Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/2526 E. 2015/4597 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2526
KARAR NO : 2015/4597
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/34090

Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü E.. D.. hakkında, Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 07.11.2014 tarihinde 2014/332 esas ve 2014/310 karar sayı ile verilen hükmün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04.02.2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece sanık hakkında TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191’inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191’inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğinin gözetilememesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.
Sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olması halinde; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarın“davanındüşmesine”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi kanuna aykırı, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.11.2014 tarihli 2014/332 esas ve 2014/310 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.