Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/2532 E. 2015/4465 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2532
KARAR NO : 2015/4465
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/32713
mahkemesi :Söke 1. Ağır Ceza
tarihi numarası :07/11/2013 tarihinde 2013/77 esas ve 2013/98

Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü F.. D.. hakkında Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 07/11/2013 tarihinde 2011/77 esas ve 2013/98 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/02/2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
a) Söke Ağır Ceza Mahkemesi’nce 24/01/2012 tarihinde 2011/213 esas ve 2012/6 karar sayı ile verilen, sanık F.. D..’un TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
b) Söke Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce sanığın tedbire uymadığının bildirilmesi üzerine, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 07/11/2013 tarihinde 2013/77 esas ve 2013/98 karar sayı ile sanığın TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62 maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesinde yer alan “(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir. (2) (Ek fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./28.mad) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” ve 195. maddesinde yer alan “(1) Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.” şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yokluğunda yargılama yapılarak savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yazılı şekilde usul ve yasa hükümlerine aykırı karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/11/2013 tarihli hükmünün bozulması istenmiştir.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dava açıldığı, 19/01/2012 tarihli oturumda sanığın savunması alınarak CMK’nın 191. maddesine uygun olarak sorgusunun yapıldığı, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olarak nitelendirildiği ve Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.01.2012 tarihli, 2011/213 esas ve 2012/6 karar sayılı ilamıyla hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği ve durma kararının hukukî sonuçlarını doğuran bu kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligata rağmen müracaat etmemesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; sanığa ”CMK 195. mad.’ye göre tebliğe rağmen yapılacak duruşmaya gelmediğiniz takdirde yokluğunuzda karar verileceği tebliğ ve ihtar olunur.” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saatinin tebliğ edilerek yargılamaya devamla hüküm kurulduğu anlaşıldığından verilen kararda usul ve kanuna aykırılık görülmemesi karşısında;
Açıklanan nedenlerle, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/11/2013 tarihli 2013/77 esas ve 2013/98 karar sayılı kararının, usul ve kanuna uygun olması nedeniyle, kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Mahkemesine, iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.