alındıktan sonra sanık hakkında TCK’nın 43. madddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2.Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin, sanık yönünden; “20/01/2016, 28/01/2016, 03/02/2016 ve 10/04/2016” olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın suç tarihinin “27/02/2016 – 27/04/2016 tarihleri arası” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B.Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanığın temyiz dilekçesinde belirttiği; delillerin değerlendirilmesinin hatalı olduğuna dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebebe bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. Sanığın, 02/03/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’a uyuşturucu madde satılması eylemi sabit ise de; 09/03/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’a uyuşturucu madde sattığına ilişkin içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında, sanığın savunmasının aksine kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2.Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin, sanık yönünden; “02/03/2016 ve 09/03/2016” olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın suç tarihinin “27/02/2016 – 27/04/2016 Tarihleri arası” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
Dosyanın Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.