Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/6913 E. 2018/5615 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6913
KARAR NO : 2018/5615
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Mahkeme : ŞEBİNKARAHİSAR Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “14.07.2013, 09.08.2013, 30.09.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeden “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Her ne kadar sanık …’ın üzerine atılı 09.08.2013 tarihli suçu işlediğine dair savunmasının aksine içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmamış ise de; sanık hakkında zincirleme suça ilişkin TCK’nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 14.07.2013 ve 30.09.2013 tarihli “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçları sabit olduğundan, TCK 43. maddesi uyarınca yapılan arttırım miktarı da dikkate alınarak bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “14.07.2013, 09.08.2013, 10.08.2013, 25.08.2013, 27.08.2013, 28.08.2013, 30.09.2013, 02.10.2013, 13.10.2013, 14.10.2013 ve 24.10.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeden” 29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013″ olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Her ne kadar sanık …’ın üzerine atılı 10.08.2013 tarihinde uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği iddia edilmişse de, sanığın söz konusu tarihli eyleminin ele geçen uyuşturucu maddenin miktarı da dikkate alınarak kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve Uyap kayıtlarında yapılan incelemede sanık hakkında Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/336 E. sayılı dosyasında kovuşturma işlemlerinin yürütüldüğü, sanığın 25.08.2013 tarihinde uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği iddia edilmişse de, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen …’ın soyut ve çelişkili beyanı ve içeriğine değişik anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında sanığın savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmamış ise de; sanık hakkında zincirleme suça ilişkin TCK’nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 14.07.2013, 09.08.2013, 27.08.2013, 28.08.2013, 30.09.2013, 02.10.2013, 13.10.2013, 14.10.2013 ve 24.10.2013 tarihli “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçları sabit olduğundan,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “30.09.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması,
2)Sanıkta ele geçen madde miktarının kişisel kullanma sınırı içinde kaldığı anlaşılmakla, sanığın savunmalarının aksine kullanma dışında bir amaçla naklettiğine ilişkin mahkumiyetini gerektirir yeterli ve kesin delil olmadığı, bu suretle sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine yazılı şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA;
D- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “14.07.2013, 09.08.2013, 30.09.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması,
2) Zincirleme suça ilişkin TCK’nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 14.07.2013 tarihli “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; iddianamede 2. ve 8. olay olarak açıklanan 09.08.2013 ve 30.09.2013 tarihli eylemlere ilişkin mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, eylemlerin tümü sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3) Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA;
E- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “25.08.2013, 29.09.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması,
2) Sanığın içerisinde bulunmadığı ancak haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan … ve …’ın içerisinde bulunduğu araçta yapılan arama neticesinde uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden sonra, … ve …’ın sanığı suçlamaya yönelik herhangi bir beyanlarının olmadığı ve içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı aşamada yakalanan uyuşturucu maddeyi kendisinin verdiğini beyan ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet eden sanık … hakkında TCK’nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F) Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde:
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “10.08.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması,
2)Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksine içeriğine değişik anlamlar yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
G- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde:
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “29.09.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
2) Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan … ve… içerisinde bulunduğu araçta ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri ve sanık …’ın soyut beyanı dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
H- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde:
1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “14.07.2013, 09.08.2013, 30.09.2013″ yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “29.09.2013, 10.08.2013, 24.10.2013, 30.09.2013, 14.07.2013, 24.08.2013” olarak yazılması,
2) Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.