Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2016/1638 E. 2019/4712 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1638
KARAR NO : 2019/4712
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

Mahkeme : İSTANBUL 39. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası : 09.02.2016 – 2015/607 esas ve 2016/38 karar
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de; hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/115519 soruşturma no ve 2014/487 karar sayılı kararıyla Kamu Davası Açılmasının Ertelenmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, sanığın İstanbul Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğündeki tedavi programına devam ederken 06.07.2015 tarihli seminere ve 01.09.2015 tarihli samba programına katılmaması nedeniyle 17.09.2015 tarihli çağrı davetnamesi ile yükümlülüklerini yerine getirmek üzere 5 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
3- Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin; 27.06.2014 yerine 26.06.2014 olarak yazılması,
4- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.