Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2016/298 E. 2016/559 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/298
KARAR NO : 2016/559
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

Tebliğname No : 10 – 2015/418683
Mahkeme : ANKARA BATI 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 25/03/2014– 2013/212 esas ve 2014/62 karar
Suçlar : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma(tüm sanıklar hakkında)
: 2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma(sanıklar Yaşar, Namık ve Feyzullah hakkında)

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık E. müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
CMK’nın 34/2. ve 232/6. maddeleri hükümlerine aykırı olarak, temyiz süresinin “tefhimden” itibaren yerine, duraksama oluşturacak biçimde “tefhim/tebliğ” tarihinden itibaren başlayacağının belirtilmesi karşısında, sanığın temyiz süresinin başlangıcı hakkında yanıltıldığı, bu nedenle hükmün kesinleşmediği anlaşıldığından, Mahkeme’nin temyiz talebinin reddine ilişkin verdiği 19/12/2014 tarihli 2013/212 Esas ve 2014/62 karar sayılı ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
1-Sanıklar Y. ve F. hakkında ”Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785 esas, 2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suç yönünden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-Sanık Y.ve F. hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar Y. ve F. yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık E.hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık E.. Y. yakalandığında yapılan üst aramasında ele geçen 330 TL paranın, uyuşturucu madde satışından elde edildiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan, kesin ve yeterli delil bulunmadığı ve yine üst aramasında ele geçen çakı bıçağının da suçta kullanıldığına dair delil olmadığı gözetilmeden, sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
Hükmün müsadereye dair bölümünde yer alan “1 adet Heng Ruı ibareli kapalı halde 10 cm çakı bıçağı ve” ibaresi ile “Sincan Adli Emanetinin 2013/2408 sırasında kayıtlı zarf içerisinde 330TL paranın TCK’nın 55/1 maddesi gereğince müsaderesine” ibaresinin çıkartılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık O. hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde :
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine
göre, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tanık N..Y. ihbarı üzerine yakalanan sanık O. hakkında mahkumiyet kararı verilen sanıklar Y. ve F. kimlik bilgilerini ve suçla ilgilerinin bilinmediği aşamada, sanıkların yakalanmalarına ve suçlarının ortaya çıkmasına yardım ettiğinden, sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
5-Sanık N.hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde :
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 18/10/2015 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.