Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/2684 E. 2019/1715 K. 20.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2684
KARAR NO : 2019/1715
KARAR TARİHİ : 20.03.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli … hakkındaki, Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 19/12/2017 tarihli, 2017/4582 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/04/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Şüpheli hakkında 11/07/2014 tarihli “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23/10/2014 tarihli ve 2014/16290 soruşturma, 2014/50 karar sayılı “beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” karar verildiği, kararın 07/11/2014 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, infazı için 12/11/2014 tarihinde Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
2-Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 18/11/2014 tarihli çağrı yazısının 26/11/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlandığı, müdürlüğün 02/12/2015 tarihli yazısı ile infazın tamamlandığı bildirilerek evrakın savcılığa infazen gönderildiği,
3-Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11/01/2016 tarihli ve 2014/16290 soruşturma, 2016/443 sayılı kararı ile; şüphelinin yükümlülüklerini yerine getirdiği,denetim kararının infaz edildiği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
4-Şüphelinin 02/09/2017 günü yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine hakkında 2017/38068 sayılı soruşturmanın başlatıldığı,
5-Şanlıurfa Cumhuriyet Savcısı tarafından; bir yıllık tedavi ve denetim süresinin tamamlanmasıyla beş yıllık erteleme süresinin tamamlanmış olmayacağı, kalan dört yıllık sürenin de herhangi bir ihlal olmadan tamamlanması halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verileceği belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172/2. maddesi uyarınca kaldırılmasının Şanlıurfa Sulh Ceza Hakimliği’nden talep edildiği,
6-Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin kanun yararına bozma istemine konu; 19/12/2017 tarihli ve 2017/4582 değişik iş sayılı kararı ile; Cumhuriyet savcısının takipsizlik kararına itiraz yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararının kaldırılması talebinin reddine, itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 23/10/2014 tarihli ve 2014/16290 soruşturma, 2014/50 sayılı kararını müteakip, Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce adı geçen şüphelinin denetimli serbestlik kararının infazının tamamlandığının bildirilmesi üzerine Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 11/01/2016 tarihli ve 2014/16290 soruşturma, 2016/443 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı müteakip, şüpheli hakkında verilen kamu davasının ertelenmesi kararının 5 yıllık süreyi kapsadığı, 1 yıllık tedavi ve denetim süresinin tamamlanmasıyla söz konusu kararın tamamlanmış olmayacağı, kalan 4 yıllık sürenin de her hangi bir ihlâl olmadan tamamlanması halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verileceği belirtilmek suretiyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172/2. maddesi uyarınca kaldırılması talebinin reddine ilişkin Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 19/12/2017 tarihli ve 2017/4582 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 11/07/2017 günü şüphelinin üzerinde esrar maddesinin ele geçirildiği, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 1 yıllık tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazının tamamlandığının bildirilmesi üzerine, kalan 4 yıllık süre geçmediği halde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu arada şüphelinin ihlâl mahiyetindeki eylemi nedeniyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/38068 sayılı soruşturmanın yürütüldüğü, esasen bu soruşturmanın 11/01/2016 tarihli kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın verildiği 2014/16290 soruşturma sayılı dosya ile birleştirilerek 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 191/4. maddesinin “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki hükmü gereğince kamu davasının açılmasında yasal zorunluluk bulunması karşısında, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hatalı olarak verilen 11/01/2016 tarihli ve 2014/16290 soruşturma, 2016/443 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması gerektiği, bunun için de Cumhuriyet savcısı tarafından 5271 sayılı Kanun’un 172/2. maddesinin “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.” şeklindeki hükmü gereğince sulh ceza hâkimliğinden karar verilmesinin istendiği, Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliğince kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz yetkisi bulunmadığından bahisle yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 19/12/2017 tarihli ve 2017/4582 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi :
Yapılan incelemede;
Şüpheli hakkında 11/07/2014 tarihli “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazının tamamlandığının bildirilmesi üzerine, kalan 4 yıllık süre geçmediği halde
kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu arada şüphelinin ihlâl mahiyetindeki 02/09/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/38068 sayılı soruşturmanın yürütüldüğü, bu soruşturmanın kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın verildiği 2014/16290 soruşturma sayılı dosya ile birleştirilerek 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 191/4. maddesinin “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki hükmü gereğince kamu davasının açılmasında yasal zorunluluk bulunması karşısında, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kanuna aykırı olarak verilen 11/01/2016 tarihli ve 2014/16290 soruşturma, 2016/443 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması gerektiği, bunun için de Cumhuriyet savcısı tarafından 5271 sayılı Kanun’un 172/2. maddesinin “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.” şeklindeki hükmü gereğince sulh ceza hâkimliğinden karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliğince kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itiraz yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine, itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Cumhuriyet savcısınca itiraz yoluna gidilmeden dolayısıyla karar kesinleşmeden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi istenilmiştir. CMK’nın 309. maddesi uyarınca, “olağan kanun yoluna gidilmesi mümkün olan durumlarda olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna gidilemez” yasal düzenlemesi karşısında kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
D-Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 19/12/2017 tarihli ve 2017/4582 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE; dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
20/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.