Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/978 E. 2019/4331 K. 09.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/978
KARAR NO : 2019/4331
KARAR TARİHİ : 09.09.2019

Mahkeme : KONYA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 03/04/2014- 2012/118 esas ve 2012/140 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet;(değişen suç niteliğine göre “kullanmak için uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan) (CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle)

Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2)28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır” hükmü gereğince sanığa Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 03/05/2012 tarihli çağrı kağıdı ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe başvurması konusunda ihtarda bulunulduğu; söz konusu çağrı kağıdının 21/05/2012 tarihinde sanığın aynı adreste oturan annesine Tebligat Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanık adına 06/06/2012 tarihli ikinci çağrı yazısı düzenlendiği, ancak söz konusu çağrı yazısının Tebligat Kanunu 20 ve 21/1-2. maddeleri yerine, usulüne aykırı şekilde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca 18/06/2012 tarihinde tebliğ edildiğinin, dolayısı ile usulüne uygun ikinci ihtarattan söz edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
3)Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.