Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2016/107 E. 2016/2113 K. 18.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/107
KARAR NO : 2016/2113
KARAR TARİHİ : 18.04.2016

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç konusu uyuşturucu maddenin “ADB-FUBINACA” isimli sentetik kannabinoid olması nedeniyle, sanığın cezasının TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın, 19.05.2015 tarihinde …’ya, 20.05.2015 tarihinde…’na uyuşturucu madde sattığının iddia ve kabul edilmesi karşısında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla işleyip işlemediği ve hakkında zincirleme suçla ilgili TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, …’de ele geçirilen suç konusu uyuşturucu madde ile ilgili ekspertiz raporu ile …hakkında düzenlenen hastane tedavi evraklarının varsa aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek dosyaya konulması, yoksa uyuşturucu maddeye ilişkin ekspertiz raporu alınması ve gerektiğinde… ile …’nin mahkemece bizzat dinlenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.