Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/6897 E. 2018/4402 K. 17.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6897
KARAR NO : 2018/4402
KARAR TARİHİ : 17.10.2018

Mahkeme : SAMSUN 1. Çocuk Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Bozma sonrası yapılacak olan duruşma öncesinde sanığa CMK’nın 195. maddesi uyarınca meşruhatlı davetiye çıkarılması nedeniyle bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmadığı yönündeki, tebliğnamedeki bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin 05.09.2015 tarih, 2015/5608 esas ve 2015/4572 karar sayılı ilamının (b) bendinde belirtilen “Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” şeklindeki bozma gerekçesi açısından, uyap sistemi üzerinden sorgu yapıldığı belirtilmiş ise de buna ilişkin dosyaya herhangi bir evrak eklenmeden sanığın sabıka kaydında bulunan hükümler dosya arasına getirtilerek sanık hakkında suç tarihinde başka bir denetim dosyasının bulunmadığı sonucuna varılmış ise de denetime olanak verecek şekilde Cumhuriyet Başsavcılığından tüm tedavi ve denetim dosyaları sorulup suç tarihinde sanık hakkında verilmiş tedavi denetimli serbestlik kararı bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır ” hükmü gereğince sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.