Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/5137 E. 2017/5916 K. 08.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5137
KARAR NO : 2017/5916
KARAR TARİHİ : 08.11.2017

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
1-Dosya içerisinde bulunan emanet makbuzundan dinleme kararlarına dayalı olarak düzenlenen orijinal iletişim tespit çözüm tutanaklarının dosyada var olduğunun anlaşıldığı ancak denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulmaması ve dosya içerisinde bulundurulup CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklara okunmaması, iki polis memuru tarafından art arda yazılan telefon görüşme içeriklerinden alıntılar yapılarak düzenlenen iletişim tespit tutanağı başlıklı tutanağa dayalı olarak hüküm kurulması,
2-İletişim tespit tutanakları okunarak sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin, bunlardan hükme esas alınanlar ile reddedilenlerin gösterilmesi, hangi delile hangi nedenlerle üstünlük tanındığının belirtilmesi, daha sonra tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmaya dayalı olarak yetersiz ve soyut gerekçe ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
B-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Anayasa’nın 141/3 ve CMK’nın 230/1 maddeleri gereğince hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi hükme esas alınan ve red edilenlerin belirlenmesi ve ulaşılan kanıya göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerekirken kararda hiçbir gerekçe gösterilmeden hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
C-Sanıklar…ve… hakkında kurulan hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Aynı suçu birlikte işleyen sanık … hakkında “sanığın diğer sanıkların eylemine katılımı dikkate alınarak” sanık … hakkında ise “suç konusunun önem ve değeri ile sanığın kastının yoğunluğu” gerekçe gösterilerek çelişki oluşturacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak temel ceza tayini,
Sanık … hakkında; uyuşturucu madde satın almak için diğer sanık … tarafından gönderildiğini beyan ederek hakkında yeterli delil bulunmadığı bir aşamada …’ın da suçla ilgisini ortaya çıkardığından bahisle TCK’nın 192/3 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri uygulanmış ise de;
(A) bendinde belirtilen bozma nedenine göre sanık …’ın hukuki durumu belirlendikten sonra … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,
08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.