Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2018/1276 E. 2018/4857 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1276
KARAR NO : 2018/4857
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER :
Mahkeme : … . Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 24/02/2015- 2013/369 esas ve 2015/135 karar
2-…
3-…
4-…
5-…
6-…
7-…
8-…
9-…
10-…
11-…
12-…. (soybağının düzeltilmesi ile “Akpınar”
soyadını aldı)
13-…
14-…
15-…
16-…
17-…
18-…
19-…
20-…
21-…
22-…
23-…
24-…
25-…
26-…
27-…
28-…
29-…
30-…
31-…
32-…
33-…
34-…
35-…

./..

36-…
37-…
38-…
39-…
40-…
41-…
42-…
43-…
44-…
45-…
46-…
47-…
48-…
49-…
50-…
51-…
52-…
53-…
54-…
55-…
56-…
57-…
58-…
59-…
60-…
61-…
62-…
63-…
64-…
Suçlar : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanıkları her biri
hakkında)
2-Kenevir ekme(Sanık … hakkında )
Suç Tarihleri : 28/03/2013,29/03/2013, 30/03/2013, 31/03/2013,
01/04/2013, 02/04/2013, 03/04/2013,04/04/2013,
05/04/2013, 06/04/2013, 07/04/2013, 19/04/2013,
20/04/2013, 21/04/2013, 22/04/2013, 23/04/2013,
24/04/2013, 25/04/2013, 26/04/2013, 27/04/2013,
28/04/2013, 01/05/2013,14/05/2013,15/05/2013,
16/05/2013, 17/05/2013, 18/05/2013, 19/05/2013,
20/05/2013, 21/05/2013, 22/05/2013, 24/06/2013 Hükümler : Mahkûmiyet (Sanık … dışındaki sanıklar
hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” ; sanık …
Günay hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma” suçlarından)
Karar : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı(Sanık
… hakkında değişen suç niteliğine göre
“kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan)
Temyiz Edenler : 1-Sanıklar …, …, …,
…, …, …,
…, …, …,….

../…

…. …, …, …,
…, … ve müdafileri
2-Sanıklar …, …, …, Ömer
…,….
…. (soybağının düzeltilmesi ile
“Akpınar” soyadını aldı), …, …,
…, …, …,
…, …, …,…. …, …, …, M…. , …, …, …, … …, …, …,
…, …, …, …. , …, …, …,
…, …, …… , …, …,…. , …, …, ……. …, … müdafileri
değişen suç niteliğine göre “kullanmak için uyuşturucu
madde bulundurma” suçundan verilen hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden)
2-Onama;(…, …, …, …. .., …, Ahmet Aktaş
(Akpınar), …, …,
…, …, …, …. .., …,…. …, ……. hakkında kurulan hükümler yönünden)
3-Bozma;(…, …, ……. .., …, …… …, …, ….. …, …, …,
…, …, …,…,
…, …, …, …,
…, …, …, …. …,…, …,
…, …, …,…. …, …, …,
…, …, …, …,
…, …, …,…. akkında kurulan hükümler yönünden )

Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık … hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, aynı maddenin 12. fıkrasına göre temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olması ve sanık müdafiinin 25/02/2015 tarihli itirazının,….

…/….

Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/07/2015 tarihli, 2015/692 değişik iş sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine CMK’nın 271/4. maddesi uyarınca kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma”; sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” ve “kenevir ekme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Dosya kapsamından, sanık …’in CMK’nın 139. maddesi uyarınca görevlendirilmiş gizli soruşturmacılara uyuşturucu madde satışı yaptığı sabit olan 06/04/2013 tarihli (35 ve 36. ), 21/04/2013 tarihli (49.), 27/04/2013 tarihli (72.) olaylar dışında, CMK’nın 135. maddesi uyarınca hakkında alınan iletişimin tespiti kararı gereği yapılan çalışmalar sonucu, “İstanbul ilinden uyuşturucu madde tedariki ve ….iline nakline” ilişkin 23/04/2013 tarihli (87.) ve 14/05/2013 tarihli (89.) olaylara konu eylemlere de iştirak ettiği anlaşılmış olup, hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanma koşulları bulunduğundan, tebliğnamedeki bu hususa yönelen bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanıklar …, …, …, …, … ve …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar … ve … hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine;
3-Sanıklar…. … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanık ……. )’ın 08/03/2018 tarihinde; sanık …’nun 08/11/2015 tarihinde; sanık …’nın 31/12/2014 öldükleri bilgisi yer aldığından, mahkemece gerekli araştırma yapılarak, adı geçen sanıkların ölmüş olduklarının tespiti halinde, haklarındaki kamu dava 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi ile CMK’nın 223/8 maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
4-Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

…./…

a-Dosya kapsamında yer alan iletişimin tespit çözüm tutanakları, olay tutanağı ile sanıkların savunmalarına göre; sanık … tarafından, sanık …’e teslim edilmek üzere, sanıklar …, … ve … aracılığı ile….İl merkezinden,…. ilçesine gönderildiği anlaşılan MDMA etken maddesi içeren 51 adet uyuşturucu tableti ticari amaçla temin etmek amacıyla icra hareketlerine başlamış olmasına rağmen, teslimden önce, kolluk görevlilerinin uyuşturucu tabletleri nakleden …, … ve …’ye müdahalesi neticesinde, elde olmayan nedenlerle eylemin tamamlanamayıp teşebbüs aşamasında kaldığı sabit olduğundan, sanık … hakkında hükmolunan temel cezadan TCK’nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden sanığa fazla ceza tayini,
b-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA,
5-Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Dosya kapsamına göre, olay öncesinde sanık … tarafından uyuşturucu temin etmeleri için gizli soruşturmacıların kullandığı telefon hattından aranan, ancak ulaşılamayan sanık …’a ait telefon numarasından, aynı gün içerisinde gizli soruşturmacıların kullandığı hatta mesaj geldiği sırada, yanlarında bulunan sanık …’in gizli soruşturmacılara ait hattan sanık …’ı arayarak yerini öğrenip, gizli soruşturmacılara bildirmesinden ibaret eyleminin TCK’nın 39. maddesi kapsamında suçun işlenmesi sırasında yardım etmek olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA,
6-Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve Mehmet Yılmaz hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:

…/….

a)Dosya içeriğinden, sanıklardan, CMK’nın 139. maddesi uyarınca gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen kolluk görevlilerinin birden fazla kez uyuşturucu madde satın aldığı anlaşılmakla;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/04/2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı Kararlarında da açıklandığı üzere; gizli soruşturmacıların, farklı tarihlerde adı geçen sanıklardan suç konusu uyuşturucu maddeleri satın almaları üzerine, sanıkların ”satmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, gizli soruşturmacıların sanıklardan farklı tarihlerde tekrar uyuşturucu madde satın alması gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl görevi ”uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak” değil, ”suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir.” Bu nedenlerle gizli soruşturmacılar tarafından sanıklardan birden çok kez uyuşturucu madde satın alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir ”alım – satım” söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanıkların cezasının, TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle haklarında fazla ceza tayin edilmesi,
b-Sanıklar …, …, … , … ve … hakkında TCK’nın 188/3, 43/1 ve 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 5 yıl hapis cezası üzerinden TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulandığında “4 yıl 2 ay ” hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu “3 yıl 4 ay” hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
c-Suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olan sanıklar …, …, … , … ve … dışındaki sanıklar yönünden Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
d-Sanık …’in, tekerrüre esas olduğu anlaşılan…. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/12/2010 tarihinde kesinleşen ve 24/10/2011 tarihinde infaz edilen, 03/11/2009 tarih, 2009/52 -252 sayılı “cinsel saldırı” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin ilamı yerine, 18 yaşından küçükken işlediği anlaşılan….2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/02/2008 tarihli, 2007/531 esas ve 2008/50 karar sayılı “nitelikli yaralama” suçundan “2 yıl 12 ay” hapis cezasına ilişkin ilamının tekerrüre esas alınması,
e-Sanık …’in, tekerrüre esas olduğu anlaşılan….2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 12/11/2008 tarihinde kesinleşen ve 01/09/2015 tarihinde infaz edilen, 12/11/2008 tarih, 2008/37-426 sayılı TCK’nın 86/2,3-e maddelerini uyarına “kasten yaralama” suçundan “6 ay” hapis cezasına ilişkin ilamı yerine, 18 yaşından küçükken işlediği anlaşılan….2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/02/2010 tarihli, 2008/755 esas ve 2010/62 karar sayılı 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesi uyarınca “nitelikli hırsızlık” suçundan “2 yıl” hapis cezasına ilişkin ilamının tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile sanıklar …,…, …, …, … ve …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, sanıklar …, …, … , … ve …’ın CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,
7-Sanıklar …, …, … ve … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere

…./…..

dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanıklar hakkındaki temel cezalar “suç konusunun önem ve değeri, suçun işleniş şekline göre” aşağı hadden belirlendiği halde, maddi hata sonucu, hüküm fıkrasında “teşdiden” ifadesine yer verilmesi,
b-Dosya kapsamına göre, daha önce gizli soruşturmacılara, kendisinden uyuşturucu madde temin etmeleri için telefon numarasını veren sanık …’ın, gizli soruşturmacılar tarafından bu amaçla arandığında, kendisinin işte olduğunu söyleyerek, uyuşturucu madde temini için sanık …’a ait telefon numarasını mesaj çekmek suretiyle gizli soruşturmacıları adı geçen sanığa yönlendirmekten ibaret eyleminin, TCK’nın 39. maddesi kapsamında suçun işlenmesi sırasında yardım etmek olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-TCK’nın 51/1. maddesinde işlediği suçtan dolayı hakkında iki yıl ve daha az süreli hapis cezasına hükmedilen kişinin cezasının ertelenebileceği, bu sürenin üst sınırının, fiili işlediği sırada on sekiz yaşının doldurmamış kişiler yönünden üç yıl olduğu düzenlenmiş olup, suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olup, sabıka kaydı bulunmayan sanıklar hakkında, dosya içeriğine ve yasal düzenlemeye aykırı olacak şekilde “hükmedilen hapis cezasının 2 yıldan fazla olması” gerekçe gösterilerek, erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile sanık …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, 01/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.