Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/2682 E. 2019/2213 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2682
KARAR NO : 2019/2213
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık …’ın, … sayılı Türk Ceza Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, … sayılı Kanun’un 85. maddesindeki düzenlemeler gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin bila tarihli ve 2016/508 değişik iş sayılı kararı ile yine adı geçen sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşmesine dair İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/04/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosyalar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
a)İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
a)Şüpheli … hakkında 07/08/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı karar ile “5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutumasına” karar verildiği,
b-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kararının şüpheliye 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
c-Şüpheli hakkında 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18/11/2014 tarihli ve 2014/160735 soruşturma, 2014/139540 sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve ihlal nedeni olarak değerlendirilmek üzere soruşturma evrakının kül halinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/133521 soruşturma numaralı dosyasına gönderilemesine kara verildiği,
d- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/02/2015 tarihli ve 2014/133521 soruşturma numarası üzerinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 11/02/2015 tarih 2015/5795 iddianame numarası ile sanık hakkında 07/08/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kamu davası açıldığı,
e-Yapılan kovuşturma sonucunda İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 191/1 ve 62/1 maddesi gereğince 10 ay hapis cezasına hükmedildiği ve CMK’nın 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, karara karşı itiraz yoluna başvurulması üzerine İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/04/2016 tarih 2016/508 D. İş numarası ile itirazın reddedildiği ve kararın kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
b) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
a)Şüpheli … hakkında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2015/60498 soruşturma numarası ile, 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2015/144045 soruşturma numarası ile soruşturmalar yürütüldüğü, aralarında fiili, şahsi ve hukuki irtibat bulunması nedeni ile her iki soruşturma dosyası İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli birleştirme kararı ile 2015/60498 soruşturma numarasında birleştirildiği,
b)Şüpheli hakkında 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı karar ile “5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin bu beş yıllık süre içerisinde takdiren 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine ve gerek görüldüğü takdirde aynı süre içerisinde tedaviye tabi tutumasına” karar verildiği,
c- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı kararının şüpheliye 04/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
d- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı kararı infaz için 26/10/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, dosyanın 2015/16542 DS sayılı dosya numarasını aldığı ve İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 06/11/2015 tarihli yazısı ile “Müdürlüğümüzce 2014/15741 DS ye kayda alınan İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’mn ilgi (c) sayılı dava açılmasının ertelenmesi kararı ilgi (d) sayılı yazı ile müdürlüğümüze gönderildiği, suç tarihinin 07/08/2014 olduğu, dolayısıyla ilgi (a) sayılı kararın karar tarihi olan 07/04/2015 tarihinden sonra yeni bir suçun oluştuğu anlaşılmış olmakla” gerekçesi ile dosyanın bila infaz kapatılarak gönderildiği,
e)İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/10/2016 tarihli ve 2015/60498 soruşturma numarası üzerinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 25/10/2016 tarih 2016/32346 iddianame numarası ile sanık hakkında 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından kamu davası açıldığı,
F) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/11/2013 tarih 2016/691 esas 2016/433 karar sayılı kararı ile “…sanığın ertelemeye konu eylemlerinin ihlal olarak kabul edilen İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarih 2015/224 Esas 2016/156 Karar sayılı dosyasından sonra olduğu bu suretle mahkeme ilamının ihlal ve denetim süresi içeriside yükümlülüklerine uymama şeklinde yorumlanamayacağı anlaşılmakla CMK’nn 223/8. Maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkında açılan davanındüşmesine,
Kamu davasının ertelenmesi hükümlerinin kaldığı yerden infazının devamı için kararın kesinleşmesi ile dosyanın onaylı bir suretinin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine…” karar verildiği ve sanığa 24/11/2016 tarihinde tebliğ edilen kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «A- İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin bila tarihli ve 2016/508 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Şüpheli … hakkında 07/08/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kararı ile “5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutumasına” karar verildiği, kararın şüpheliye 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmeksizin kesinleştiği, anılan kararın infazı için 31/10/2014 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
Şüpheli hakkında 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/160735 numaralı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığı ve şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ve suça konu eylemin ihlal nedeni olarak değerlendirilmek üzere soruşturma evrakının kül halinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/133521 soruşturma numaralı dosyasına gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/02/2015 tarihli ve 2014/133521 soruşturma numarası üzerinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 11/02/2015 tarih 2015/5795 iddianame numarası ile sanık hakkında kamu davası açılarak yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine hükmedilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş ise de;
1-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenle kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, sanığın 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu erteleme süresi zarfında şlemediği ve bu nedenle … sayılı Kanun’un 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlal nedeni sayılamayacağı gözetilmeyerek itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
2- … sayılı Kanun’un 191. maddesinin 8. fıkrasında “a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş olup, sanık hakkında … sayılı Kanun’un 191. maddesi çerçevesinde hiç bir şarta bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için … sayılı Kanun ile değişik … sayılı Kanun’un 191/1. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenen durumların bulunması gerekmekte olup, somut olayda sanık hakkında … sayılı Kanun ile değişik … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi çerçevesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve sanığın erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeni ile iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, bu durumda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için … sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenen şartların bulunması gerektiği, ancak sanığın sabıka kaydının incelenmesinde suç tarihinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetlerinin olduğu gözetilmeyerek itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
3- Suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren … sayılı Kanun ile ceza miktarının “iki yıldan beş yıla kadar hapis” olarak değiştirildiği cihetle, suç tarihinin 07/08/2014 13 olması karşısında aleyhe kanun değişikliğinin sanık hakkında uygulanamayacağı, … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk

Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekirken, yazılı şekilde lehe kanun değerlendirilmesi yapılmadan fazla cezaya hükmedildiği gözetilmeyerek itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
B- İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
Şüpheli … hakkında 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihlerinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı karar ile “5 yıl süre ile kamu davasının
açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin bu beş yıllık süre içerisinde takdiren 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine ve gerek görüldüğü takdirde aynı süre içerisinde tedaviye tabi tutumasına” karar verildiği, kararın şüpheliye 04/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmeksizin kesinleştiği, anılan kararın infazı için 26/10/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 06/11/2015 tarihli yazısı ile “Müdürlüğümüzce 2014/15741 DS ye kayda alınan İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın ilgi (c) sayılı dava açılmasının ertelenmesi kararı ilgi (d) sayılı yazı ile müdürlüğümüze gönderildiği, suç tarihinin 07/08/2014 olduğu, dolayısıyla ilgi (a) sayılı kararın karar tarihi olan 07/04/2015 tarihinden sonra yeni bir suçun oluştuğu anlaşılmış olmakla” gerekçesi ile dosyanın bila infaz kapatılarak iade edilmesi üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/10/2016 tarihli ve 2015/60498 soruşturma numarası üzerinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 25/10/2016 tarih 2016/32346 iddianame numarası ile sanık hakkında 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından kamu davası açılarak yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/11/2013 tarih 2016/691 esas 2016/433 karar sayılı kararı ile “…sanığın ertelemeye konu eylemlerinin ihlal olarak kabul edilen İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarih 2015/224 Esas 2016/156 Karar sayılı dosyasından sonra olduğu bu suretle mahkeme ilamının ihlal ve denetim süresi içeriside yükümlülüklerine uymama şeklinde yorumlanamayacağı anlaşılmakla CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkında açılan davanın düşmesine, Kamu davasının ertelenmesi hükümlerinin kaldığı yerden infazının devamı için kararın kesinleşmesi ile dosyanın onaylı bir suretinin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine…” karar verildiği anlaşılmış ise de;
Sanığın 07/08/2014 tarihinde gerçekleştirdiği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 25/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, tebliğ tarihinden önce 12/10/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal nedeni olarak kabul edilemeyeceği, bu haliyle 07/08/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemlerin ilk hukuki kesintiyi oluşturan İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/691 esas dosyası kapsamında yer alan 11/02/2015 tarihli iddianameden önce olması karşısında, tek bir
./..

uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği ancak sanığın İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı dosyasında 07/08/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun ihlal nedeni olarak sayılması gerektiği, bundan sonra 10/05/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yeni suç oluşturacağı gözetilmeden, her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli kararın bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
a)İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
TCK’nın 191. maddesi 28/06/2014 tarih ve … S.R.G. de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve … sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilmiş kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezasının alt sınırı olarak 2 yıl öngörülmüş ve suç tarihinin ise kanun değişikliği sonrası olan 07/08/2014 olması karşısında … sayılı Kanun’un ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin daha lehe olduğu gerekçesi ile 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi kanuna aykırı olduğundan lehe kanun değerlendirilmesi yapılması gerektiği yönündeki kanun yararına bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dairemizin 20/04/2017 tarih 2017/479 esas 2017/2538 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere CMK’nın 171. ve 173. maddelerinde suçtan zarar gören için tanınan “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz” hakkıyla ilgili hükümlerin, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı “şüpheli için de kıyas yolu ile uygulanması gerektiği, bu nedenle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenler kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, sanığın 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu erteleme süresi zarfında işlemediği bu nedenle TCK’nın 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlal nedeni sayılamayacağı gözetilmeksizin sanık hakkında hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kanuna aykırıdır.
Ayrıca TCK’nın 191. Maddesinin 8. Fıkrasına göre;
“a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.”
Sanık hakkında TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde hiç bir şarta bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için … sayılı Kanun ile değişik … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenen durumların bulunması gerekmekte olup, somut olayda sanık hakkında … sayılı Kanun ile değişik … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi çerçevesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş, sanığın erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeni ile iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. Bu durumda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen şartların bulunması gerekmektedir. Ancak sanığın sabıka kaydının incelenmesinde suç tarihinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetlerinin olduğu anlaşılmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi, ayrıca TCK’nın 191. maddesi 28/06/2014 tarih ve … S.R.G. de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve … sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilmiş kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezasının alt sınırı olarak 2 yıl öngörülmüş ve suç tarihinin ise 07/08/2014 olması karşısında … sayılı Kanun’un ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin daha lehe olduğu gerekçesi ile 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi kanuna aykırıdır.
b) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
Sanığın 07/08/2014 tarihinde gerçekleştirdiği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 25/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenle kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği kararın kesinleşmemesi nedeniyle 12/10/2014 tarihinde yeniden işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal nedeni olarak kabul edilemeyeceği, 07/08/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemlerin ilk hukuki kesintiyi oluşturan İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/691 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 11/02/2015 tarihli iddianameden önce olması karşısında, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği ancak sanığın İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun ihlal nedeni olarak sayılması gerektiği sanığın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı sırasında 07/04/2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suretiyle ilk ihlali gerçekleştirdiği, bundan sonra 10/05/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yeni suç oluşturacağı gözetilmeden, her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
a)İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararında sanığın 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu erteleme süresi zarfında işlemediği bu nedenle TCK’nın 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlal nedeni sayılamayacağı, ayrıca, sanık hakkında TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde hiç bir şarta bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için … sayılı Kanun ile değişik … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenen durumların bulunması gerekmekte olup, somut olayda sanık hakkında … sayılı Kanun ile değişik … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi çerçevesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş, sanığın erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeni ile iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. Bu durumda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen şartların bulunması gerekmekte olup, sanığın sabıka kaydının incelenmesinde suç tarihinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetlerinin olduğu anlaşılmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ayrıca TCK’nın 191. maddesi 28/06/2014 tarih ve … S.R.G. de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve … sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilmiş kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezasının alt sınırı olarak 2 yıl öngörülmüş ve suç tarihinin ise 07/08/2014 olması karşısında … sayılı Kanun’un ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin daha lehe olduğu gerekçesi ile 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi nedeni ile itirazın kabul edilmesi yerine reddine karar verilmesi,
b) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararında sanığın 07/08/2014 tarihinde gerçekleştirdiği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 25/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenler kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği kararın kesinleşmemesi nedeniyle 12/10/2014 tarihinde yeniden işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal nedeni olarak kabul edilemeyeceği, 07/08/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemlerin ilk hukuki kesintiyi oluşturan İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/691 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 11/02/2015 tarihli iddianameden önce olması karşısında, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği ancak sanığın İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun ihlal nedeni olarak sayılması gerektiği sanığın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı sırasında 07/04/2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suretiyle ilk ihlali gerçekleştirdiği, bundan sonra 10/05/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yeni suç oluşturacağı gözetilmeden, her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden,
İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararının … sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı ile CMK’nın 223. Maddesinin 8. Fıkrası gereğince verilen düşme kararlarının … sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası ve 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca “aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.