Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/2151 E. 2018/5906 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2151
KARAR NO : 2018/5906
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/12/2017 tarihli, 2017/751 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan şüpheli … hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/07/2005 tarihli 2005/17353 soruşturma ve 2005/8872 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
2- Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2007 tarihli ve 2005/1088 esas, 2007/299 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ayrıca TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 30/04/2007 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
3-Kadıköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce kararın infazının yapıldığı, tedbirin gereklerine uygun davranması nedeniyle Kadıköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 08/10/2008 tarihli yazısı ile dosyanın infazen Cumhuriyet savcılığına gönderildiği,
4-Beyoğlu 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2009 tarihli ve 2005/1088 esas, 2007/299 sayılı ek kararı ile; sanığın denetimli serbestlik kararına uymuş olması nedeniyle TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verildiği,
5-Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığınca 05/03/2010 tarihinde “sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerekirken düşme kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğu” gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin talep edildiği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce, Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2009 tarihli ve 2005/1088 esas, 2007/299 sayılı ek kararının, kararda kanun yoluna başvuru şekli ve başvurulmamasının hukuki sonuçlarının tereddüte yer vermeyecek açıklıkta yer almaması nedeniyle kararın kesinleşmediği belirtilerek kanun yararına bozma incelemesine konu edilmediği,
6-Kararın Cumhuriyet savcısınca temyizi üzerine Dairemizin 04/10/2017 tarihli 2017/2802 esas ve 2017/4881 karar sayılı ilamı ile, kararın itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle incelenmeksizin iadesine karar verildiği,
7-İtiraz mercii İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kanun yararına bozma istemine konu 15/12/2017 tarihli 2017/751 değişik iş sayılı kararı ile; Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2009 tarihli ve 2005/1088 esas, 2007/299 sayılı düşme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde cezasının infazına dair Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/03/2007 tarihli ve 2005/1088 esas, 2007/299 sayılı kararının infazını müteakip hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin anılan Mahkemenin 23/06/2009 tarihli ve 2005/1088 esas, 2007/299 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/751 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilemeyeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/751 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C)Konunun Değerlendirilmesi ve Karar :
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla, itiraz merciince, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/12/2017 tarihli ve 2017/751 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.