Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2017/3419 E. 2017/5127 K. 12.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3419
KARAR NO : 2017/5127
KARAR TARİHİ : 12.10.2017

Mahkeme : DİYARBAKIR 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1)Sanık hakkında, 21/09/2007 tarihinde verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına uymadığı gerekçesiyle yargılamaya devam olunarak mahkûmiyet kararı verilmiş ise de, infaz dosyasının incelenmesinde; 29/05/2009 tarihli uyarı yazısının sanığın 21/09/2007 tarihli duruşmada bildirdiği “…” adresine tebliğe çıkarıldığı ve Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca mahalle muhtarına tebliğ edildiği ancak bu adresin sanığın MERNİS adresi olmadığı, kaldı ki sanığın bilinen son adresinin de 20/11/2008 tarihinde mahkemeye bildirdiği “…” olduğu, MERNİS adresinin ise UYAP sisteminden alınan bilgiye göre “…” olduğu, bu nedenle sanığa yukarıdaki şekilde yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
2)Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, bozma nedenleri dışında diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.