Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/1461 E. 2018/4492 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1461
KARAR NO : 2018/4492
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

Mahkeme : AYDIN 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Sanık … hakkında Beraat
Sanık … hakkında Mahkumiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık … hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra 28.07.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Sanık …’in tekerrüre esas alınan Sultanhisar Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/134 Esas – 2009/264 Karar ( yeni numarası Nazilli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/31 Esas- 2009/32 Karar) sayılı mahkûmiyetine konu suçun TCK’nın 106/1. maddesi kapsamında olduğu, 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 106. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Suça konu uyuşturucu maddelerin TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
2) İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan “…TCK’nın 54/1 maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 54/4.maddesi” ibaresinin yazılması,
2) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan “… uyuşturucu maddelerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunelerin” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine, 22.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.