Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/2692 E. 2018/5382 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2692
KARAR NO : 2018/5382
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme :… . Ağır Ceza Mahkemesi
Kararın Tarihi – Numarası : 14.04.2016 – 2015/416 esas ve 2016/148 karar
2- …
3- …
4- ….
5- …
6- …
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 1-Sanık … yönünden; 04.12.2015 2-Sanık … yönünden; 02.12.2015-04.12.2015-05.12.2015
3-Sanık … yönünden; 02.12.2015
4-Sanık … Kaynar yönünden; 23.06.2015
5-Sanık … yönünden; 23.06.2015
6-Sanık … yönünden; 23.06.2015
Hüküm : Mahkûmiyet:
Temyiz Edenler : 1-Sanık … ile sanıklar müdafileri
2-Re’sen;sanık … hakkında
2-Düzeltilerek onama; sanıklar …, …,
…, … ve … haklarında

Temyiz incelemesi, sanık … müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle sanık … hakkında duruşmalı olarak yapılmıştır.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanık … müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafii hükmü temyiz etmiş ise de, sanık …’ın Ceza ve İnfaz Kurumu aracılığıyla gönderdiği 14.12.2017 tarihli dilekçesindeki “… lehime olan hükümlerin uygulanmasından da vazgeçerek temyizi feragat ediyorum, dosyamın hızlı bir şekilde onaylanmasını talep ederim.” şeklindeki beyanının temyizden vazgeçme niteliğinde olduğu, anlaşıldığından sanık … hakkındaki hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2)Sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanığın diğer sanık … ile birlikte hareket ederek uyuşturucu maddeyi araçla taşımak suretiyle TCK’nın 37. maddesi uyarınca, fiili gerçekleştiren kişi olduğu gözetilmeden, TCK’nın 39. maddesi gereğince yardım eden olarak nitelendirilmesi ile eksik ceza verilmesi ve tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında koşulları oluştuğu halde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen ve eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığına; suç tarihinin “23.06.2015” olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın tüm suç tarihlerinin “23.06.2015 – 02.12.2015 – 03.12.2015 – 04.12.2015-05.12.2015-2015 ” olarak yazılması,
2-Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca “5 eşit taksitle sanıktan tahsiline“ karar verildikten sonra; “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” hususunun belirtilmesiyle yetinilmesi gerektiği halde, “taksitlerden birisi süresinde ödenmediği takdirde geriye kalan taksitlerin tamamının bir defada tahsiline, infaz makamınca yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen, belirtilen yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının hapse veya kamuya yararlı işte çalışma yaptırımına çevrileceğinin ihtarına” karar verilerek TCK’nın 52/4. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin çıkarılarak yerine sanık … yönünden “23.06.2015” olarak yazılması,
2-Hüküm fıkrasında yer alan “taksitlerden birisi süresinde ödenmediği takdirde geriye kalan taksitlerin tamamının bir defada tahsiline, infaz makamınca yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen, belirtilen yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının hapse veya kamuya yararlı işte çalışma yaptırımına çevrileceğinin ihtarına” şeklindeki paragrafın çıkarılarak yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanıklar …, …, … ve … hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tüm dosya kapsamına göre, sanık …’nın tanık …’a, sanık …’in tanık …’e verdiği uyuşturucu maddelerin metamfetamin maddesi olduğu anlaşılmakla, metamfetamin maddesinin TCK’nın 188/4-a maddesinde sayılan uyuşturucu maddeler arasında yer almadığı halde, sanıklar Kerem ve Derya haklarında TCK’nın 188/4-a maddesinin uygulanması suretiyle sanıklara fazla ceza verilmesi,
2-Sanık …’nin, diğer sanık …‘dan aldığı uyuşturucu maddeyi tanık …’a vermek suretiyle gerçekleşen eylemde, TCK’nın 37. maddesi uyarınca, sanığın fiili gerçekleştiren kişi olduğu gözetilmeden, TCK’nın 39. maddesi gereğince yardım eden olarak nitelendirilmesi suretiyle sanığa eksik ceza verilmesi,
3-Sanıklar …,…. nın uyuşturucu madde ticareti yaptıkları yerlerin, TCK’nın 188/4-b maddesinde belirtilen okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan yerlere olan mesafelerinin, keşif yapılarak kesin biçimde tespitinden sonra TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve dosya içindeki yetersiz haritalara dayanılarak sanık … hakkında TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanması,
4-Kabule göre de, sanık …’ın cezasında TCK’nın 188/4-b maddesi ile ½ oranında artırım yapılması sırasında, belirlenen 120 gün temel adli para cezasının arttırılmaması suretiyle sanığa eksik ceza verilmesi,
5-Gerekçeli karar başlığına; suç tarihlerinin “sanık … yönünden; 04.12.2015, sanık … yönünden; 02.12.2015 – 04.12.2015 – 05.12.2015, sanık … yönünden; 02.12.2015, sanık … yönünden; 23.06.2015, 23.06.2015” olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın tüm suç tarihlerinin ”23.06.2015 – 02.12.2015 – 03.12.2015 – 04.12.2015-05.12.2015-2015 ” olarak yazılması,
6-Gerekçeli karar başlığında sanık …’nın tahliye tarihinin“03.03.2016” yerine yazım hatası sonucu “03.03.2015” olarak yazılması,
7-… Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
8-Sanıklara verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4.maddesi uyarınca “taksitle tahsiline” karar verildikten sonra; “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” hususunun belirtilmesiyle yetinilmesi gerektiği halde, “taksitlerden birisi süresinde ödenmediği takdirde geriye kalan taksitlerin tamamının bir defada tahsiline, infaz makamınca yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen, belirtilen yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının hapse veya kamuya yararlı işte çalışma yaptırımına çevrileceğinin ihtarına” karar verilerek TCK’nın 52/4. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık … müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenle yerinde olduğundan sanık … yönünden re’sen de temyize tabi olan hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; sanık … yönünden (2) nolu bozma nedenine göre, sanık … yönünden (4) nolu bozma nedenine göre, ceza miktarı bakımından CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, bozma nedenlerine ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık … hakkındaki salıverilme isteminin reddine,
21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

TEFHİM TUTANAĞI: 21.11.2018 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı …. ‘ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafileri Av. … ve Av. …’ın yokluklarında, 29.11.2018 tarihinde, açık olarak okundu.