Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/412 E. 2015/4638 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/412
KARAR NO : 2015/4638
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2015/49448
Mahkeme : TEKİRDAĞ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Kararın Tarihi – Numarası : 31/12/2014 – 2014/251 esas ve 2014/349 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanıklar Derya, Hatice ve Şerafettin hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre; mahkemenin sanıklar Hatice ve Şerafettin’in üzerlerine atılı suçları aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kez zincirleme olarak işlemiş olmadıklarına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki buna ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar Salih ve İnci hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 28.04.2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı ilamlarında da bahsedildiği üzere; sanıkların uyuşturucu madde sattığına ilişkin edinilen bilgiler üzerine, kolluk görevlilerinin
13/05/2014 tarihinde sanık Salih’ten 20 TL karşılığında 1 paket halinde 0,4 gram bonzai tabir edilen uyuşturucu madde satın almak suretiyle sanığın “satmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurma” suçunu belirlemiş ve bu suça ilişkin delil elde etmiş oldukları halde; 26/06/2014 tarihinde sanıktan tekrar uyuşturucu madde satın aldıkları,
23/05/2014 tarihinde sanık İnci’den 5 TL karşılığında 1 paket halinde 0,08 gram bonzai tabir edilen uyuşturucu madde satın almak suretiyle sanığın “satmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurma” suçunu belirlemiş ve bu suça ilişkin delil elde etmiş oldukları halde; 25/05/2014 tarihinde sanıktan tekrar uyuşturucu madde satın aldıkları,
17/09/2014 tarihinde arama kararına istinaden sanıkların ikametlerinde yapılan aramalarda; sanık Salih’in evinden 0,1 gram bonzai tabir edilen uyuşturucu madde, sanık İnci’nin evinden ise 3 adet MDMA içeren uyuşturucu tablet ele geçirildiği,
Kolluk görevlilerinin gerçek iradelerinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyerek suçla ilgili delilleri elde etme olduğu; bu nedenlerle adli kolluk görevlileri tarafından sanıklardan ikinci kez uyuşturucu alınmasında gerçek anlamda bir “alım – satım”ın sözkonusu olmadığı, bunun ve yapılan aramalarda uyuşturucu madde ele geçirilmesinin ayrıca suç oluşturmayacağı gözetilmeden atılı suçların zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanıkların cezalarının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi;
Kanuna aykırı sanık Salih ve müdafii ile sanık İnci müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin, BOZULMASINA,
11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.