Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/4698 E. 2017/5641 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4698
KARAR NO : 2017/5641
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Denetimli serbestlik müdürlükleri tarafından yapılan işlemlere ilişkin evrak asılları ya da denetime imkan verecek şekilde onaylı suretleri dosya içinde bulundurulmaması,
2) İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 14.10.2014 tarihli çağrı yazısının Tebligat Kanunun 35. maddesine göre 06 Kasım 2014 tarihinde tebliğ edilmişse de, Uyap’ın tarafın tutuklu bilgisi ekranından yapılan incelemede tebliğ tarihinde sanığın başka suçtan İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılmakla sanığa usulüne uygun şekilde yapılmış bir tebligat olmadığından sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüğünü ihlal ettiği kabul edilemeyeceğinden, Mahkemece “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesine” karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 30/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.