Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/3165 E. 2018/5680 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3165
KARAR NO : 2018/5680
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

Mahkeme : ADANA Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : İstinaf başvurusun esastan reddi

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
271 sayılı CMK.nun 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde belirtilen “suçun vasfına, ele geçen uyuşturucu maddenin miktarı, ihbar içeriğinde uygun şekilde yakalanmadığı, uyuşturucu maddeler üzerinde sanığın parmak izinin bulunmadığı hususları da gözetilerek sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine ilişkin her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 22.07.2012 suç tarihli eylem nedeni ile Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/608 esas sayılı sırasına kayıtlı dava ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, hukuki kesinti oluşmadığından dosyaların birleştirilerek sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmediğine” dair temyiz istemlerinin CMK 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanık hakkında suç tarihinin 22/07/2017, iddianame tarihinin ise 17/11/2017 olduğu bir başka eylemi nedeniyle uyuşturucu madde ticareti suçundan Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesine açılan 2017/608 esas sayılı dava dosyasının da bulunduğunu belirtmesi, UYAP kaydından da davanın hâlen derdest olduğunun görülmesi ve söz konusu iddianamenin de hukuki kesinti yaratmaması karşısında; sözü edilen dosyanın bu dava dosyası ile birleştirilmesinin sağlanması ve sanığın eylemlerinin iki ayrı suç veya TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, CMK’nın 307/4 maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.