Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/6679 E. 2018/1219 K. 01.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6679
KARAR NO : 2018/1219
KARAR TARİHİ : 01.03.2018

Mahkeme : ….. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1)Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (Sanıklar …., …. ve …. hakkında )
2)Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma (Sanıklar …., …., …., …. ve …. hakkında)
3)Örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanıklar …., …., …., …., …., …., …., …., …. ve ….)
4)Örgüt faaliyeti kapsamında ateşli silah ticareti yapma (6136 sayılı Kanun’un 12/1. maddesi uyarınca ) (Sanıklar …., …., …. ve …. hakkında)
5)Örgüt faaliyeti kapsamı dışında uyuşturucu madde ticareti yapma (…., …., …., …., …., …. ve …. hakkında )

Hükümler : Mahkûmiyet
1)Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (Sanıklar …., …. ve …. hakkında )
2)Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma (Sanıklar …., …., …., …. ve …. hakkında)
3)Örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanıklar …., …., …., …., …., …., …. ve ….)
4)Örgüt faaliyeti kapsamında ateşli silah bulundurma ve taşıma (6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca ) (Sanıklar …., …., …. ve …. hakkında)
5)Örgüt faaliyeti kapsamı dışında uyuşturucu madde ticareti yapma (…., …., …., …., …., …., …., …. ve …. hakkında )

Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Temyiz incelemesi; sanıklar …., …., …. ve …. müdafilerinin süresinde duruşmalı inceleme istemleri üzerine adı geçen sanıklar yönünden duruşmalı olarak; sanık …’nün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra yapıldığı anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, sanık … ve sanıklar …., …., …. ve …. dışında kalan diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
A)Sanıklar …., …., …., …., …., …., …., …. ve …. hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık … hakkında TCK 188/3 ve 4. maddeleri uyarınca hükmedilen “ 180 gün” adli para cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılırken cezanın “150 gün” yerine, hesap hatası sonucu “120 gün” olarak belirlenmesi ve ardından 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca sonuç adli para cezasının, “3.000 TL” yerine, hatalı olarak “2.400 TL” olarak tespit edilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2)Sanık … hakkında temyize konu eylemi ile arasında hukukî kesinti bulunmadığı tespit edilen Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25/02/2014 tarihli, 2013/134 esas ve 2014/56 karar sayılı ilamına konu 26/03/2013 tarihli eylemi dikkate alınarak uygulama yapıldığı halde, temel cezanın belirlendiği hüküm fıkrasında, maddi hata yapılarak “Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2014 tarihli, 2014/21-93 sayılı ilamın” esas alındığının yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …., …. ve …. ile tüm sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1)TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına,” ibaresinin yazılması,
2)Hüküm fıkrasının “K)1-” bendinde “(Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/21 Esas, 2014/93 Karar sayılı dosyasındaki uygulamada gözetilmiştir.)” ibaresinin çıkarılarak, yerine “Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25/02/2014 tarihli, 2013/134 esas ve 2014/56 karar sayılı dosyasındaki uygulama gözetilmiştir.” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B)Sanıklar …., …. ve …. hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”; sanıklar …., …., …., …. ve …. hakkında “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 220. maddesinde düzenlenen “Suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
Somut olayda; örgüt oluşturmak için “sayısal yeterlilik” olduğu anlaşılmakta ise de, “suç işleme iradelerinde devamlılık” ve “hiyerarşik ilişki” saptanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 220. maddesinin uygulanması koşullarının bulunmadığı gözetilmeden; sanıklar …., …. ve ….’in “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”; sanıklar …., …., …., …. ve ….’in “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar …., …., …. ve …. müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA,
C)Sanıklar …., …., …., …., …., …., …. ve …. hakkında “suç örgütü faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçları ile ilgili bozma nedenine göre; sanıkların üzerlerine atılı “uyuşturucu madde ticareti” suçunu suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlediklerine ilişkin yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, haklarında hükmedilen temel ceza üzerinden, 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrasındaki düzenleme gereği artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2)Sanıkların “örgüt mensubu suçlu” olarak kabul edilerek, haklarında TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması,
3)Adana Polis Kriminal Laboratuvarı’nın 03/01/2014 tarihli, “13-09084” uzmanlık numaralı raporunda, sanık …’in ikametinde ele geçirilen 416 gram maddenin, 20,8 gram metamfetamin ve eser miktarda (Laboratuar imkanları dahilinde hesaplanamayacak derecede düşük miktar) eroin içerdiği belirtilmiş olduğundan; adli emanette kayıtlı olan suça konu maddenin, Adana Kriminal Laboratuvarı’nın 03/01/2014 tarihli raporu ile birlikte Adlî Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi’ne gönderilerek, madde içeriğinde eroin miktarının belirlenmesi halinde, bu miktarın toplam madde içindeki oranının 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “morfin ve milhleri” (morfin ve tuzları) için belirlenen binde 2 oranından fazla olup olmadığının hesaplanması, sonucuna göre, sanık … hakkında TCK’nın 188/4. maddesi uygulanmasının koşulları tartışılıp, sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, yetersiz rapora dayanılarak ve eksik araştırma ile hüküm kurulması,
4)Dosya kapsamına göre, ikametinde 17/09/2013 tarihinde yapılan aramada tablet üretiminde kullanılan çalışır vaziyette pres makinesi ile 7,5 gram metamfetamin ve eser miktarda eroin içeren 20,8 gram metamfetamin ele geçirilen sanık …’in, iddianamede 12. olay olarak gösterilen 28/03/2013 tarihli eyleme iştirak ettiği anlaşılmakla birlikte, 26/03/2013 tarihli 9. ve 10. olaylara konu eylemleri işlediğinin sabit olmadığı; sanık …’in ise iddianamede 6. olay olarak gösterilen 25/02/2013 tarihli eyleme iştirak ettiği anlaşılmakla birlikte, 20/12/2012 tarihli 3. olaya konu eylemi işlediğinin sabit olmadığı gözetilmeden, sanıklar …. ve …. hakkında koşulları oluşmadığı halde, zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
5)Sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar …., …., …. ve …. müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sanıklar …., …. ve …. yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, suçun niteliği ile tutuklu kalınan süre, hükmolunan cezanın süresi, bozma sebebine ve tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanıklar …., …., …., …. ve …. hakkındaki tahliye taleplerinin ve sanıklar …., …. ve …. hakkındaki Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/07/2015 tarih ve 2014/183 esas ve 2015/ 258 karar sayılı yakalama emrinin kaldırılması taleplerinin REDDİNE,
D)Sanıklar …., …., …. ve …. hakkında “suç örgütü faaliyeti kapsamında ateşli silah bulundurma ve taşıma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıkların, aşamalardaki inkara yönelik savunmalarının aksine, atılı suçu işlediklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan, mahkûmiyete yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle, beraatleri yerine, mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar …. ve …. müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 01/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

TEFHİM TUTANAĞI: 01.03.2018 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ….’un katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar … ve …. müdafii Av. …’ın yokluğunda ve sanık … müdafii Av. ….’ın yüzüne karşı 15.03.2018 tarihinde, açık olarak okunup antalıldı.