Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/405 E. 2015/5232 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/405
KARAR NO : 2015/5232
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Mahkeme : UŞAK 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a-Uyuşturucu madde ticareti yapma
b-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1-Mahkûmiyet:Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan tüm sanıklar hakkında
2-Mahkûmiyet:Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmasuçundan sanık … hakkında

Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gerekçeli karar başlığına suç tarihi olarak “27/07/2013 ve 30/08/2013” yerine “02/07/2013, 22/08/2013, 30/08/2013” yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
A-Sanıklar Ulaş, Barış ve Oktay hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelenmesinde;
Sanık …’a TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca verilen 6 yıl 6 ay temel hapis cezasının, TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırılması sonucunda, 9 yıl 9 ay hapis cezası verilmesi gerekirken, 9 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası verildiği yazılmışsa da, daha sonraki aşamada TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca yapılan indirim ve sonuç cezanın, 9 yıl 9 ay 15 gün üzerinden değil de, 9 yıl 9 ay üzerinden hesaplama yapılarak doğru yazılması nedeniyle mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklara gün olarak verilen adli para cezaları paraya çevrilirken bir gün karşılığı miktarının takdiri sırasında, uygulama maddesinin gösterilmemesi,
2-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan suça konu uyuşturucu maddelerin TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi yerine, aynı Kanun’un 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
3-İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de, müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Sanıklar hakkındaki hüküm fıkralarının gün adli para cezalarının paraya çevrildiği bölümlerinde bulunan “takdiren” kelimesinden sonra gelmek üzere “TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca” ibaresinin yazılması,
2-Müsadereye ilişkin bölümde yer alan “5237 sayılı TCK nun 54/1. maddesi” ibaresinin çıkartılıp yerine “ve İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunelerin TCK’nın 54/4. maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelenmesinde;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
C-Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyizin incelenmesinde:
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.