YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1185
KARAR NO : 2018/3857
KARAR TARİHİ : 27.09.2018
Mahkeme : TRABZON 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Aralarındaki bağlantı nedeniyle dairemizin 2017/5890 sırasına kayıtlı Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 esas ve 2014/351 karar sayılı dosyası birlikte incelenmiştir.
1- (a-) 13/06/2013 ve 17/08/2013 tarihli olaylarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerin analizine ilişkin uzmanlık raporlarının,
(b-) Suç tarihlerinde sanık hakkında iletişimin dinlenmesine, tespitine, kayda alınmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin mahkeme kararı ile dosya arasında bulanmadığı anlaşılan telefon görüşmelerine ait iletişim tespit çözüm tutanaklarının asılları veya onaylı örneklerinin,
(c-) 13/06/2013 tarihli olaya ilişkin olarak Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/147 esas ve 2013/120 karar sayılı dosyası ile yine Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/185 esas ve 2015/161 karar sayılı dosyalarının asıllarının veya onaylı örneklerinin, denetime olanak sağlayacak biçimde dosyada bulundurulmaması,
(d-) CMK’nın 217. maddesinin 1. fıkrasındaki “Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir” hüküm karşısında, hükme esas alınan iletişimin tespit çözüm tutanaklarının tutanaklar sanığa okunarak diyeceklerinin sorulması, sanığın konuşmaların kendilerine ait olmadığını belirtmeleri durumunda ses örneklerinin alınması ve ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- Anayasanın 141/3. ve CMK’nın 230/1. maddeleri gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, 13/06/2013 tarihli olaya ilişkin olarak gerekçeden yoksun hüküm kurulması,
3- CMK’nın 225. maddesinin 1. fıkrasına göre hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği gözetilmeden; sanık hakkında Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 esas sayılı dosyasından ayrıca yargılama yapılan 14/02/2014 tarihli eyleme ilişkin olarak açılmış dava ve birleştirme kararı bulunmadığı halde sanık hakkında uygulanan zincirleme suç hükümleri uyarınca yapılan ceza artırımına esas alınarak hüküm kurulması suretiyle CMK’nun 225. maddesinin 1. fıkrasına aykırı davranılması,
4- Sanık hakkında 14/02/2014 tarihinde işlediği ileri sürülen “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle 18/02/2014 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davası üzerine Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 esas ve 2014/351 karar sayılı dosyada yargılama yapıldığı, bu dosya yönünden ise sanığın 13/06/2013 ve 17/08/2013 tarihlerinde işlediği iddia olunan “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle 16/04/2015 tarihinde iddianame düzenlendiği, 23/06/2013 ve 17/08/2013 tarihli eylemler ile 14/02/2014 tarihli eylem arasında hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşıldığından; Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/85 esas ve 2014/351 karar sayılı dava dosyası ile aralarındaki bağlantı nedeniyle her iki dava dosyasının birleştirilmesi; tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, üç ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
5- Sanık için 13/06/2013 ve 17/08/2013 olan suç tarihlerinin ayrım yapılmaksızın 2013 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine 27.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.