Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2016/2790 E. 2017/887 K. 07.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2790
KARAR NO : 2017/887
KARAR TARİHİ : 07.02.2017

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanıklar Levent ve Reşat hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükümlerin sanıklar tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanık …’ın gönderdiği 23/08/2016 tarihli dilekçesindeki “… temyiz hakkımdan feragat edip dosyamın ivedi bir şekilde tarafıma tebliğ edilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.” şeklindeki, sanık …’in gönderdiği 29/12/2016 tarihli dilekçesindeki “… Dosyayı her ne kadar zamanında temyiz ettiysem de bu hakkımdan feragat ediyorum. Hükmün kesinleştirilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.” şeklindeki taleplerinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde oldukları anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükümlerin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Adli Emanette kayıtlı suç konusu uyuşturucu maddeler ile Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce bu maddelerden alınan tanık numunelerin müsaderesi konusunda, mahkemesince her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından sanığın diğer sanıklar … ve … ile birlikte hareket ettiği, ticaretinin yapılacağını bildiği net 2.880 gram esrarın nakledildiği… plakalı araç içerisinde yakalandığı, böylece TCK’nın 39/2.c maddesi uyarınca suçun işlenmesine yardım ederek icrasını kolaylaştıran sıfatıyla değil, TCK’nın 37/1. maddesi gereğince uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu birlikte gerçekleştiren kişi sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilmeksizin hakkında eksik ceza belirlenmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gün olarak belirlenen adli para cezası, paraya çevrilerek sonuç adli para cezası belirlenirken TCK’nın 52. maddesinin ikinci fıkrası yerine TCK’nın 52. maddesinin yazılmış olması,
2-TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrası uyarınca sanığa verilen adli para cezasının taksitler halinde ödenmesine karar verilirken, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken “belirtilen yasal süresi içinde ödenmeyen adli para cezasının hapse veya kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrileceğinin” ihtarına karar verilmesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu eksikliklerin ve durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca giderilmesi ve düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1-Hüküm fıkrasının gün olarak belirlenen adli para cezasının para cezasına çevrilmesine ilişkin bölümünde yer alan ” TCK-52 maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca” ibaresinin yazılması suretiyle,
2-Hüküm fıkrasının adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümüne yer alan “belirtilen yasal süresi içinde ödenmeyen adli para cezasının hapse veya kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrileceğinin” ibaresinin çıkartılarak “Taksitlerden birisi süresinde ödenmediği takdirde, geriye kalan taksitlerin tamamının bir defada tahsiline” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi,
3-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.