Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/5056 E. 2017/5067 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5056
KARAR NO : 2017/5067
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma
2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanık … hakkında Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde bulundurma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Ankara 46. Noterliğinden verilme 11.11.2008 gün ve 17429 yevmiye nolu vekaletnamede temyizden feragat etme yetkisi bulunan sanık müdafiilerinin 17.12.2010 havale tarihli dilekçeleri ile temyizden feragat ettikleri anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanıklar … ve … hakkında Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Ankara Polis Kriminal Müdürlüğü tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- TCK’nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne ” Ankara Kriminal Polis Müdürlüğü tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de TCK’nın 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresinin eklenmesi,
2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık … hakkında Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde bulundurma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Uyuşturucu madde taşırken yakalanan sanığın daha az ceza almak amacıyla suç niteliğini değiştirmeye yönelik olarak, ele geçen uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla bulundurduğuna ilişkin soyut beyanı dışında, uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle de belirlenmemesi nedenleriyle sanığın uyuşturucu madde kullandığına ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi;
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
4- Sanık … ve … hakkında Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1- Adını ve suçla ilgisini açıklayarak diğer sanık …’ın suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık … ve Mehmet ile birlikte Van ilinden Ankara iline seyahat ederek uyuşturucu maddeyi naklettiği yönünde dolaylı ikrarı ile suçunun ortaya çıkmasını sağlayan sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağının gözetilmemesi,
2- Ankara Polis Kriminal Müdürlüğü tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
5- Sanık … hakkında Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.