Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2016/1031 E. 2016/2123 K. 18.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1031
KARAR NO : 2016/2123
KARAR TARİHİ : 18.04.2016

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610-2014/512-2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Suç tarihinde, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” ve “yazılı adli arama emri” alınmadan şüphelenilmesi nedeniyle sanığın üzerinde yapılan üst aramasında suça konu uyuşturucu maddenin ele geçtiği ve uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle de belirlenmediği anlaşılan sanığın; uyuşturucu madde kullandığına ilişkin soyut beyanı dışında, atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan ele geçen madde dışında kesin delil bulunmadığı dosyadaki bilgilerden anlaşılmakla; hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, “suçun maddi konusu” ve “suçun delili” olarak hükme esas alınamayacağı, somut olayda suçun maddi konusunun bulunmaması nedeniyle suçun unsurları oluşmayacağı gözetilerek arama yapılmadan önce usulüne göre alınmış bir karar ya da yazılı arama emri temin edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
B) Kabule göre;
1-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği araştırılmadan sadece sabıka kaydına bakılarak hüküm kurulması,
2-Önceki kararı sadece sanık temyiz ettiği halde kazanılmış hakka riayet edilmeyerek ertelenmiş dahi olsa para cezasından daha aleyhe olan hapis cezasına hükmedilmesi,
3-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır ” hükmü gereğince sanığa ….Şube Müdürlüğünün 22/02/2013 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.