Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2016/2423 E. 2017/2342 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2423
KARAR NO : 2017/2342
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

Mahkeme : 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihinde, tanık olarak dinlenilen …’da eroin ve dosya içindeki olay tutanağı ile 15.08.2015 tarihli 247187 ve 192455 sicil numaralı polis memurlarınca düzenlenen tartı ve ön ekspertiz raporunda ve Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü’nün 16.08.2015 tarihli fezlekesinde 0,2 gram metamfetamin (teknik yöntemlerle analizi yapılıp yapılmadığı bilinmeyen) olduğu belirtilen maddenin ele geçirildiği, …’ın ele geçirilen eroin maddesini suç tarihinden bir gün önce tanımadığı bir şahıstan satın aldığını, metamfetamin maddesini ise sanığın verdiğini beyan ettiği, sanığın da aşamalardaki savunmalarında …’a sadece metamfetamin maddesini verdiğini, eroin maddesi vermediğini belirttiği, sanığın … teknik yöntemlerle analizi yapılıp yapılmadığı bilinmeyen, metamfetamin olduğu belirtilen maddeyi verdiğinin sabit olduğu, ancak ele geçirilen eroin maddesini tanığa sanığın verdiğine dair kuşku sınırlarını aşan kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, ele geçirilen metamfetamin olduğu belirtilen maddenin emanete alınmadığı ve kriminal incelemeye gönderildiğine ilişkin dosyada bir bilgi ve belgenin ve Adli Tıp Kurumu veya Kriminal Polis Laboratuvarından alınmış ekspertiz raporunun dosyada bulunmadığı anlaşıldığından; ele geçirildiği ve metamfetamin olduğu belirtilen maddenin var olup olmadığı araştırılarak var ise rapor aldırılması, daha sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-TCK’nın 53. maddesi uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkranın c bendi gereğince sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, bu yetkiler açısından diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar,
(1) numaralı fıkranın a, b, d ve e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmeden tüm haklar yönünden yoksunluğun koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi ayrıca hükümden önce 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-Suça konu uyuşturucu maddelerin tamamının analiz sırasında deneylerde kullanıldığı ve tanık numune alınmadığı halde müsadere kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMK’nın 321. maddesi gereğince re’sen de temyize tabi hükmün BOZULMASINA; 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.