Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/5100 E. 2017/5366 K. 24.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5100
KARAR NO : 2017/5366
KARAR TARİHİ : 24.10.2017

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık … müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin süresinden sonra yapılması ve sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMK’nın 318. ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek sanık ve istemi bulunmayan diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapılmıştır.
1-Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
UYAP Sisteminden alınan adli sicil kaydı ve diğer bilgilere göre; iddianamede belirtilen 13/06/2009 tarihli olayda üzerinde daralı 1 gr esrar elde edilen sanık hakkında, Kocaeli 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24/02/2010 gün ve 2009/989 esas, 2010/190 karar sayılı hükmü ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği ve söz konusu hükmün kesinleştiği; 19/02/2010 tarihinde üzerinde ve evinde yapılan aramada ticari amaçla bulundurduğu herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen ve tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmeyen sanık aleyhine, içeriği tam olarak belli olmayan telefon görüşmeleri ile bu telefon görüşmelerinin yapıldığı ve haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen tanıklarda, sanıktan aldıkları uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilememiş olması da göz önünde bulundurularak; 20/01/2010 tarihli olayda Çağatay …’den ele geçirilen maddeye ilişkin analiz raporu getirtilip, adı geçen bu kişinin tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Kabule göre; belirlenen sonuç tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının hesaplanması sırasında, uygulanan kanun maddesinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
c)Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
2-Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen ve tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmeyen sanık aleyhine, içeriği tam olarak belli olmayan telefon görüşmeleri ile bu telefon görüşmelerinin yapıldığı ve kendilerinde sanıktan aldıkları uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmediği gibi, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen tanıkların, soruşturma aşamasında verdikleri ve kovuşturma aşamasında değiştirdikleri soyut anlatımları dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
3-Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
UYAP Sisteminden alınan adli sicil kaydı ve diğer bilgilere göre; iddianamede belirtilen 13/06/2009 tarihli olayda üzerinde daralı 4 gr esrar elde edilen sanık hakkında, Kocaeli 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24/02/2010 gün ve 2009/989 esas, 2010/190 karar sayılı hükmü ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği ve söz konusu hükmün kesinleştiği; 19/02/2010 tarihinde evinde yapılan aramada esrar kullanmak için pet şişeden hazırlanan düzenek ile birlikte ele geçirilen ve miktarı kişisel kullanım sınırları içinde bulunan kağıda sarılı 2,6 gr net 1,3 gr esrar elde edilebilir kaba esrarı kullanmak için bulundurduğunu söyleyen sanık aleyhine, içeriği tam olarak belli olmayan telefon görüşmeleri ile bu telefon görüşmelerinin yapıldığı ve kendilerinde sanıktan aldıkları uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmediği gibi, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen tanıkların, soyut anlatımları dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.