Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/2109 E. 2018/5746 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2109
KARAR NO : 2018/5746
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarihli ve 2017/33 esas, 2017/767 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 09/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli Yusıf Heydarov hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 29/02/2016 tarihli ve 2016/7308 soruşturma, 2016/138 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun’un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 28/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 03/03/2016 tarihinde Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, şüphelinin 04/03/2016 tarihinde Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması üzerine yükümlülükleri, ihlal ve sonuçları hakkında bilgilendirme yapılarak bilgilendirme formunun tebliğ edildiği, aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 13/04/2016 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının belirtildiği, Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce denetim planı hazırlandığı, 03/06/2016 tarihli bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle 07/06/2016 tarihli uyarı yazısı ile uyarıldığı, uyarı yazısının 19/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, uyarı tebliğine rağmen 03/08/2016 tarihli SAMBA programına ve bireysel görüşmesine katılmayarak yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce 04/08/2016 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 23/12/2016 tarihli ve 2016/7308 soruşturma, 2016/12292 esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozmaya konu Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarihli 2017/33 esas ve 2017/767 sayılı kararı ile; sanık hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinin kesinleşmeden infaza verildiği ve yargılama koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle “sanık hakkında açılan kamu davasının CMK’nın 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine ve dosyanın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilerek 29/02/2016 tarihli dava açılmasının ertelenmesi kararı sanığa tebliğ edildikten sonra infaz işlemlerinin yapılmasına” karar verildiği, kararın kanun yoluna gidilmeden 05/12/2017 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 29/02/2016 tarihli ve 2016/7308 soruşturma, 2016/138 sayılı kararını müteakip, şüphelinin yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen 23/12/2016 tarihli ve 2016/7308 soruşturma, 2016/12292 esas, 2016/10249 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, kovuşturma şartının henüz gerçekleşmemiş olması nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine, kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek 29/02/2016 tarihli dava açılmasının ertelenmesi kararı sanığa tebliğ edildikten sonra infaz işlemlerinin yapılmasına dair Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarihli ve 2017/33 esas, 2017/767 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Somut olayda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/02/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, şüpheliye 28/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, kararın yerine getirilmesi için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 03/03/2016 tarihinde müzekkere yazıldığı nazara alındığında, benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 sayılı, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 16/05/2016 tarihli ve 2016/927 esas, 2016/4447 sayılı ilamlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı cihetle,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında … beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.”, 191/3. maddesinde “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” ve 191/4-a maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,…hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklindeki hükme nazaran, Mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca, Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarihli ve 2017/33 esas, 2017/767 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş olup, aynı maddenin 9. fıkrasında yer alan
“Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 17. maddesi hükümleri uygulanır” düzenlemesi gereği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddesi incelendiğinde; ilgili maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına, sadece suçtan zarar görenin CMK’nın 173. maddesi hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmesi karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik, TCK’nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.” şeklindeki düzenleme gereği, “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, somut olayda ise; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/02/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, şüpheliye 28/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden önce 03/03/2016 tarihinde, kararın yerine getirilmesi için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği anlaşılmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında … beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.”, 191/3. maddesinde “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” ve 191/4-a maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,…hâlinde, hakkında kamu davası açılır.”, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklindeki düzenlemelere göre, mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinin 2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarihli ve 2017/33 esas, 2017/767 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.