Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/725 E. 2015/4658 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/725
KARAR NO : 2015/4658
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2010/251544
Mahkeme : MALATYA 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi -Numarası : 23.07.2009 – 2006/34 esas ve 2009/104 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Cumhuriyet savcısının sanık Burhan’la ilgili temyiz isteğinin incelenmesinde:

Cumhuriyet savcısı tarafından, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulmaması yönünden temyiz talebinde bulunulduğu; ancak yasa yoluna başvurmayı gerektiren bir hüküm bulunmadığı ve bu konuda mahkemesince her zaman karar verilmesinin mümkün olduğu anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin incelenmeksizin dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-Sanıklar İbrahim, Kemal, M.. Ç.., Orhan, Necmi, Ramazan ve Küçük hakkındaki kararların incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu sanıklar yönünden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
3-Sanık Şevket hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Yokluğunda verilip sanık müdafiine 05.10.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmün, sanık müdafii tarafından 1412 sayılı CMUK’nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 15.10.2009 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanık müdafiinin temyiz isteğinin REDDİNE,
4-Sanıklar Cengiz, M.. B.., Ferhat ve M.. Ç.. haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar M.. B.., Ferhat ve M.. Ç.. müdafileri ile sanık Cengiz’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
5-Sanık M.. Y.. hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan mahkûmiyetlerinin, yargılama konusu suçun işlendiği 15.11.2005 tarihten sonra 21.12.2005 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle CMK’nın 58. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması, suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.