Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/8226 E. 2015/4931 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8226
KARAR NO : 2015/4931
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/72952

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
a) Karşıyaka (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 24.05.2013 tarihinde 2013/295 Esas ve 2013/471 Karar sayılı ilamı ile M.. S..’ın TCK’nın 191/1-2. maddesi gereğince 10 ay hapis ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu ve kararın kesinleştiği, aynı mahkemece 14.05.2014 tarihinde 2013/295 Esas ve 2013/471 Karar sayılı ek karar ile hükümlü M.. S..’ın tedavi ve denetim yükümlülüğüne uymadığından bahisle 10 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği.
b) 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi nedeniyle, hükümlü hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanması için Cumhuriyet savcılığınca yapılan başvuru üzerine, Karşıyaka (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 08.08.2014 tarihinde 2013/295 Esas ve 2013/471 Karar sayılı ek karar ile “5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin yeni haline göre; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu nedeniyle soruşturma başlatılan şüphelinin üzerine atılı suçun işlediği hususunda kamu davasını açmaya yeterli delil bulunması halinde, şüpheli hakkında hemen kamu davası açılamayacak, CMK’nın 171. maddesinde belirtilen diğer koşulların varlığı aranmaksızın kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine karar verilecektir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen şüpheli hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik kararı verilecek, ayrıca gerekli görülmesi halinde tedavi edilmesine de karar verilebilecektir. Şüphelinin, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın uygulanması için belirlenen 5 yıllık erteleme süresinde kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hakkındaki tedbir kararının ihlali sayılarak kamu davası açılacak, bu durum yeni suç olarak değerlendirilip ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacaktır. Açıklanan bu duruma göre; 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin, bu kararın yerine getirilmesi sırasında yeniden uyuşturucu kullandığından bahisle dava açılan ve ceza alan hükümlüler bakımından lehe kanun durumundadır. Zira bu durumdaki kişiler, söz konusu eylemi 28/06/2014 tarihinden sonra işlediklerinde, haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılamayacaktır.
Açıklanan bu nedenlerle Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının isteminin yerinde olduğu, hükümlü hakkında verilen önceki hükmün ortadan kaldırılması ve hükümlünün üzerine atılı suçtan beraatine dair hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Sonradan yürürlüğe giren kanun hükümlerinin, hükümlünün açıkça lehine olduğu, bu durumun belirlenmesi için duruşma açılmasının ve delil değerlendirilmesinin gerekmediği, 5275 sayılı Kanunun 98/1. maddesi uyarınca, uyarlama hükmünün duruşma açılmadan da karara bağlanabileceği kabul edilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesisi gerekmiştir.” gerekçesiyle hükümlünün beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma. kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği, somut olayda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin de yürütülmekte olan kovuşturmalarla ilgili düzenlemeler getirmiş olduğu, bu durumda 6545 sayılı kanun ile sanık lehine getirilmiş bir düzenleme bulunmadığı, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alınmak suretiyle, hakkında verilen hüküm kesinleşmiş olan sanığın beraatine karar verilemeyeceği gözetilmeden. yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilerek, Karşıyaka (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 08.08.2014 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.
Mahkemesince eylemin suç olmaktan çıktığı gerekçesiyle beraat hükmü kurulması kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Karşıyaka (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 08.08.2014 tarihli 2013/295 esas ve 2013/471 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin mahkemesince yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.