Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/265 E. 2018/4403 K. 17.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/265
KARAR NO : 2018/4403
KARAR TARİHİ : 17.10.2018

Mahkeme : MERSİN 14. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin 09.01.2017 tarih, 2015/4106 esas ve 2017/ 137 karar sayılı ilamının (b) bendinde belirtilen “Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” şeklindeki bozma gerekçesi açısından, Mersin Denetimli Serbestlik Bürosu’na sanık hakkında olay tarihinde uygulanmakta olan denetimli serbestlik dosyası bulunup bulunmadığı sorulmuş ise de cevabi yazıda yargılamaya konu eylem nedeniyle uygulanan denetimli serbestlik dosyasının bulunduğunun bildirilmediği anlaşılmakla, sanık hakkında suç tarihi itibariyle başka denetimli serbestlik bürolarında dosya bulunabileceği gözetilerek denetime olanak verecek şekilde Cumhuriyet Başsavcılığından tüm tedavi ve denetim dosyaları sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır ” hükmü gereğince sanığa Mersin Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü’nün 29.01.2013 tarihli uyarı davetnamesi ile
10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.